128 milyar dolar nerede?
Fotoğraf: twitter.com/AvASedatOktay/
Millet İttifakı’nın “128 milyar dolar nerede?” başlıklı kampanyası başarılı oldu. Pankartları yasa dışı toplatma yanıtı da iktidarı daha da kötü duruma düşürdü. Şimdi, 128 milyar dolara ne olduğunu açıklamaya çalışıyorlar.
128 milyar dolar hikayesi de AKP iktidarının yönetme tarzını çok iyi anlatıyor.
AKP nasıl yönetiyor?
Bir sorunu çözmek için (Cin fikirli danışmanlarının da tavsiyesini değerlendirerek) tek adam karar veriyor. Yapın diyor. Yapılıyor. Yapma yöntemi yasaya aykırı imiş, önemli değil. Yapılan doğru değil imiş, önemli değil. O gün sorunu geçici olarak çözüyorsa, yapılmalı. Hızlı yönetim, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ya da tek adam yönetimi böyle bir şey.
AKP iktidarı, daha doğrusu tek adam; ben seçimlerde halktan yetki aldım, her şeyi yapabilirim diyor. Ben halktan yetki aldıysam, yaptığım her şey demokrasiye uygundur diyor. Bu meşruluk anlayışı, seçimleri nasıl aldığım da önemli değildir anlayışına kadar gidiyor.
Yasalara göre Merkez Bankası bağımsız. Bunun böyle olması, bugün AKP iktidarının kullandığı gibi kullanılmasın Merkez Bankası diye yapılmış. AKP ve tek adam yasaların Merkez Bankasının bağımsız olması gerektiği hükmünü tanımıyor, uygulamıyor. Daha önce Anayasa’nın pek çok hükmünü tanımadığı ve uygulamadığı gibi. Merkez Bankasındaki on yıllar boyunca birikmiş döviz stokunu güncel, kısa vadeli çıkarları için harcıyor. Bu paraları harcarken, yine her zamanki gibi halkın yararını değil bir avuç yandaşının yararını ve iktidarının devamını öne alıyor. Tabii, iktidarın Merkez Bankasının dolarlarını harcaması da yasalara aykırı. Merkez Bankasının dolar satışını ihale açarak, rayiç fiyat üzerinden ve kime ne kadar sattığını uygun araçlarla duyurarak yapması gerekirken, iktidar yasaları hiçe sayarak bunu da yapmıyor. Ve bu arada herkes Merkez Bankasının dolar satacağını bilen bazı kişilerin dolar fiyatı düşükken dolar aldığından ve yükseldikten sonra sattığından şüpheleniyor. Böylece iktidara yakın bazı kişilerin haksız zenginleştiğini düşünüyor. İşlemler şeffaf olmadığı için böyle düşünme de gayet normal.
“128 milyar dolar nerede?” hikayesinde, neredeyse AKP İktidarı ile özdeşleşmiş yasa tanımama ve yolsuzluk durumu açıkça görülüyor.
128 milyar meselesi konusunda tartışmalar ayyuka çıkarken, bir bakıyoruz; başka bir yasa tanımama ve yolsuzluk hikayesi. Gri pasaportla insan kaçakçılığı. Bu sefer halk bizi seçti, her şeyi yaparız, hakkımız var diyemiyorlar. Niyetimiz iyi idi. İnsanlarımıza iş bulmaya çalışıyorduk diyorlar. Valilerin, belediye başkanlarının da karıştığı uluslararası bir suç kolay açıklanamıyor. Yüzsüz yandaşlar, biz yaptık ama CHP’ li belediyeler de yapmış diyor utanmadan.
Koronadan her gün yüzlerce insanın ölmesinin kanıksanması gibi, iktidarın yasa dışı uygulamaları ve yolsuzluklar da kanıksandı sanki.
Belki, biraz da yasa dışılık ve yolsuzlukların halkın ekmeğinin eksilmesi ile ilişkisinin kurulamamasından ötürü bu kanıksama. Olan biten ile, en zengin ve en yoksul makasının rekor düzeyde açılması gerçeği arasındaki ilişkiyi yoksullara anlatamama kanıksama nedeni.
- Etki ajanlığı 12 Kasım 2024 04:59
- Senaryo belli oldu 05 Kasım 2024 04:52
- Açılım senaryoları 29 Ekim 2024 04:48
- Haklar pazarlık konusu olmaz 22 Ekim 2024 04:13
- Erdoğan'ın dediklerinin meali 15 Ekim 2024 04:37
- Bilinen yalanlar 08 Ekim 2024 04:41
- Barış mücadelesi 01 Ekim 2024 04:48
- Yirmi altı sabıka 29 Eylül 2024 04:34
- İnsancıl hukuk 24 Eylül 2024 04:45
- Narin cinayeti nedeniyle akla gelenler 17 Eylül 2024 04:49
- Omerta 10 Eylül 2024 04:51
- Türkiye'de emekçi sınıfın durumu 03 Eylül 2024 04:50