30 Mayıs 2021

Dış göç ve sinema (1)

"Dönüş" filminden bir sahne

İnsanlık tarihi kadar eski olan göç olgusundan, sinemaya yansımalarından ve iç göç filmlerinden çokça söz ettik, yazdık. Fakat bunun burada hiç söz etmediğimiz dış göç ayağı ve da var. Göç genel olarak ülke içinde ya da sınır ötesine yapılan (bir süreliğine, uzun süreli, devamlı kalmak üzere) çalışmak ya da yerleşmek amacıyla yapılan nüfus hareketleri, coğrafi yer değiştirmeler olarak tanımlanır. Sınır içi olanları iç göç, sınır ötesi hareketler dış göç olarak adlandırılır.

Göçün bir başka tanımı da şöyle yapılmaktadır: göç, “ekonomik, siyasi, ekolojik veya bireysel nedenlerle gerçekleşen coğrafi, toplumsal ve kültürel bir yer değiştirme hareketidir”. Bu hareketin sınır ötesi gerçekleşmesi dış göç olarak tanımlanır.

Dış göçün temelini, nedenini başlangıçta çalıştırılacak insan gücünün temini oluştururken, zamanla ucuz işgücü ucuz emek temini ve iş bulup çalışmak, para kazanmak, daha iyi yaşam koşullarına kavuşmak isteği-ihtiyacı oluşturur. Buradan da anlaşılacağı gibi dış göç esas olarak geri kalmış, az gelişmiş ülkelerden gelişmiş ülkelere yaşanmaktadır. Diğer bir söyleyişle gelişmiş kapitalist ülkeler, üretimlerini arttırmak için gereksinim duydukları iş gücünü, ucuz insan emeğini göç yoluyla geri kalmış, az gelişmiş ya da gelişmekte olan ülkelerdenölgelerden sağlar.

Birleşmiş Milletler verilerine göre, Türkiye'den Batı Avrupa ülkelerine olan göç başta olmak üzere, 1990'larda Asya ülkelerinden göç eden kişilerin sayısı, yıllık rakamlarla yaklaşık 1,4 milyon kişi,  diğer bir göç kaynağı olan Afrika ülkelerinden, Avrupa ve petrol zengini Ortadoğu ülkelerine göç edenlerin 1990’lı yıllar ortalaması 400 bin kişi civarında olduğu söylenmekte, yazılmaktadır.

Türkiye’den işçi göçünün yapısı, 1945 sonrası dünyada yaşanan göçün evrelerinden “misafir işçi göçü” şeklinde açıklanmaktadır. Türkiye’den ilk işçi göçü 1958’de az sayıda işçinin özellikle Federal Almanya‘ya gitmesiyle başlar.

2. Dünya Savaşı sonrası Avrupa’da yaşanan hızlı sanayileşme süreci, başta Federal Almanya Cumhuriyeti olmak üzere Avrupa devletlerinin işgücü ihtiyacını ortaya çıkarır. Bu devletler iş gücü ihtiyaçlarını giderebilmek için Türkiye gibi az gelişmiş ülkelerin emek kaynaklarına yönelir.

Türkiye’den işçi göçü, 1961 yılında, önce Federal Almanya, sonraki yıllarda da diğer Batı Avrupa ve İskandinav ülkeleriyle imzalanan  “misafir işçi anlaşmaları” ile başlamıştı. 1970’lerle birlikte ortaya çıkan ekonomik durgunlukla birlikte bu anlaşmalar feshedilir. Bu da göçün sonraki yıllarda yasadışı yollarla gerçekleştiği bilinmektedir.

Dış göç sürecinin tarihsel basamakları, beş ana başlıkta toparlanmaktadır.

  1. 1960’ların başında başlayan ve genellikle bekâr erkekler tarafından gerçekleştirilen ilk işçi göçü akımları,
  2. 1970’lerin başında gerçekleşen aile birleşimi yoluyla Türkiye’de kalan eşlerin ve çocukların göçü,
  3. 1970’lerin ortalarında tekstil, gıda, elektronik gibi sektörlerde ucuz iş gücüne duyulan ihtiyaçtan kaynaklanan Türk kadınlarının göçü,
  4. 1980 askeri darbesinden sonra gerçekleşen politik sığınmacıların göçü,
  5. 1990’ların başında Almanya’da yaşayan Türkler arasında gerçekleşen ithal gelin ve evlilik göçü

Türkiye’den dışarıya göç, anlaşmalar çerçevesinde 1970'lere kadar artarak sürer.  Göçle dilini, dinini, geleneklerini bilmedikleri ülkelere giden bu insanların bir kısmı köylerinden, kasabalarından çıkarak ilk kez başka bir kente, dahası başka bir ülkeye gidiyordu. Dil bilmez, eğitimsiz göçmenler kendi ülkelerinin kentlerine bile yabancıyken, bir umut peşinde gittikleri bu el kapılarında, sahte cennetlerde çok önemli ve ağır sorunlarla yüz yüze gelirler.

Yaşadıkları, baş etmek zorunda kaldıkları sorunları şöyle sıralayabiliriz:

  • İşsizlik Sorunu
  • Uyum Sorunu: entegrasyon ve asimilasyon
  • Eğitim Sorunu
  • Dil Sorunu
  • Yabancı Düşmanlığı (Xenophobie) ve Ayrımcılık
  • Psiko-sosyal sorunlar

TÜRKİYE’DEN YAŞANAN GÖÇ VE SİNEMA

Göç konusunun sinemaya yansıması, filmlerde işlenmesiyle birlikte, dış göç temalı filmler üreten birçok yönetmen çıkar karşımıza.

Türk dış göçü ile ilgili çekilmiş filmler,

Başlarda dış göç üzerine, özellikle işçi göçünün toplumsal etkilerini merkez alan dramatik bir dille anlatılan filmler yansır beyazperdeye. Dış göç konulu ilk filmle ilgili farklı belirlemeler vardır konuyla ilgili yazan araştırmacılar, yazarlar ve akademisyenler arasında. Kimi dış göç temalı ilk filmin Türkan Şoray’ın ilk yönetmenlik denemesi de olan “Dönüş” (1972) adlı film olduğunu yazarken, kimine göre de göre Halit Refiğ’in yönettiği “Bir Türk’e Gönül Verdim”(1969) adlı film, bu alandaki ilk örneği oluşturur.

Bazı kaynaklarda da dış göç konusun işlendiği ilk filmin, Hulki Saner’in yönettiği “Turist Ömer Almanya’da” (1966) adlı film olduğu yazılıdır. Ancak bu filmin herhangi bir kopyasının bulunmaması nedeniyle filmden bahsetmek veya kaynak bulmak zordur. “Turist Ömer Almanya’da” adlı film, işçi olarak Almanya’ya giden bir Türkiyeli işçinin, Alman kızı Helga ile olan aşkını anlatan bir komedidir. Ne yazık ki, filmin negatifleri kayıp olduğundan dolayı, filme ulaşmak olanaklı değildir.

Göç filmlerini yönetmenleri üzerinden şöyle sınıflandırabiliriz:

  1. Türk yönetmenler tarafından çekilen dış göç konulu filmler,
  2. Yabancı yönetmenler tarafından çekilen dış göç konulu filmler,
  3. İkinci ve üçüncü kuşak göçmen yönetmenler tarafından çekilen filmler

“İlk dönem göç filmleri ile göçün kurumsallaşması sonucunda ortaya çıkan ikinci ve üçüncü nesil göçmen filmleri arasında, keskin farklılıklar gözlemlenmektedir. İlk dönem ve Türkiye kökenli yönetmenler tarafından çekilen filmlerde göç yolları, göç süreci, göçmen karakterlere sosyal yapılar gibi temel sosyolojik olgular işlenmiştir. Göçmen sinemasında ise filmler, daha çok göçün sonuçları üzerinde yoğunlaşmıştır. Bu filmlerde, göç eden bu kuşağa ait sosyo- kültürel değerleri ile çatışmaları ana temalardan biridir.” (*)

(*) Bilgi ve alıntı olarak Mustafa Demir’in “Perdeye Yansıyan Gurbet, Türk Dış Göçü ve Sinema: 1971-1994 Yılları Arası Dış Göç Temalı Filmlerin Analizi” başlıklı Doktora Tezi’nden yararlandım.

Evrensel'i Takip Et