Baskı ortamı

27 Mart “Uluslararası Kölelik Kurbanları Günü” nedeniyle kitlesel hapis, yoksulluk, baskı, çevresel ırkçılık, polis şiddeti ve devlet baskısı koşullarında sesleniyorum*. ABD’deki koşullar, Kardeş Kéziah Nuissier’in şu anda Fort-de-France, Martinik’te ilk elden deneyimlediği koşullardan farklı değil, farklı düşünenlere karşı devlet baskısı var.

Nesiller önce, ABD sivil haklar hareketi, genç Emmett Till’in (1941-1955) acımasız işkence ve nehirde boğulma ile linç edilmesiyle doğdu. Geçen yıl, kırklı yaşlarında, herkesin gözü önünde acımasızca ağır çekimde katledilen George Floyd’a yönelik ırkçı polis şiddetine tepki olarak küresel bir insan hakları hareketi ortaya çıktı. Minneapolis Polisi Derek Chauvin, dizini nefes alamayana kadar boynunda tuttuktan sonra Floyd öldü. Genç Emmett Till’den aile babası George Floyd’a kadar, kaba kuvvet aynıdır, ırksal nefret aynıdır, bu şiddet eylemlerinin ölümcül sonucu aynıdır.

Yaşam hakkı olmadan insan haklarının değeri nedir?

George Floyd’un öldürülmesiyle ortaya çıkan ve dünyanın dört bir yanındaki siyahların sorduğu soru budur, ancak bu onun ölümüyle gündeme getirilmedi ve onunla sınırlı da olamaz. Küresel salgınların yaşandığı bu çağda, ilk hastalanan ve işini ilk kaybeden siyah ve kahverengi insanlar oluyor. Kovid-19’dan ölenlerin çoğunluğu arasında yer alıyorlar ve aynı zamanda tıbbi tedavi ve yeterli aşıya erişen son kişiler. İnsan hakları nerede? Bu soru muhtemelen siyah dünyanın her yerinde sorulacak.

Bu direniş gününde siyahların dünyasına ve onun en büyük temsilcilerinden biri olan ‘Dünyanın Lanetlileri’ni yazan, çalışan ve yaşayan Frantz Fanon’a (1925-1961) karşı yöneltilen köleliğe karşı direnişin tüm biçimleriyle yanınızdayız. Kéziah için özgürlük!

...

Virginia, uzun süredir ABD idam cezası sisteminin merkezidir. ABD başkanlarının çoğunun çıktığı eyalette 400 yıldan fazla bir süredir devlet infazları vardı. 24 Mart 2021’de Demokrat Partili Vali Ralph S. Northam, eyaletinde idam cezasını kaldıran bir yasa imzaladı. Yasa resmi olarak 1 Temmuz 2021’de yürürlüğe girecek. Virginia, 50 ABD eyaletinin 23’cüsü, ancak bu uygulamayı sona erdiren 11 eski Amerika konfederasyon devletinin ilkidir. Amerika Birleşik Devletleri’nin güneyinde bulunan Köle Sahibi Devletler Konfederasyonu, 1861’de Birleşik Devletler Birliğinden ayrıldığında kurulmuştu. Amerikan İç Savaşı’nın 1865’te sona ermesinden sonra, Konfederasyon eyaletleri yeniden birleştirildi.

Daha sonra Amerika Birleşik Devletleri olacak olan ülkede ilk infaz 1608’de Jamestown’da gerçekleştirildi. O zamandan beri Virginia, herhangi bir ABD eyaletinden daha fazla, 1300’den fazla, kişiyi idam etti. 1909’dan önce asıl öldürme yöntemi asmaktı. 1737’de bir kadın köle yakıldı. 1910’dan 1994’e kadar sadece elektrikli sandalye kullanıldı. Daha sonra ölümcül bir iğne ile öldürüldü.

ABD’nin 1976’da ölüm cezasını yeniden uygulamaya koymasından bu yana -1967’de bir moratoryumla geçici olarak askıya alınmıştı- Virginia’da 113 infaz gerçekleştirildi. Ulusal karşılaştırmada Teksas’tan sonra en yüksek idam Virginia’daydı. Son infaz temmuz 2017’de şırıngayla gerçekleştirildi.

New York Times’ta 25 Mart’ta yayımlanan bir habere göre, 20. yüzyılda Virginia’da 377 mahkum idam edildi. Yüzde 79’u siyahtı. Bu çarpıcı gerçek, Virginia’daki ölüm cezasının resmi olarak sona ermesinin nedenlerinden biri olabilir. Vali, New York Times muhabirlerine verdiği demeçte, ölüm cezasının sona erdirilmesiyle ilgili temel sorunu adil olup olmamasının sorgulanması gerektiği şeklinde ifade etti

Kaldırılması bu soruyu yanıtlıyor gibi görünüyor ancak Virginia gibi eyaletlerin, koronavirüs salgınının ekonomik sonuçları göz önüne alındığında çok ciddi mali sorunlarla karşı karşıya kalması da kararda rol oynayabilir. Çünkü dükkanların ve işyerlerinin kapanmasıyla vergi gelirleri önemli ölçüde düştü. Virginia bize ölüm cezasının bile ölebileceğini gösteriyor.

*Cezaevinde Kovid-19’a yakalanan Abu Jamal, yazılarına bir ay kadar ara vermek zorunda kalmıştı. Abu Jamal’in mesajları nisan başı itibarıyla yeniden yayımlanmaya başlandı.