İşçiye de doğaya da kurşun!
Fotoğraf: Öksüt Madencilik
Kayseri’ye bağlı Develi ilçesinde faaliyet gösteren Kanadalı Centerra Gold şirketinin yerli iştirakçisi Öksüt’e ait altın madeni ile ilgili haberlere devam ediyoruz bu hafta da. Bu madende yaşanan hukuksuzluklar, usulsüzlüklere dair çok sayıda bilgi-belge ulaşıyor elimize. Bunları gündem yoğunluğu içerisinde haberleştirmeye çalışıyoruz.
İŞÇİLERİN KANLARINDA ÇIKAN KURŞUN
İşçilerin kanlarında kurşun çıktığına dair analiz sonuçlarını gazetemizin 11 Nisan 2021 tarihli baskısında haberleştirmiştik. Şirket yöneticilerinin bu meseleye ilişkin görüştüğü ve önerilerini aldığı Emekli Öğretim Üyesi, Halk Sağlığı Hocası Prof. Dr. Ahmet Saltık bu görüşmeyi doğrularken, genel anlamda kanda kurşun meselesine ilişkin görüşlerini de gazetemize aktarmıştı. Ahmet Hoca’nın verdiği bilgiler ve kanda kurşunun yol açtığı sağlık sorunları ile ilgili uyarıları kuşkusuz çok önemli. Haberlerimizin ardından madende bu işçi sağlığı-iş güvenliği açısından ne gibi önlemler alındı? Kanlardaki kurşun oranının yüksekliğinin nedenleri tespit edildi mi? Altı aylık periyotları ayda 1’e indirilen kanda kurşun ve ortamda kurşun testlerinin sonuçlarında neler çıktı? İşyerinde alınması gereken önlemler alındı mı? Bunlar gibi bir dizi sorunun yanıtı şu an için yok. Belki bu haberin ardından bir milletvekili soru önergesi verir ve bu yanıtları almayı başarır da bizler de öğrenme şansı bulabiliriz.
ALTIN MADENİNİN SİYANÜR HAVUZLARINDA SIZINTI!
Bu hafta ise altın madeninin siyanür çözelti havuzlarında meydana gelen sızıntıyı gündeme getirmek istiyoruz. Gelen bilgi ve belgelere göre madenin çözelti havuzlarındaki plastik örtü (membran) yırtılmış. Bu, siyanürlü çözeltinin yer altı sularına karışmış olabileceği anlamına geliyor. Böyle bir olasılık ise o yer altı sularını kullanan bütün canlılar için ölüme varan ciddi bir risk demek! Sızıntı, Fransız menşeli bağımsız denetleme, belgelendirme ve risk önleme alanlarında çalışan global bir kuruluş olan Bureau Veritas tarafından madende yapılan testlerde ortaya konmuş (belge1). İddialara göre şirket kendisini korumaya almak için Kanadalı bir danışmanlık firmasına bu sızıntının zararsız olduğuna dair bir rapor hazırlattı. Bir başka iddia ise şirketin bu çevre danışmanlık firmasına her yıl milyonlarca dolarlık (evet, milyonlarca dolar!) iş verdiği yönünde.
KAYSERİ VALİLİĞİ MADENDE İNCELEME YAPTI
Aslında madenin siyanür çözelti havuzlarındaki yırtık meselesi de içinde olmak üzere madendeki hukuksuzluklar, usulsüzlükler bölge milletvekillerinin yanı sıra Kayseri ve Develi’deki birçok devlet kurumuna da iletilmiş. Kayseri Valiliğinin 23 Nisan 2021 tarihli yazısında bu ihbarlarla ilgili Kayseri Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü teknik ekibi tarafından madende 16 Mart 2021 tarihinde bir inceleme yapıldığı anlaşılıyor. İnceleme sonucunda siyanür havuzlarında ve liç alanlarında dışarıya “Herhangi bir deşarjın bulunmadığı” belirlenmiş. Yine de hazırlanan raporun sonuna “Denetim esnasında her ne kadar çevreye (proses dışı alanlar) siyanürlü akış görülmemiş olsa da şikayete konu hususun daha sağlıklı değerlendirilebilmesi için sahada sürekli bulunarak denetim yapan firmadan yığın liç ve havuzlar bölgesinde yapılan sızdırmazlık testleri hakkında raporun kurumumuza bildirmesi istenmiş, ayrıca yer altı sularına sızma ihtimaline karşı denetim esnasında gözlem kuyularından su numuneleri alınmış olup analiz sonuçlarına göre değerlendirme yapılacaktır” notu düşülmüş. Bu analiz sonuçlarında ne çıktı acaba?
ŞİRKET İÇİ YAZIŞMALARDA SIZINTI İTİRAF EDİLİYOR
Öte yandan siyanür çözelti havuzlarındaki sızıntı şirketin iç yazışmalarında da geçiyor. Elimize ulaşan belgelerde bu yazışmalarda yığın alanında bir delik olduğu ve bu delikten altın geldiği sözlerine yer verilmiş. Sızıntının yer altı sularına karışıp karışmadığına dair bir bilgi olmadığı da ifade edilmiş ilgili kişi tarafından. Bu ifadelerden anlaşılan o ki sızıntı ile ilgili en büyük dert, delikten altının da kaçmış olması!
‘GÜN GEÇTİKÇE SIZINTI ARTACAKTIR’
Bize gelen belgelerde yığın liçi alanındaki tabanda meydana gelen yırtılma/delikten yer altı sularına şimdilik yaklaşık bir miligram/litre siyanür karıştığı görülüyor. Ayrıca kaçak çözelti içinde altın da var. Konuya dair görüşlerini aldığım yıllarca altın madenlerinde çalışmış bir uzman “İşletme çalıştıkça, gün geçtikçe yer altı sularındaki sızıntı siyanür miktarı artacaktır” diyor.
Develi’deki altın madeni aylardır işçilerin emeklerinin karşılığını almak ve sağlıklı koşullarda çalışmak için yaptıkları eylemlerle gündemde. Ülkemizin dört bir yanındaki yerli-yabancı altın işletmelerinin doğayı nasıl katlettikleri, çevreyi nasıl kirlettikleri ve çalıştırdıkları işçilerin yaşam ve sağlık haklarını nasıl da önemsemediklerini Develi’deki altın madeninden sızan bilgilerden de görebiliyoruz.
Madenin çözelti havuzundaki delikten sızan siyanür yer altı, yer üstü sularımızı kirletiyor. Şirketin içinden sızan bilgiler ise bu madenlerin doğamızı, işçilerin yaşamlarını, siyaseti ve hukukumuzu da kirlettiğinin örnekleri ile dolu...
Bu konuyu önümüzdeki günlerde de işlemeye devam edeceğiz!
- COP29 toplantıları ya da "Bir şey yapılıyor tiyatrosu": Tam bir zaman kaybı 18 Kasım 2024 04:20
- Kaz Dağları kardeşliği... 11 Kasım 2024 04:44
- Namlunun ucunda yaşamı savunanlar: Kırılırız ama eğilmeyiz!.. 04 Kasım 2024 04:51
- ‘Etki ajanı yasası’ ve Bergama köylüleri için kaynatılan cadı kazanı 28 Ekim 2024 04:51
- Bilimle dalga geçmenin bedeli 21 Ekim 2024 04:40
- Kapadokya'da balon turizminin görünmeyen yüzü ve balon emekçileri 14 Ekim 2024 04:32
- Mor çiçekli garganlar, arılar, mezarlar... 07 Ekim 2024 04:48
- Gediz bitti!.. 30 Eylül 2024 04:34
- Göreme'yi neden göremedik? 23 Eylül 2024 04:25
- Latmos'a sahip çıkmak 16 Eylül 2024 05:07
- Kazan Gölü küstü bize! 09 Eylül 2024 04:56
- Göl kurudu RES'ler kuruldu! 02 Eylül 2024 05:18