27 Mayıs 2021

Sabahın türküsü

DİĞER YAZILARI
Kaybettiniz 6 Mart 2025
Örgüt 27 Şubat 2025
Mehmet Türkmen 20 Şubat 2025
Güç bende artık 13 Şubat 2025
Hadi yine iyiyiz 6 Şubat 2025
Sorun modelde 30 Ocak 2025
Tan ile Bulu 23 Ocak 2025
İkinci çocuk 16 Ocak 2025
Pislik 9 Ocak 2025
Benim adamımdan hoca 2 Ocak 2025
YAZI ARŞİVİ

Sabahın ilerleyen saatleri. Marmaray boş sayılır. İnsanlar mesafeli. Her durakta kafasını içeriye uzatıp bakan güvenlik görevlisini saymazsak yolcular kimsenin umurunda değil. Zaman, birbirimizin gözlerine bakarak geçip gidecek. Yer altında, belki de su altında bir durakta duruyoruz. İki genç biniyor. Oturacak yerler var. İri olanı, iri dediğim boyu neredeyse 2 metre, kilo fazla yok. Diğeri sıcak havaya rağmen yün bereli.

Kapılar kapanır kapanmaz iri olan gitarını kılıfından hızla çıkartıp başlıyor çalmaya. Hem de söylemeye.

“Uzun ince bir yoldayım...”

Saz da olsa olurdu. Kimi bakıyor, kimi ilgisiz. O koca vücuttan bu kadar ince ve yumuşak sesin çıkıyor olması yaşamın kökenindeki temel çelişkiyi vurguluyor gibi.

“Gidiyorum gündüz gece...”

Tren hızlanıyor. Karşımda oturan genç kız bacak bacak üstüne atıyor. İri bıyıklı, işçi elli diğeri cep telefonunu kurcalıyor.

“Bilmiyorum ne haldeyim...”

Tren yavaşlıyor, istasyon yaklaşıyor, elektronik ses fısıldıyor. İki dilden;

“Gelecek istasyon...The next...”

Bu ses hem de “Bitir artık türküyü” demek. Daha işin para toplama faslı var.

“Gidiyorum gündüz gece... Dünyaya geldiğim anda...”

“İkinci kıta Üsküdar’dan önce bitmez” diye düşünürken tren yavaşlıyor.

“Yürüdüm aynı zamanda... İki kapılı bir handa...Gidiyorum gündüz gece...”

Ellerine bakıyorum yumuşak sesli iri adamın. Parmakları tellerin üzerinde hızla şekil değiştiriyor yaşamak için, canlarına kıyan onlarca meslektaşı adına.

Oysa 4 parmağını açıp, baş parmağını saklayabilmeyi becerebilseydi avucuna, ya da işaret ve kuş parmağını kulak gibi kaldırabilseydi havaya, o koca cüssesiyle kim bilir hangi kapının hangi mandalı olurdu sivri burun ayakkabısıyla.

Elleri tellerin üzerinde insana yakışır dolaşırken, diğer genç yün beresini çıkartıyor. Yoksul yolculardan ne toplayabilirse.

Var olan, avucunda gizlice koyuyor koyabildiğini külaha. Yok olan bakışlarını kaçırıyor pencereden dışarı.

Ve Üsküdar.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Tüm memleket parsel parsel

Tüm memleket parsel parsel

Ülkenin başkentindeki Çayırhan Madeni ve Termik Santrali, dün haraç mezat satıldı. Maden sahaları, termik santral ve neredeyse Nallıhan’ın tamamı büyüklüğünde bir toprak, santralin tek yıllık geliri olan 20 milyar TL’ye gitti. Aynı gün Resmi Gazete’de Erdoğan imzasıyla 300 bin metrekareden fazla kamu arazisi bedelsiz olarak sermayeye tahsis edildi.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
İktidar yoksullaştırdığı halkın imdadına yetişen kent lokantalarından rahatsız. Kent lokantasını öven Vedat Milor’a soruşturma açıldı.

Evrensel'i Takip Et