Astım, verem: Pandemi
Fotoğraf: Sağlık emekçisi
Olmadık anda kriz gelecek korkusu ile bir ömür yaşamak: Astım. Eskiden ‘cellat hastalığı’ olarak anılmışlığı da vardır.
Bugün Dünya Astım Günü. Pandemide astımlı olmak zor. Akciğerleri hedef alan COVID-19 enfeksiyonuna yakalanma ihtimali onlar için önemli bir stres, kaygı kaynağı. Hele bir de COVID-19 ile enfekte olurlarsa yaşamsal risk bugün ve gelecek için toplumun diğer fertlerine göre daha yüksek.
Astım için temiz hava yaşamsal. Türk Toraks Derneği Çevre Sorunları ve Akciğer Sağlığı Çalışma Grubu, “Dünya nüfusunun yüzde 91’inin Dünya Sağlık Örgütünün limitlerine göre kirli hava soluduğuna” atıfla “Ülkemizde hava kirliliğinin trafik kazalarından altı kat daha fazla ölüme sebebiyet verdiğini” belirtiyor. Öyle ki dünyada her yıl “tahmini 7 milyon insan” hava kirliliği bağlamında yaşamını yitirmekte. Astım bu bağlamda önlenebilir ve/veya kontrol altına alınabilir bir hastalık. Çevre kirliliğinin ana sorumluları aynı zamanda bu ölümlerden de sorumlu. Kaz Dağlarında, Bergama’da, Eşme’de ve şimdi İkizdere’de çevre katliamı bu olası ölümlerde başat rol sahibi.
Ülkemizde her 12-13 yetişkinden birinde ve yine her 7-8 çocuktan birinde astım görülmekte. Dünyada ise yaklaşık 300 milyon vaka tahmin ediliyor. Ve şimdi onlar pandemi kıskacında. Onlarla dayanışmanın en iyi yolu temiz bir doğa ve çevre hakkı için mücadele etmekten geçiyor.
Pandemide risk altında olan solunum yolu hastalığı olan tek grup astımlılar değil elbet. KOAH ve illaki verem yani tüberküloz unutulmamalı.
Bir pandemi olarak COVID-19’u anlayabilmenin en iyi yolu verem hastalığının tarihçesine bakmakla mümkün. Verem basilinin keşfi 1882 yılına dayanır. O tarihte tanı alan her yedi kişiden birisi yaşama veda etmektedir. Tedavisi ise keşfinden yıllar sonra mümkün olur: 1940.
Türk Toraks Derneği 2019 yılında dünyada 10 milyon insanın vereme yakalandığını ve 1.4 milyon insanın bu nedenle öldüğünü belirtiyor. Ama 2000 yılından bu yana 63 milyon insanın ise tedavi ile tüberkülozdan ölmesinin engellendiğini hatırlatıyor.
Verem bir akciğer hastalığı. Özünde dünyanın “bitmeyen yüzyıllık” pandemisi. Ve son COVID-19 pandemisi veremle mücadeleye sekte vurdu. Türk Toraks Derneği pandeminin verem bahsinde maliyetini “12 ayda 12 yıllık ilerlemeyi ortadan kaldırmak” olarak özetliyor. Gerekçe olarak ise “COVID-19 salgınının, tüberküloz hastalarına ulaşmayı zorlaştırması ve tedavi hizmetlerini aksatması” olarak belirtmekte.
Pandemiyi salt ona bağlı ölümlerle anmak eksik bir yaklaşım. Diğer kronik hastalıklarda yarattığı tahribat belki daha da yıkıcı.
Bu boyutu ile zaman zaman yazılarımda paylaşacağım.
Sağlıcakla kalın.
- Barış kokusu: Ege denizi 09 Aralık 2024 04:53
- İnsandan inşaata demir eksikliği 02 Aralık 2024 04:48
- Bir davayı seyretmek: Başka bir sağlık sistemi mümkün 25 Kasım 2024 04:43
- Kırmızı kurdele: AIDS ve çocuk 18 Kasım 2024 04:04
- Hekim grevleri tüm dünyada tarihsel bir eşikte 11 Kasım 2024 04:50
- Özelleştirme yolunda aile hekimliği ya da sağlık hakkımız 04 Kasım 2024 04:11
- 2025 ya da sağlık: Yeni sağlık bütçesinin ipuçları 28 Ekim 2024 04:35
- Sağlıkta kayıp kuşak: 0-23 yaş arası ve AKP'li yıllar 21 Ekim 2024 04:53
- Hangi antidepresan bize eşitlik, özgürlük, adalet getirebilir ki! 14 Ekim 2024 04:00
- Koruyucu sağlık hizmetleri: Önlenebilir her ölüm cinayettir 07 Ekim 2024 04:55
- Koku ve hafıza 30 Eylül 2024 04:26
- Yapay zeka insan haklarından neden korkar? (1) 23 Eylül 2024 04:29