23 Mart 2021

İstanbul Sözleşmesi’ni TFF revize etsin

Fotoğraf: Eylem Nazlıer/Evrensel

Geçtiğimiz hafta sonuna, aynı gece çıkan üç önemli karar damga vurdu. Bu kararlar Diyarbakır il sınırının değiştirilmesi, Merkez Bankası başkanının değiştirilmesi ve herkesin malumu olduğu üzere İstanbul Sözleşmesi’nden ayrılmamızdı.

Ancak daha kararların çıktı alındığı kağıtların dumanı tüterken, iktidar cephesinden ‘farklı’ sesler çıkmaya başladı bile. 27 Temmuz 2020’de yazdığı yazıda İstanbul Sözleşmesi’nin lağvedilmesinin çözüm olmadığını söyleyen Cumhurbaşkanı Danışmanı Yasin Aktay; sözleşmenin lağvedilmesi üzerine ilk açıklamayı yapanlardan birisi oldu ve sözleşmeden eşcinselliğin normalleştirildiği yönünde toplumsal algı oluştuğu nedeniyle çıkıldığını, bu hadisenin AKP’nin muhafazakar politikasının bir sonucu olduğunu ifade ederken İstanbul Sözleşmesi’ne karşı olmadığını belirtti.

Gelen tepkiler sonrasında İletişim Başkanlığı da bir açıklama yapmak zorunda kaldı ve Yasin Aktay’ı doğrulayan bir ifadeye başvurdu: “İstanbul Sözleşmesi, eşcinselliği normalleştirmeye çalışan bir kesin tarafından manipüle edilmiştir. Türkiye’nin sözleşmeden çekilme kararı alması bu nedene dayanmaktadır”

AKP Genel Başkan Yardımcısı Fatma Betül Sayan Kaya İstanbul Sözleşmesi’nin yerine geçecek olan bir Ankara Sözleşmesi hazırladıklarını ifade ederek, “Çözüm bizatihi gelenek ve göreneklerimizdedir” diyen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın çıkışını ofsayta düşürdü.

Bu yazıyı yazdığım sıralarda pazar gecesi yükselmeye başlayan dolar kurunun sebebini İstanbul Sözleşmesi iptali nedeniyle dış mihrakların bir operasyonu olarak gören henüz kimse çıkmamıştı. Eli kulağındadır ve hatta belki siz bu yazıyı okuyana dek bu tarz yorumlar çoktan çıkacaktır.

Fatma Betül Sayan Kaya sözlerinde ciddiyse, yeni bir sözleşme hazırlanacak ve bu konuda ciddi ciddi çalışılacaksa benim bir teklifim var: Konuyu TFF’ye havale edin.

Nasıl ki zamanında, ‘seyircisiz maç’ cezasını ‘kadın ve çocuk seyircili maç’ cezasına çevirdilerse; gelenek ve göreneklerimize uygun, yerli ve milli bir çözüm üreteceklerdir.

Ancak işin ironik boyutunu da belirtmek gerek: Seyircisiz maç cezalarının kadın ve çocuk seyircili maç cezasına çevrilmesinin arka planında bir kadın var.

Dönemin Kızılcahamamspor başkanı olan Zeynep Bekçe, federasyona kulüplerine verilecek olan seyircisiz maç cezalarının oynanacağı maçların kadın ve çocuk seyircilere serbest olması talebinde bulunduğu bir dilekçe yazar. TFF ise fikri çok beğenir, seyircisiz maç cezalarını kadın seyircilerin olduğu maç cezasına çevirmeyi ülke geneline yayar.

Elbette ki o dönemin TFF yönetimi birkaç kez değişti. Ancak zihniyetin çok da değiştiğini düşünmüyorum. Dolayısıyla, karar verme, verdiği kararı (doğru ya da yanlış) uygulayabilme gibi reaksiyonları hâlâ diri görünen ender kurumlarımızdan birisi olan TFF’nin kadın seyirci cezası referansıyla İstanbul Sözleşmesi’nin revizesinin altından da başarıyla kalkacağı gün gibi aşikardır…

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Kamu işçisi hedefte

Kamu işçisi hedefte

Ücretleri baskılayan Erdoğan-Şimşek programının yeni hedefi toplu sözleşme sürecine giren 600 bin kamu işçisi. Sendikal bürokrasi eliyle işçiden kaçırılan sözleşme taslağı, iktidar medyasına sızdırıldı. “Taleplerimizi karşılamıyor” diyen işçiler öfkeli. Ekonomide, iç ve dış politikada sıkışan Saray iktidarı, toplumu yönetebilmek için yasaklara, gözaltılara ve tutuklamalarla sarılıyor.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
'Heybeden’ her gün yeni bir soruşturma çıkıyor. Yargı sopasıyla topluma gözdağı verilmek isteniyor.

Evrensel'i Takip Et