Gergerlioğlu'nun hapsedilmesinin anlamı

Çok değerli bir insan hakları savunucusu olan HDP’li Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, hapiste.

Bir insan hakkı olan ifade özgürlüğü hakkının ihlallerinden  birisini, milletvekili olarak yaşadı.

Hakkında baştan sona hukuk dışı süreçler işletildi.

Devlet böyle istedi. Kişi olarak Devlet Bahçeli’yi kastetmiyorum. Bildiğimiz Türkiye Cumhuriyeti’ni kastediyorum.

Soruşturma ve yargılama süreci, dokunulmazlık kaldırılması, hükmün okunmasının gündeme getirilmesi ve hukuk dışı infaz muameleleri…

Devletin çıplak zoru ile karşı karşıya geldi. Hoyratça. Ne abdest almasına saygı gösterildi ne de terlik/ayakkabı giymesine…

Kendisinden önceki yüzlerce/binlerce siyasetçi gibi, siyaset yapma hakkı elinden alındı.

HDP’li parti üye ve yöneticilerini, seçilmiş belediye başkanlarını, belediye meclisi üyelerini düşünün lütfen.

Gergerlioğlu’nun karşılaştığı muamele ne ilktir ne de -böyle giderse- son olacaktır.

Biliyoruz, fikirleri nedeniyle onlarca yıl hapis yatanlar oldu bu memlekette. Bu sürecin bir parçasıdır Gergerlioğlu…

70-80 yıl öncesinin Nâzım Hikmet’ini, Hikmet Kıvılcımlı’sını hatırlayınız. Düşününüz, 17 yıl fikirleri nedeniyle hapislerde tutulan İsmail Beşikçi’yi…

Son beş yıldır fikirleri nedeniyle hapiste tutulan Yazar Ahmet Altan’ı, insan hakları ve demokrasi savunucusu İş İnsanı Osman Kavala’yı düşünün.

Siyasetçi hapisleri derken ilk akla gelen Selahattin Demirtaş’ı akıldan çıkarmayın. Yine Diyarbakır Büyükşehir Başkanı Gültan Kışanak’ı, ondan sonraki Başkan Dr. Selçuk Mızraklı’yı,70’ten fazla gazetecinin şu anda yaptıkları haberler nedeniyle hapiste tutulduklarını  unutmayın.

Kendimize söylüyorum: Unutmayalım!

Çağdaş Hukukçular Derneği Başkanı Selçuk Kozaağaçlı ve onlarca avukat hapiste…

Unutmayalım.

Daha 15-20 gün önce Türkiye’nin en eski ve en büyük insan hakları örgütü olan İnsan Hakları Derneğinin (İHD) Genel Başkanını apar topar, yaptığı açıklamalar ve insan hakları çalışmaları nedeniyle gözaltına almadılar mı? En büyük insan hakları örgütünün başkanına yurt dışı yasağı ve karakola gidip imza verme mecburiyeti getirmediler mi?

Başka bir Genel Başkan Eren Keskin, sembolik Özgür Gündem yayın yönetmenliği davalarından kesinleşmiş 26 yıl mahkumiyete ve sürekli olarak karakola imzaya mecbur bırakılmıyor mu?

Yüzlerce, binlerce örnek verilebilir.

Hepsi biz dışarıdakilerin gözünü korkutmak için yapılıyor.

Neden dışarıdakilerin gözünü korkutmak istiyorlar?

İtiraz etmesinler, soru sormasınlar, hakikatin bilgisine ulaşmasınlar diye…

Bu hukuk dışı sömürü ve zulüm düzeni sürüp gitsin diye…

Birkaç kez değinmiştim. Rivayet odur ki, ünlü Fransız Filozof Voltaire’ye sormuşlar, “İnsan hakları için ne yapabiliriz?” diye… O da, “İnsanların bilmesini sağlayın” demiş.

Hakikatin bilgisi o kadar önemli işte. İnsan hakları savunucuları da, düşünen ve düşündüğünü açıklayan insanlar da siz/biz hakikatin bilgisine sahip olalım diye çalışıyorlar.

İşte Gergerlioğlu, bu zincirin -haklar ve özgürlükler zincirinin- çok önemli, çok değerli bir halkası olduğu için cezalandırıldı.

Ömer Faruk Gergerlioğlu: Sabırlı, adaletli ve vicdanlıyız

Hastanede tedavisi süren HDP’li Ömer Faruk Gergerlioğlu, Sincan Cezaevi’ne götürüldü