82 çocuk Mardin’de!

Son 20 yıl içerisinde çocukların siyasi malzeme olarak kullanılmalarını gözler önüne sermek ciddi bir zorunluluğa dönüştü. Bunu yapmak bir zorunluluktu çünkü çocukların hakları çiğneniyordu. Çocuk haklarının çiğnenmesi olağanlaştıkça bu ödev ağırlaştı. Çocukların yararının öncelikli olarak düşünülmesi ilkesinin toplumda nasıl yaygınlaşabileceği üzerinde çalışmak gerekirken, çocuklara dayatılan kirli siyasete karşı çalışmak, yani, çocukları savunmak ve zarar görmemeleri için neler yapmak gerektiği üzerinde durmak zorunluluk oldu.

Rejimin çocukları iki amaçla kullandığı ortadaydı. Birincisi, çocuklar halkla ilişkiler kampanyalarında çok kullanışlı ve etkili oluyordu. İkincisi, rejim topluma olduğu gibi çocuklara da kimi kavramları sevdirmek istiyordu. Sevdirilmek istenenlerin başında polisler geliyordu. Öncelikli olan polisti. Son 5-6 yıl içerisinde ise öncelikler değişti.

Nisan sonunda internet üzerinden dağıtılan görüntüler TSK tarafından yürütülen bir propaganda çalışmasını gözler önüne seriyor. Söz konusu çalışmada 80 kadar çocuk kullanılmış. Görüntülerden profesyonel bir çalışmanın yapıldığı anlaşılıyor.

Bir ordu çocuklara neden ilgi gösterir? ABD ordusundan biliyoruz ki, önce ordunun çocuklara sevdirilmesi gerekiyor. Ama çocuklara yönelik çalışmalar askerliği yalnızca uzaktan değil, çok daha yakından sevdirmeyi de hedefliyor. Örneğin Britanya ordusu son yıllarda okullara yönelik yoğun çalışmalar sürdürürken, çocukların askerliği bir meslek olarak görmesini ve orduya yönelmesini özellikle hedefliyor.

Bunlar dışında başka hedefler de var ama önce TSK nasıl bir çalışma yapmış inceleyelim. Savunma Bakanlığı sitesindeki bilgilere göre, 49. Komando Tugay Komutanlığı 5 köyde yaşayan toplam 82 çocuk ve 6 öğretmen için bir gezi düzenlemiş. Çocuklar önce Mardin Kızıltepe’deki Şehit Çoban Hudut Karakoluna getirilmiş ve ateşleri ölçülmüş. Daha sonra maske dağıtılan çocuklar otobüslere bindirilerek Mardin’e götürülmüş. Ev sahipliğini Mardin Valiliği ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü yapmışlar.

Gezinin ikinci adımında, bir mağazaya götürülen çocuklara giysi ve ayakkabı armağan edilmiş. Bu sırada çocukların bol bol görüntülerinin alındığı, MSB sitesine ve YouTube’a yerleştirilen videodan anlaşılıyor. Mardin ziyareti sırasında çocuklara giysi ve ayakkabı dışında oyuncak ve kırtasiye malzemeleri dağıtıldığı da ayrıca vurgulanmış.

Gezinin üçüncü adımında, çocuklar Artuklu Üniversitesi kampüsüne götürülmüş ve çimler üzerinde bir palyaço gösterisi izlemişler. Gösteri sırasında çekilen fotoğraflardan çocukların ellerine bir orta boy, bir de küçük bayrak tutuşturulduğu da anlaşılıyor. Palyaçolu ve bayraklı eğlence ardından Aziz Sancar Bilim ve Sanat Merkezindeki gökevine götürülen çocuklara “uzay deneyimi” yaşatılmış; “Çocuklar gezegenlerin arasında sanal gezintiye” çıkarılmışlar.

Bu gezinin amacının ne olduğunu merak etmiş olabilirsiniz. MSB sitesinde gezinin amacının, “Bölge çocuklarının yüzünü güldürmek” olduğu belirtiliyor. Bu bölgenin hangi bölge olduğunu da merak etmiş olabilirsiniz. Sözü edilen yer, sınır ötesinde bir bölge. Videodan anlaşılacağı üzere, çocuklar sınıra askeri araçlara bindirilerek getirilmişler.

Özetlemek gerekirse, sınır ötesindeki köylerden getirilen çocuklar armağana boğulmuşlar. Videodan öğle yemeğinde kampüste bir kantine götürüldükleri anlaşılıyor. Orada onlara hamburger, patates yedirilmiş, gazlı içecekler içirilmiş.

Tahmin etmiş olabilirsiniz. Mardin gezisinde armağan yağmuruna tutulan çocuklardan bir şeyler söylemeleri de istenmiş. Çocuklar, “Bize hediyeler verdiler. Çok teşekkür ediyoruz!” demişler. “İlk defa bu kadar mutlu oldum!” demişler. Bir de tanrıdan askerleri korumasını, başarılı kılmasını dilemişler. Gerisini ise bir öğretmen söylemiş ve Türkiye devletine teşekkür etmiş.

Bütün bunları okuduktan sonra ne söyleyeceğimi merak etmiş olabilirsiniz. Söylenecek çok söz var. Ama en açık olanını söyleyeyim. Bölgenin, Türkiye’nin, tüm dünyanın çocuklarının en temel gereksinimi barıştır.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Gabar petrolü sömürüsü: 1 milyon liralık üretime  6 liralık ücret

Gabar petrolü sömürüsü: 1 milyon liralık üretime 6 liralık ücret

Saray iktidarının “Milletimiz zenginleşecek” propagandasını yaptığı Gabar petrolünün arkasında ağır bir işçi sömürüsü var. Günde 12 saat çalışma, taşeronlaştırma, sendikasızlık, yoksulluk sınırının yarısı bile etmeyen ücretler… Öyle ki sadece 12.5 saatlik üretim tüm işçilerin ücretini karşılıyor, geri kalan patronların kasasına akıyor.

Şırnak’ta bir günde çıkarılan petrol, Batman’da çıkarılanın yüzde 87 fazlası.

Serbest piyasada ham petrolün varil fiyatı yaklaşık 75 dolar.

İşçiler iki günde çıkarılan petrol kadar ücret alsaydı aylık ücret 160 bin lira olurdu.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
RTÜK Başkanı “Ülkemizde olumlu olaylar olmuyormuş gibi haber servis ediliyor” deyip ‘yandık’, ‘bittik’ haberleriyle karamsarlık aşılandığını savundu, ceza tehdidinde bulundu.

Evrensel'i Takip Et