Doğala özdeş demokrasi
Fotoğraf: Pixabay
Bazı sözcükler güven verir, olumsuz bir çağrışımdan azadedir. Doğal, özdeş, aroma gibi...
Gıda ürünlerinde sıkça karşılaşırız bu üç sözcükle: ‘Doğala özdeş aroma’. Misal, doğala özdeş şeftali der etiket, siz sanırsınız ki şeftaliden eldedir. Oysa bir mantar veya bakteriden üretilmiştir. Bildiğiniz şeftali ağacının kıyısından köşesinden dahi geçmemiştir. Fındık ezmesi aldığınızı düşünürsünüz ama yediğiniz belki de bir mikroba ürettirilmiş fındık tadında posadır. Hasılı ‘doğala özdeş aroma’ gerek yiyecek gerek içeceklere bir koku veya tadı taklit etmek amacı ile katılan, laboratuvarda yapay olarak üretilmiş kimyasaldan başka birşey değildir.
Bazen de diğer dillerden ‘şık’ sözcükler devşiririz gıda etiketleri için. Misal ‘modifiye’. Sahi, ‘modifiye mısır nişastası’ denince ne anlıyoruz? Sakın GDO’lu gıda (Genetiği değiştirilmiş gıda) olmasın? Bebe bisküvisinden çikolata ve ketçaba nice üründe kullanılmakta oysa..
Etiket zorunluluğu bir saat çiğneyip atılacak bir sakızda dahi vardır ama en çok tükettiklerimiz bunun dışındadır: Ekmek!
Hamurun asidini arttırmak için ayrı, bayatlamayı geciktirmek için ayrı, su kaldırma oranını yükseltmek için ayrı katkı maddesi kullanıyor ekmek ve un sektörü. Yetmedi hacim artırıcı, unu beyazlatıcı vs. için de ek katkı yükleniyor ekmeğe. Hatta daha pahalı satılan tam buğday, tam tahıl gibi ekmeklere kahverengi renk için kakao ekleniyor genelde.
Sorsak ki, E300, emülgatör olarak E471 ve E477, E282, sodyum diasetat, E280 propyonik asit, E202 potasyum, E200 sorbik asit, E 202 potasyum sorbat, E283, E170 potasyum karbonat, E332 potasyum sitrat, E928 benzol perolsit, E920 sistain, E924 potasyum bromat ile birlikte sakkaroz, maltoz, fruktoz bir arada yer misiniz diye? Yanıtınız hayır mı? Yanıldınız: Ekmek diye satılan üründen bahsediyoruz aslında. Ve bir etiketi dahi yok ekmeğin. Oysa ekmek satış dolaplarında bir barkod yer alabilir bu bağlamda.
Düşmanımız kapitalizm, sağ iktidarların himayesinde ülkemizde son elli yıldır daha da palazlandı. Yemeğimizi, ekmeğimizi, suyumuzu doğal halinden uzaklaştırdı.
İşte bu yüzden eskiye göre daha fazla hastayız, daha şişmanız, daha fazla kanser oluyoruz. Sağlıklı birey, sağlıklı toplum talebi politik bir taleptir. Sosyal ve siyasal iyilik hali olmadan sağlıklı bir yaşam pek mümkün değil. Çözümü ise mümkün: Doğala özdeş adalet, doğala özdeş demokrasi, doğala özdeş insan hakları, doğala özdeş özgürlük ile mücadele birlikteliği...
Sağlıcakla kalın.
- Barış kokusu: Ege denizi 09 Aralık 2024 04:53
- İnsandan inşaata demir eksikliği 02 Aralık 2024 04:48
- Bir davayı seyretmek: Başka bir sağlık sistemi mümkün 25 Kasım 2024 04:43
- Kırmızı kurdele: AIDS ve çocuk 18 Kasım 2024 04:04
- Hekim grevleri tüm dünyada tarihsel bir eşikte 11 Kasım 2024 04:50
- Özelleştirme yolunda aile hekimliği ya da sağlık hakkımız 04 Kasım 2024 04:11
- 2025 ya da sağlık: Yeni sağlık bütçesinin ipuçları 28 Ekim 2024 04:35
- Sağlıkta kayıp kuşak: 0-23 yaş arası ve AKP'li yıllar 21 Ekim 2024 04:53
- Hangi antidepresan bize eşitlik, özgürlük, adalet getirebilir ki! 14 Ekim 2024 04:00
- Koruyucu sağlık hizmetleri: Önlenebilir her ölüm cinayettir 07 Ekim 2024 04:55
- Koku ve hafıza 30 Eylül 2024 04:26
- Yapay zeka insan haklarından neden korkar? (1) 23 Eylül 2024 04:29