BAL gibi test rakamları yolda!
Fotoğraf: Evrensel
İkide bir değişen statüsüyle, lig üçüncüsünün dahi küme düşebildiği il kontenjanı ve 30 yaş üzeri sporcuların oynamasına mani olan yaş kontenjanı ile sporun “spor” olmaktan belki de en fazla uzaklaştığı amatör liglerin başında gelen Bölgesel Amatör Lig; Covid-19 salgınının gölgesinde başlamaya hazırlanıyor. Bir yıla yakın süredir durdurulan ve apar topar sonlandırılan 2019-2020 sezonunun acısını çıkarmak üzere hayli geniş bir katılımla başlatılacak olan BAL’ın bu sezona has statüsü de biraz devreleri yakacak cinsten.
266 takımdan oluşan BAL, 52 gruba ayrıldı. Bu 52 grup, dört veya daha fazla takımla temsil edilen şehirleri aynı gruplarda; 1, 2 ve 3’er takımla temsil edilen şehirleri de birbirine yakın şehirlerle eşleştirecek gruplarda buluşturdu. 266 takımı, 9 ayrı bölgeye ayıran bu gruplar 4 takımlı 12, 5 takımlı 22 ve 6 takımlı 18 gruptan oluşuyor. (Ve evet, toplam 52 grup)
Dört takımdan oluşan gruplar üç devreli lig usulüne göre, 5 ve 6 takımlı gruplar ise çift devreli lig usulüne göre maç yapacak. Grup birincileri bölge birinciliği müsabakalarına katılırken, grup sonuncuları ise kendi şehrinin yerel ligine dönüş yapacak.
Peki grup şampiyonluğu nasıl olacak?
Bölge birinciliği için yarışacak olan 52 takım beş takımlı iki, altı takımlı yedi gruptan oluşan dokuz tarafsız grup merkezinde bölge birinciliği müsabakaları oynayacak ve bu dokuz grubun liderleri TFF 3. Lig’e çıkacak.
Statü, olabildiğince net. Geçtiğimiz sezon pek çok takım daha hiç maç oynamadan Süper Amatör Lig’den Bölgesel Amatör Lig’e çıkartıldı. Bu takımların pek çoğu bu dönem tekrar Süper Amatör’e düşebilir… Ancak olabilecek en karmaşık sezonu, şehir kontenjanı gibi saçma sapan detaylara dolanmadan; doğrusal bir güzergah ile şekillendirebilen yetkilileri takdir etmek lazım.
Ancak benim başka bazı sorularım var: Bu şartlarda grup şampiyonluklarının nasıl olacağı belli ancak “şampiyonluk” ne olacak?
Her şeyden önce, bunca zamandır herhangi bir gelire sahip olmayan amatör statü takımlarından bu sezona katılım için bedel alınması; futbolcu, teknik heyet ve sağlıkçı lisansları için de ücretlerin normal bir sezondakiyle eş şekilde talep edilmesi TFF’nin (benim nezdimde) ciddi bir ayıbıdır.
Madem ki dayanışma isteniyor, günlük vaka sayısı (en azından resmi rakamlara göre) 30 bine gelip dayanmışken futbolcuların ailelerinin ve kendilerinin hayatlarını riske atacak şekilde dolaşıma çıkması gerekiyor; o zaman federasyon da bazı şeylerden feragat edebilirdi.
Tabii, amaç sadece “maç” oynatmak olsaydı…
Hadi işin aslını şöyle soralım:
Bir türlü gereken orana ulaşamamış ve istikrarsız seyreden test sayılarını toparlamak, pozitif vaka sayılarının testlere oranla daha düşük görünmesini sağlamak için amatör kulüpleri bir “test aracı” olarak mı kullanmayı planlıyorsunuz? Günlük vakalar 1000 civarıyken tatil edilen amatör ligleri, 30 bin bandında başlatmanızın gerçek amacı aslında bu mu?
- Bana plakanı söyle… 21 Ocak 2025 04:29
- 23 yıl sonra aynı akıbet mi? 14 Ocak 2025 04:33
- Amatör liglerde iki büyük problem çözüldü 07 Ocak 2025 04:27
- Erbaa’da bir garip sponsorluk öyküsü- 2 31 Aralık 2024 04:46
- Erbaa’da bir garip sponsorluk öyküsü 24 Aralık 2024 04:32
- Yeni moda: Anahtar teslimi 17 Aralık 2024 04:25
- Gökhan Ünal’dan 24 Erzincan mevzusuna son nokta 10 Aralık 2024 04:24
- Vali beyden telefon var! 03 Aralık 2024 06:25
- Esame listesi skandalından vali beye… 26 Kasım 2024 06:20
- Alacaklara karşı eylemler sürüyor… 19 Kasım 2024 04:23
- İki şehir, tek kader 12 Kasım 2024 04:19
- Camus’ya nazire 05 Kasım 2024 04:00