Emret Bakanım!
Abdulhamit Gül | Fotoğraf: DHA
Neyse ki önceki gün Hürriyet Yazarı Fatih Çekirge yazdı da milletçe öğrendik.
Adalet Bakanımız Abdülhamit Gül lütfetmiş de “muhalefet ‘İnsan Hakları Eylem Planı’ konusunda bir eksiklik görüyorsa söyleyebilirmiş” diye buyurmuş.
Yerli ve milli rejimimize, Türk tipi başkanlığımıza karşı “terörizm” ve “terör destekçiliği” yapmaktan başka bir şey bilmeyen şu muhalefete söz hakkı vermek de ne büyük incelik değil mi!
Tesadüfe bakın ki, Fatih Çekirge’nin Adalet Bakanımızın İnsan Hakları Eylem Planı konusundaki samimiyetine övgüler dizdiği günlerde Emniyet Genel Müdürlüğü bir genelge yayımlamış. Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş’ın imzasıyla yayımlanan bu genelgeye göre, artık eylemler sırasında polislerin görüntülerini ya da seslerini kaydetmek yasaklanmış.
Gerekçeyi duyunca insanın ağzı açık kalıyor.
Yanlış anlamayın; hayretten değil, hayranlıktan!
Çünkü bu karar “Özel hayatın gizliliğinin ihlali ve kişisel verilerin hukuka aykırı olarak işlenmesi ve paylaşılmasının engellenmesi” için alınmışmış!
Sakın “Polis kamu görevi görürken özel hayat da neymiş” gibi saçma sapan fikirler gelmesin aklınıza. Bu kararın insan hakları konusunda ülkemize ‘level’ atlatacağına şüphe yok!
Freedom House’un 2020 dünya özgürlükler raporuna göre, son on yılda hak ve özgürlüklerin en fazla gerilediği ülkeler sıralamasında Tanzanya’nın hemen altında sondan ikinciymişiz.
Bu kararı duyunca milletçe şimdiden 2021’de sondan birinci olan Mali’nin yerini alabilecek olmanın huzuru ve mutluluğu içerisine girdik!
Muhalefetten gelen kimi çatlak sesler, homurdanmalar pek değerli bakanımızın canını sıkmasın hiç.
Yok valiliklerin eylem ve etkinlik yasaklarıymış, işten atmalara karşı, sendikal hak ve özgürlükler için direnen, 1 Mayıs’ı kutlamak isteyen işçi-emekçilerin engellenmesiymiş.
Yok efendim İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması, kadın cinayetleri, kayyum rektöre karşı direnen öğrencilerin gözaltına alınması, milletimizin anasını seven Cengiz’in taş ocağına karşı direnen köylüler ve onları destekleyen servet düşmanları, basının engellenmesi, içki yasağıymış.
Sonra 128 rakamının yasaklanması, sosyal medya paylaşımlarına yapılan operasyonlarmış.
Yok pandemiyle ilgili otomatiğe bağlanan yalanlar, verilmeyen destekler, yapılmayan aşılar, sonra lebalep kongreler ve muhalif İslamcılara camilerde biber gazıymış.
Bir de şu baş belası Kürtlere karşı bitmeyen tutuklamalar, kayyum atamalar, operasyonlar, mahkeme kararlarını bile tanımamalarmış.
Bırakalım, ileri demokrasimizi çekemeyen güçlerin sözcüsü muhalefet karnından söylenip dursun.
Bizim millet olarak ‘İnsan Hakları Eylem Planı’mızın ufak tefek kusurcuklarının Sayın Cumhurbaşkanımızın demokrasimizin yılmaz savunucusu Devlet Bahçeli’yle birlikte hazırlamakta oldukları ‘sivil anayasa’ ile halledeceğine inancımız tamdır.
Mesela öyle bir ‘sivil’ anayasamız olsun ki artık; baroymuş, TTB’ymiş, HDP’ymiş yerli ve milli iktidarımıza karşı bozgunculuk yapan sendika, parti, dernek, meslek örgütü ne varsa reis ya da her fırsatta şükranlarını bildirdiği küçük ortağı “Tiz elden kapatıla” dedi mi yargı bir dediklerini ikiletmemeli artık. Hukuk falan deyip bu kararlara ayak direme gafletinde bulunacak mahkeme olursa elbette o da kapatılmalı!
Bütün yetkileri elinde toplayan reisimiz ülkeyi kararnamelerle pek güzel yönetiyor da kuru gürültüden başka bir şey olmayan şu Meclisin de kapısına kilit vurmanın zamanı gelmedi mi acaba Sayın Bakanım!
Bir de mesela şu muhalif medya denilen şer odaklarıyla yok gözaltı, ekran karartma, para cezası, ilan kesme falan ile uğraşmak yerine demokrasimize yaraşacak yeni kararlar alınıp bu sorunu da kökten halledebilir İnsan Hakları Eylem Planı’mızın bağlandığı sivil anayasamız.
Hani şu yerli ve milli NAZİ’miz Perinçek “Yargımız altın çağını yaşıyor” deyip dolaşıyor ya. Ama gelin görün ki, Dünya Adalet Projesi’nin (WJP) ‘hukukun üstünlüğü’ endeksine göre 2020’de 128 ülke arasında sadece 107. sırayı alabilmişiz.
Sivil anayasamızla bu adımları da atalım, siz o zaman görün ‘altın çağı’nı!
Ne altın çağı, dünya birinciliği; bunları geçelim de Cumhurbaşkanımızın bize yeni hedef olarak gösterdiği uzayda da liderliği yakalayacağımıza şüphe yok!
Madem Adalet Bakanımız lütfedip bize fikrimizi söyleme hakkını verme inceliğinde bulunmuş, o zaman biz de söyleyelim: Sayın Bakanım, İnsan Hakları Eylem Planı’nı bu hızla uygulamaya devam ederseniz yakında cezaevlerinde yer falan da kalmayacak. Acaba siz ileri demokrasimizin selameti, yerli ve milli iktidarımızın bekası için şöyle ufaktan toplama kampları için de yer bakmaya falan mı başlasanız!
- Ankara'da Rojava pazarlığı 13 Aralık 2024 10:10
- Esad rejimi sonrası Suriye ve Ortadoğu’yu ne bekliyor? 10 Aralık 2024 05:30
- Adı konulmamış ‘süreç’te Rojava çıkmazı! 06 Aralık 2024 06:45
- Cihatçı saldırının yol işaretleri ve Halep'te kesişen yollar 03 Aralık 2024 06:55
- HTŞ’nin Halep saldırısının arkasındaki güçler ve hesaplar 30 Kasım 2024 06:50
- Bahçeli neden ısrarla Öcalan’ı işaret ediyor? 29 Kasım 2024 06:20
- Selefi Ebu Hanzala in, demokrasi ve laiklik out! 26 Kasım 2024 06:45
- ‘İşgalci ülke’ açıklaması ve Erdoğan iktidarının Suriye’de alarm veren politikası 19 Kasım 2024 05:00
- Trump'ın Ortadoğu'su ve Erdoğan'ın Kürt sorunu 12 Kasım 2024 04:45
- Devlet ‘yeni sürece’ kayyım atadı! 05 Kasım 2024 05:04
- Yeni ‘süreç’: Demokratik siyasete kurt kapanı 01 Kasım 2024 05:03
- Putin’e ‘Esad’ ricası ve Kürt sorununun çözümü 29 Ekim 2024 12:34