06 Nisan 2021 01:25

Çiftçi değil tekelci kapitalist olacaksın!..

Mısırları biçen tarım aracı

Arşiv | Fotoğraf: MA

Paylaş

Erdoğan “Ben zengini severim” demişti.

Kendisi de zamanında İETT işçiliği yapmıştı ama, o çoook eskidendi.

Kamu işçilerine yılda iki kez yapılan zammı ve hükümetin nekesliğini alın. Enflasyon alıp başını gitmişken önerilen ve sonunda dayatmaydı, YHK’ydi, şuydu buydu işçiye çok bile görülene bakın. Enflasyonun bile gerçeğini değil, üstelik TÜİK’in rakamlarıyla tahmini olanını esas alma da cabası. Asgari ücret tartışmaları zerre kadar farklı değildir. Bari asgari ücretliden vergi almayın -yok o da olmaz! Geçinmesi imkansız bir ücrettir, dört kişilik aileye göre değil tek kişiye göre hesaplanır, süründürür.

Sonuç, gerçek ücretlerin AKP devri hükümetinde düşmesidir.

AKP ücretleri eritmiştir de başka bir konuda işçinin yanında mıdır? Pudracı yakınları ve organize katakullileri bir yana, değildir. İşçi; ücrettir, sosyal haktır, yok artık bu kadarı olmaz deyip hakkını aramaya yöneldiğinde, işte o zaman en kötüsüdür! Erdoğan ve AKP’si hele hakkını arayan işçiyi hiç sevmez. İşçinin hak arama silahı -öyle darbe marbe değildir, işçi o işlerden hiç anlamaz- grevdir. İşçi hakkını aramak için “Çalışmıyorum ne halin varsa gör” der, işi durdurur ve greve çıkar. Düşünebiliyor musunuz? “Kim ölürse ölsün” denip çarklar durmasın, zarar edilmesin, tatlı kârlardan olunmasın diye şu pandeminin göbeğinde bile durdurulmayan işin durdurulmasını? Düşünebiliyor musunuz, “ikinci dalga”da Ford Otosan’da 7 işçiden biri koronayken, bütün işçi “iltisaklı” olmuş ama işin sürdürülmesinden vazgeçilmemişken, greve çıkılmasını? Ya da Dardanel’de kadın işçilere evlerine gönderilmeden çalışmaları dayatılmışken, mantık bunca gaddarken, işçinin “yeter yahu” deyip iş bırakmasını? Çözüm nerededir? Tamam, kapitalizm, ama işçinin ücret pazarlığı yapma hakkı vardır ve işçiyle pazarlığı hiç değilse azıcık hakkını tanıyarak yapacaksın. Zaten on ürettiyse birini zor alan, o bile çok görülen işçiye, bir buçuk olsun vermekten kaçmayacaksın. Ama yok! AKP, onun birini bile çok görendir. 16 grevini yasaklamıştır işçinin. Tutumu, işçiye hak yok tutumudur!

Ortadadır AKP ve lideri işçi dostu değildir. Dostluk bir yana karşısındadır!

AKP hak arayan herkesin karşısındadır. Öğrenciymiş, çiftçiymiş bakmaz, yürür üstüne üstüne. O nedenle sonuna gelmektedir.

Son icraatı çiftçilerin içinden çıkılmaz hal alan durumuna bulduğu “Çözümdür”!

Erdoğan ve AKP’nin tarıma ve çiftçiye verdiği değer bilinir. Demirel döneminde bile kendine yeten Türkiye Özal’ın ardından AKP ile ele güne muhtaç hale getirilmiş, çiftçi de aynı duruma düşürülmüştür. Ürünü para etmez, enflasyona ve ithalata ezdirilir. Köprü, yol ve havaalanı falan yapıp geçenden geçmeyenden hazine garantili geçiş ücreti tahsil edemediği için icralık olmuştur. Açıkça GSYMH’nin yüzde 1’i çiftçiye dağıtılır yazar yasada, ama AKP yanına bile yanaşmamıştır! Bankalara ve tarım kredi kooperatiflerine gırtlağına kadar borçludur çiftçi. Kooperatifler borç yapılandırmasına da yanaşmamıştır. Yapılandırmalar, dışarıya para transferleri ve pandemi yardımları gibi, hep tekeller içindir. Ülker servetinin neredeyse yarısını dışarı taşır -izin verilir. Doğuş, borçlarını yapılandırır. Limak’la ötekiler beslendikçe beslenir. Çiftçi ama icralık olmuş, ineği, tarlası, traktörünün haczedilmesine başlanmıştır.

AKP bu ya, imdada yetişir! Ne mi yapar? Önce haciz işlemleri durdurulur. Ama 31 Mart’a kadar durdurulur. Sözde faize karşı AKP faizlerin silinmesini katiyen kabul etmez. Borçları ertelemez. Faizler silinmediği gibi, borç tek koşulla yapılandırılacak; faizler yükseltilecektir! Kredi faiz oranını yüzde 11’den 18’e çıkararak, tüccarlığının gereğini yapan AKP, çiftçi dostluğuyla Müslümanlığının ölçüsünü göstermiştir.

AKP, işçi, çiftçi, öğrenci, kadın… yani halkın dostu olmadığını her fırsatta ortaya koymaktan kaçınamamaktadır artık. Çünkü deniz bitmiş, olanaklar tüketilmiş, ekonomi yene-yedirile çökertilmiştir. Geldiği yer, dini en üst perdeden kullanma olmasına karşın, “Böyle Müslümanlık olmaz” demeye başlayan gerçek dindarların kopmasını önleyememe noktasıdır! Gergerlioğlu sadece bir örnektir!

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa