Şikeye gelene kadar…

2. ve 3. Lig’de lig sonu gelip çatmışken; her yıl olduğu üzere kah kapı arkalarında kah biraz daha güçlü şekillerde ‘şike’ benzeri tatsız imalar dile getirilmeye başladı. Ancak bunların en ilginçleri, 3. Lig’den küme düşmesi kesinleşen bir takımın kalecilerini şikeyle itham ettikleri ağır ifadelerin yer aldığı bir sosyal medya paylaşımı ile bir başka 3. Lig kulübü başkanının rakip futbolcuların kendi aralarındaki WhatsApp görüşmelerini story olarak paylaşması oldu…

Küme düşen 3. Lig kulübü, yaptığı paylaşımı bir gün sonra silerken; Tire 1922’ye başkan olup kulübü Bucaspor 1928 olarak değiştiren Cihan Aktaş başkanı olduğu takım Edirnespor’a 1-0 yenilince yaptığı story (Instagram Hikaye) paylaşımında Edirnespor Futbolcusu Enis Çeliksu ile Diyarbekirspor Futbolcusu İsmet Şimşek’in WhatsApp yazışmalarını ifşa ederek bu görüşmelere ‘şike’ yakıştırması yaptı. Oysa Diyarbekirspor liderlik, Edirnespor ise play-off peşinde iki takım. Bucaspor’a karşı galip gelmek Edirnespor’un da işine yarayacak bir durum sözün özü.

Şikeye gelecek olduğumuzda tabii, iddialar ciddiyse ve somut kanıtlar varsa her şey araştırılmalı ancak dikkat çekmek gereken iki önemli nokta var.

İlki, başka iki kişinin arasında geçtiği iddia edilen (Ve online bir mecra üzerinden değil doğrudan cep telefonları numaralarıyla gerçekleştirilebilen -yani hacklenmesi pek de mümkün olmayan-) bu özel yazışmalar Cihan Aktaş’ın eline nasıl geçti?

İkincisi, varsayalım ki yazışmalar yüzde yüz gerçek ve iddia edildiği gibi şike pazarlığı söz konusu. Ortada, özel hayatın gizliliğinin ihlali yok mu?

TCK 134. maddenin 2. bendine göre, Cihan Aktaş’ın yaptığı şey alenen suç ve 2 yıldan 5 yıla dek hapis cezası gerektiriyor. Kaldı ki, bir kişinin kendisine atılan mesajları ifşa etmesi bile 1 yıldan 3 yıla dek hapis cezasıyla karşılaşmasına neden olurken, Cihan Aktaş nasıl ele geçirdiği bilinmeyen görüşmeleri ifşa ediyor… Bunu yaparken de “Diyalog sırasında kullanılan telefonu pazartesi günü savcılığa teslim edecek ve suç duyurusunda bulunacağız” diye açıklama yapmaktan da beis duymuyor.

Türkiye’nin son yıllarda geçirdiği tersine dönüşümler pek çok yerde ele alındı, işlendi, üzerine ciddi savlar atıldı ve antitezler oluşturuldu. Ancak çürümüşlüğün böylesi resmedilemezdi.

Bir suçu gündeme taşımanın/ortaya atmanın yolunun başka bir suç işlemekten geçtiği bir ülke düşünün. İşte o düşüncenizdeki ülkede yaşıyoruz bir süredir.

Ve gitgide, daha da kararıyor geleceğimiz.

Şikeye gelene kadar, konuşmamız gereken çok daha fazla konu var.

Üstelik, foyamız ve bayağı tavırlarımızın ortaya saçılmasından bile endişe etmiyorsak; konuşacağımız bu konular için ifşalanacak diye korkmamıza da gerek yok.

Kendi bayağı tavırlarımızı ifşa eden bizatihi kendimiziz!