31 Mayıs 2021 00:51

‘Gerçeğe inanmak güçse, yalanlar gereklidir’

Sedat Peker ve Recep Tayyip Erdoğan'ın fotoğrafları.

Sedat Peker görseli: YouTube kanalında yayımlanan videodan alıntı & Recep Tayyip Erdoğan fotoğrafı: DHA

Paylaş

En parlak döneminde dünyanın en zengin 7. kişisi olan Kolombiyalı uyuşturucu baronu Pablo Escobar, estirdiği terörle Kolombiya hükümetine ABD’deki bir cezaevine gönderilmeyeceğini kabul ettirip gardiyanlarını kendisinin seçtiği, polisin 3 kilometreden fazla yaklaşamayacağı kale gibi bir cezaevine girmek için teslim olduğunda, silahını teslim ettiği hükümet yetkilisi, hoşnutsuz bir ifadeyle şöyle der: “Kazandın.”

Escobar: “İkimiz de kazandık. Gaviria (Kolombiya Başkanı), Pablo Escobar’ın teslim olduğunu beyan edebilir.”Hükümet yetkilisi, “Bunun büyük bir yalan olduğunu biliyoruz” karşılığını verdiğinde, Escobar yüzündeki öz güvenli tebessümle devam eder: “Gerçeğe inanmak güç olduğunda, yalanlar gerekli şeylerdir.” (Netflix’te yayımlanan Narcos dizisinden)

Videoları rekor düzeyde izlenen Mafya Lideri Sedat Peker’in ifşalarının yarattığı etki, Escobar’ın bu cümlesinde ifadesini bulan bir tabloyu ortaya koyuyor.

İktidar ittifakı, kabullenmekte zorlandığı ifşalar karşısında, Bakan Soylu’nun arkasında olduğunu belirtiyor ve herkesi Türkiye’nin uluslararası bir komplo ile karşı karşıya olduğuna inanarak ‘kutsal iktidarın’ arkasında birleşmeye çağırıyor.

Peker’in, bazı icralarını açıkladığı eski yol arkadaşları Mehmet Ağar ile Korkut Eken bakımından da benzer bir tablo ile karşı karşıyayız.

Erdoğan’ın açıklamasından sonra Soylu’nun arkasında durma işini iktidar medyası üstlenirken, Ağar ve Eken de Cumhur İttifakına karşı genel olarak Millet İttifakının arkasında duran Sözcü gazetesi aracılığı ile bir savunma hattı oluşturmaya çalışıyor. Korkut Eken, Kutlu Adalı cinayetiyle ilgili hakkındaki beyanlar için Saygı Öztürk’e şunları söylüyor: “Bakın, siyasiler birbirine arka çıkıyor. ‘İçişleri Bakanının yanındayım, arkasındayım’ denilip konu kapatılıyor. Peki Korkut Eken’in arkasında kim var? Allah’tan korkulur. Şanımla, şerefimle arkadaşlarımla görevlerimi en başarılı biçimde bitirdim, emekli oldum. Başarısız hiçbir operasyonum olmadı.” (Saygı Öztürk, Tamburalı Paşa, SÖZCÜ’ye anlattı: Korkut Eken bana geldi, Sözcü, 28 Mays 2021)

O tarihte Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanlığı görevinde bulunan ‘Tamburalı Paşa’ namlı Korgeneral Hasan Kundakçı da, “Cinayetin aydınlatılması için Güvenlik Kuvvetleri Komutanım derinliğine çalışmalar yaptı. O günkü imkanlarla gazetecinin katili ya da katilleri bulunamadı” diyerek, Eken’i destekliyor.

Kısa bir süre önce Cumhur İttifakını desteklemek için mitingler düzenleyen, kendisine resmi koruma verilen, ancak sonra yolların ayrıldığı Peker’in beyanları, tıpkı başka bir eski ortak Gülen Cemaatine yapılan muamele düzeyinde seyrediyor.

Türkiye’deki uyuşturucu trafiği bağlamında yine Escobar’a uzanalım. İzinden gitmeyi reddettiği babasıyla ilgili iki eleştirel kitap yazan Yazar Juan Pablo Escobar’ın şu saptaması önemli: “Amerikalılar dünyada ve Latin Amerika’da patlayan uyuşturucu skandallarını hikayeleştirerek herkesi eğlendiriyor. Fakat kitabımda da bahsettiğim gibi babamın uyuşturucu trafiğindeki CIA ve narkotiklerle olan bağlantıları hakkında sessiz kalıyorlar.” (euronews, 26 Ekim 2017)

Escobar dizileri bize, uyuşturucu baronlarının hüküm sürdüğü Kolombiya’da zirvedeki devlet görevlilerinden, polis teşkilatı ve orduya kadar herkesin Escobar tarafından satın alındığı, ABD’nin ise uyuşturucu baronlarının korkulu rüyası olduğu üzerine kurulu bir hikaye anlatıyor. Oysa Juan Pablo Escobar’ın şahitlik ettiği gerçek hiç de öyle değil.

Türkiye’nin önemli bir koridor haline geldiği uyuşturucu trafiği bakımından da, kimin neyi ne zaman rapor etmekle yetinip, ne zaman yakalamayı tercih ettiğinin bir anlamı var.

Peker’in, beyanlarına, 8. videosunda SADAT’ın, kendisi üzerinden Suriye’ye, cihatçı el Nusra’ya silah, araç, mühimmat ve ekipman yolladığı da eklendi. Libya Başbakanı Sarrac’ın aniden istifa kararı alma nedeninin arkasında, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından kendisine verilen ihale listesinin olduğu iddiası da.

‘Kutsal devlet’ anlayışı ile biçimlendirilmiş kitlelerin, tüm bu iddialar karşısında ‘kutsal iktidar’ fikrine kazanılmasından başka çare yok. Gerçeğe inanmak güç olduğunda, yalanlar çalışmaya başlar. Halkın vergilerinden rekor düzeylerde resmi ilanlarla ihya edilen iktidar medyası niye var!

Ama tüm bunlar, tek bir tuğla çekilirse yıkılacağından korkulan o duvarı biraz daha nemlendirip çürütüyor.

Bitirirken yeniden Narcos dizisine bağlanalım: “Aynı Gabriel Garcia Marquez’in kitaplarında olduğu gibi, tuhaf şeyler çok kritik anlarda ortaya çıkar. Ülke gerginliğin doruğundayken. Her şey değişmek üzereyken.”

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa