Sınıf atlamak isterken düşmek (4): Filmlere yansıyanlar

Muhsin Bey filminden ekran görüntüsü alınmıştır.
İnsanların sınıf atlama çabası 1960’lardan bu yana sık sık filmlere de yansır. Yeşilçam’ın popüler damarında melodramlarda sınıf atlama sorunu farklı sınıflardan birbirine aşık insanlar üzerinden ele alınır. Zengin çocuk fakir kız ya da zengin kız fakir oğlan…
Önceki yazılarımızda söz ettiğimiz gibi sınıf atlama isteği, içinde olunan yetersiz ekonomik koşullardan, yoksulluktan kurtulmak, daha iyi yaşam koşullarına kavuşma isteğinden ve sistemin bu arzuyu kışkırtan işleyişinden kaynaklanmaktadır.
Zeki Ökten’in 1982 yapımı “Faize Hücum” filminde darbe sonrası koşullarında uygulanan ekonomik politikaların yarattığı banker furyası ve aldatılan bir devlet memurunun hikayesi anlatılır.
Film sınıf atlama sorununun yalnızca bireysel bir sorun olmadığını gösterir, yaşanan gerçek olaylardan yola çıkarak toplumsal boyutuyla da ele alır
Kamil Bey, otuz yıl devlet hizmetinin ardından emekliye ayrılır. Gündemi meşgul eden banker furyası ilgisini çeker. İnsanlar iyi bir yaşama kavuşma hayaliyle paralarını yüksek faiz veren bankerlere yatırırlar. Kamil de emekli ikramiyesi, üç aylık maaşı ve evini satarak bütün parasını bankerlere teslim eder. Ailesiyle birlikte bir apartman dairesine taşınır. Bankerlerin kaçtığı haberini alana kadar refah içinde yaşarlar.
Özal’lı yıllarda “Köşeyi dönme” anlayışı ve sloganıyla simgeleşen sınıf atlama isteği ve atlamak isterken düşenlerin dramıdır anlatılan. “Bankerler topladıkları paralarla kaçarken Kamil Bey ve benzerleri olanca umutsuzlukları ve nefretleriyle eskisinden daha perişan bir hayata geri dönerler.”(*)
“Faize Hücum’u sınıf atlama sorununu ele elan diğer filmlerden ayıran en önemli özelliği sınıf atlamanın ne denli çılgın bir toplumsal özleme dönüşebildiğini ve varolan toplumsal düzenin bu özlemi nasıl sömürdüğünü yansıtmasıdır.”
Şerif Gören’in 1983 yapımı “Güneşin Tutulduğu Gün” filminde “Gözü yükseklerde olup, sonra da kötü yola düşen bir tezgaâhtar kızla, bir gencin öyküsü” anlatılır.
Sevgi, lüks bir giyim mağazasında tezgahtarlık yapmaktadır. Geçim derdindeki ailesinden bunalan Sevgi zengin bir hayatın özlemini duyar. Evlenmek istediği sevgilisi ise işsizdir, yoksuldur. Yaşadığı sefaletten kurtulmak isteyen Sevgi, yaşlı bir adamın aracılığıyla zengin erkeklerle birlikte olur. Kazandığı parayla ailesine ve erkek arkadaşına yardım etmeye başlar.
Yönetmen Ali Özgentürk, 1981 yapımı filmde köyden kente göç, sınıf atlama gibi konularla birlikte eğitim sorununu ele alır. Köydeki evini ipotek ettirerek İstanbul’a gelen baba-oğulun karşısında yoksulları dışlayan acımasız bir İstanbul vardır. Filmde yoksulların verdiği zorlu emek mücadelesinin acımasızlığını görürüz. Bu insanların çoğu kentte hayatta kalabilmek için tek varlıkları işporta tezgahlarında seyyar satıcılık yapabilmektir. Yoksullar itilip kakılmaktadır.
Muammer Özer’in 1985 yılında çektiği ödüllü filmi “Bir Avuç Cennet” filminde, daha iyi koşullarda yaşamak için büyük kente göç eden iki çocuklu bir ailenin yaşanan aksilikler ve maddi yetersizlikler nedeniyle bir otobüste yaşamaya başlamaları anlatılır. Bir otobüsü önündeki küçük bir bahçe ile sıcak bir yuvaya dönüştüren aile, çevre sakinlerinin “görüntü kirliliği” biçimindeki şikayetleri sebebiyle polis tarafından buradan atılırlar. Ancak mutluluk arayışı ve umut duyguları ile aile bir çadırda yaşamaya başlar. Hikaye büyük kente tutunmaya dair kararlılığı ve kadının bu süreçteki dirençliliğini dönemin temel özelliklerinden biri olarak ele alır.
GÜLDÜRÜYE YANSIYAN SINIF ATLAMA HEVESLERİ
Geçtiğimiz haftalarda bu sayfada yazdığımız “Banker Bilo”nun hikayesi sınıf atlama sorununu güldürü türünde ele alır.
Ertem Eğilmez’in yönettiği, İlyas Salman, Meral Zeren ve Şener Şen’in başrollerinde olduğu filmde Almanya’daki yavuklusuna kavuşmak için para biriktirirken dolandırılan ve büyük kentte yozlaşan köylü Bilo’nun yaşadıkları ele alınır.
Atıf Yılmaz da güldürü türündeki filmi “Talihli Amele”de “Banker Bilo”da olduğu gibi sınıf atlama sorununu köyden kente göç temelinde alaycı bir dille ele alır.
Mehmet Ali, İstanbul’da inşaatlarda çalışan bir işçidir. Bir gün çalıştığı inşaata çekim yapmak için reklamcılar gelir. Çekimin bitmesinin ardından hatıra için reklamcılarla işçiler fotoğraf çektirir. Fotoğrafı gören müdür, Mehmet Ali’nin yüzünden etkilenir ve onu reklam kampanyasının yüzü yapar. Böylece bir bankanın reklam kampanyasında tesadüfen yer alan Mehmet Ali, talihin ona güldüğünü sanır. Bir anda hayatı değişen Mehmet Ali, başına konan bu talih kuşunun bedelini ağır bir şekilde ödeyecektir.
Kartal Tibet’in Aziz Nesin’in romanından Atıf Yılmaz senaryosuyla çektiği “Zübük” sınıf atlama sorununu politika alanından örneklemeyle ele alır. “Zübük sıradan bir vatandaşken çeşitli üçkağıtçılıklar ve sömürülerle sınıf atlayarak çirkin bir politikacı olan İbrahim Zübükzade’nin öyküsünü ele alır.
Başar Sabuncu’nun yazıp yönettiği ve Şener Şen’in başrolde olduğu “Çıplak Vatandaş ve Yavuz Turgul’un “Muhsin Bey” filmleri de sınıf atlama sorununu farklı biçimde ele alan önemli filmlerdir.
(*) Yazıdaki bilgiler ve alıntılar için Peyami Çelikcan’ın İletişim Fakültesi dergisinde yer alan, “Türk Sinemasında Sınıf Atlama Sorunu” başlıklı çalışmasından yararlanıldı.
Evrensel'i Takip Et