'Burası Türkiye' meselesi
![](https://www.evrensel.net/images/840/upload/dosya/115262.jpg)
Cumhurbaşkanlığı Kabinesinin ilk hali | Fotoğraf: Kayhan Özer/AA
Kirvem,
Son zamanlarda memleket sathında isteyen, dileyen her vatandaş; yani dişisiyle eriyle, genciyle yaşlısıyla hep birlikte hepimiz, özellikle ülkemizi yakından ilgilendiren kimi meseleler hakkındaki kanaatlerimizi kavgasız, gürültüsüz tartışıp, keza demokratik kurallar doğrultusunda dinlememiz gerekirken, bunun yerine tam aksine işin kolayına kaçıp, dolayısıyla dilimizde giderek sanki bir nevi slogana dönüşen, “Burası Türkiye!” deyip, böylece muhataplarımızı susturmayı nedense marifet belledik, belliyoruz...
Aslında memleketimizin ali menfaatleri uğruna “en kalbi” duygularımızla birbirimize “sargı bezi” misali sıkıca sarınıp sarmalanıp, aynı derdi dert edinip, aynı dermanı birlikte arayan yurttaşlar olarak yolumuza, şimdilik seksen dört milyonluk nüfusumuzla “maaile” devam edip giderken, diğer taraftan kimilerimiz şu, kimilerimiz de bu mesele yüzünden yek diğerimizin fikrini, düşüncelerini kendimizce beğenmeyip, zerre kadar önemsemeyip, hatta amiyane deyimiyle burun kıvırıp, dahası da, kendi yaşam tarzımızın, olaylara bakış açımızın kesinlikle “doğru“ olduğunu, bunu da, son günlerin moda deyimiyle “subliminal” mesajlar yoluyla kestirip atarken, bu tavrımızla bir nevi “muz cumhuriyeti” olduğumuzu sanki farkında olmadan kanıtlayıp, ardından da zaten geç bulduğumuz gibi, ayrıca bu kafa yapımızla, bu çarpık zihniyet nedeniyle tekleyip duran “gariban” demokrasimizi, bu gidişle hepten şamar oğlanına çevirmek için didinip durduk mu ne!
Eskiden, yani henüz “Geçti Bor’un pazarı, sür eşeği Niğde’ye” deyimi tedavüldeyken, keza, “Delik demir çıktı, mertlik bozuldu” hükmü iyi kötü yerini korurken, daha sonraları devranla birlikte şu kırtıpil alemde değer yargıları yavaş yavaş değişip, kantarların topuzları adamına göre ayarlanıp, buna ilaveten teknolojik gelişmelerle birlikte, bu alemin düzeni yeni ufuklara doğru sürüklenip bir bakıma dünyanın çivisi çıkınca, kısacası dünya küçülüp sanki ufacık bir tenis topuna dönüşünce, bir vakitler iki elin parmaklarını zar zor aşan devletlerin sayıları günümüzde iki yüz rakamını sollamak üzereyken, bu arada irili ufaklı bilumum devletlerin yanı sıra, keza bizim ülkemizde de, “Burası Türkiye!” dediğimiz bu diyarlarda artık “Ayvaz kasap hep bir hesap” tekerlemesi rafa kaldırılıp, bunun yerine şimdilerde güzelim memleketimizin bakkal defterlerinde eskiden beri tutulan veresiye hesapların esamesi artık okunmuyorsa; yani tamı tamına geride kalan şu on dokuz yıldan beri izzet ile, ikbal ile gele gele nihayetinde bu iktidar sayesinde gelip dayandığımız bu noktada, halimiz ahvalimiz her alanda düşman çatlatacak boyutlara ulaştığına göre, o zaman demek ki; “Burası Türkiye” cenahında her şey dört dörtlük yolunda, milletçe keyfimiz çok şükür tıkırında, mesele mafiş Kirvem!..
Evrensel'i Takip Et