1 Haziran 2021

Tren daha fazla kaçmadan…

Geçtiğimiz hafta TFF, eminim ki pek çok kişinin de şaşırdığı, bir karar aldı ve ligleri tescil etti. Ana akım medyada, ‘futbol yorumcusu’ olarak yer işgal eden ama ne hikmetse futboldan başka her konuyu masaya yatırabilen kişilerin iddiaları, küme düşmenin kaldırılacağından yanaydı. Süper Lig’in 20 takımlı hali hakkında formüller ortaya atılıyor ve küme düşme hattında sezonu tamamlayan kulüplerin ‘Küme Düşme Kaldırılsın’ başlıklı talepleri sosyal medyada yayılıyordu ki… Ligler mevcut haliyle tescil edildi.

Doğrusu da buydu.

Çünkü bir önceki yıl küme düşmenin kaldırılması ve başta 3. Lig olmak üzere profesyonel liglerin bir anda kulüp sayılarının artırılmasının ortaya koyduğu şişkin tablo tam manasıyla dağın fare doğurduğu bir sezonu bizlere bahşetti: Küme düşmekten TFF eliyle kurtulan kulüplerin neredeyse yarısı, bu yıl da küme düştü.

Dolayısıyla, bir bu kadar daha artmış bir yükle mücadele etmek kolay olmayacaktı. TFF, şaşırtıcı bir şekilde doğru bir karar verdi. Bozuk saatin bile günde iki kez doğruyu gösterdiği kainatta, COVID-19 sürecindeki belki de tek doğru kararlarını ortaya koyan futbol sorumlularını tebrik etmek lazım.

Ancak tren kaçtı, kaçıyor. Birilerinin bu gerçeği fark etmesi ve çözüm önerileri getirmesi lazım. Belki bir power point sunum hazırlayarak ‘Burası çok önemli’ diye bazı satırları vurgularlar veya prezi benzeri daha üst düzey sunum platformlarını tercih ederler; onu bilemem ama bildiğim bir şey var, o da futbol için bir rejenerasyon iklimi söz konusu.

Zira biz liglerin kaç takımla oynanması gerektiği gibi ‘mühim’ meselelere kafa yorarken UEFA web sitesinde bir rapor yayımladı. Bu rapora göre koronavirüs salgını döneminde Avrupa genelinde birinci liglerde 7.2 milyar avro, alt liglerde ise 1.5 milyar avro zarar edileceği belirtildi. 2020’nin yaz döneminde bir önceki yıla göre yüzde 39 azalan transfer harcamalarının 2021 ara transfer döneminde ise yüzde 56 oranında azaldığı belirtiliyor raporda…

Tabii, söz konusu olan adres UEFA olunca bir çözüm sinyali de bize bahşediliyor. UEFA Başkanı Aleksander Ceferin, mevcut finansal fair play düzenlemelerinde güncellemeye gidileceğine dönük net bir ifade kullanıyor raporda. İçinde bulunduğumuz şartları da ‘Futbolun modern zamanlardaki en büyük zorluğu’ olarak nitelendiriyor.

Global çapta büyük bir maddi yenileme ve yeni maddi kaynaklara doğru ilerleme söz konusu olacağa benziyor. Böyle bir dönemeçte, şeritten fazla ayrılmadan virajı almaya çalışan global şartlarla mücadele etmek için formül de oldukça net: Öze dönüş.

Oynatılmayan mahalli ligler ve özellikle Bölgesel Amatör Lig’e salgın şartları nedeniyle bu sezon katılmayacağını açıklayan kulüpler ana eksene alınarak ileride dünyada ve elbette Türkiye’de bizleri bekleyen bu ekonomik darboğaza karşı bir kenetlenmeye, sağlıklı şartlarda daha geniş bir altyapı ve genç futbolcu havuzu oluşturmaya dönük kalıcı adımlar atılması gerek.

Aksi takdirde, tartıştığımız tek şey ‘Ligler kaç takımlı olsun?​’ veya ‘Filanca bakana yakın takım stadyuma nasıl bu kadar taraftar sokar?​’ gibi ‘önemli’ konular olarak kalacak.

Yani...

Tren kaçacak, biz daha gara bile varamamış olacağız…

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Kamu işçisi hedefte

Kamu işçisi hedefte

Ücretleri baskılayan Erdoğan-Şimşek programının yeni hedefi toplu sözleşme sürecine giren 600 bin kamu işçisi. Sendikal bürokrasi eliyle işçiden kaçırılan sözleşme taslağı, iktidar medyasına sızdırıldı. “Taleplerimizi karşılamıyor” diyen işçiler öfkeli. Ekonomide, iç ve dış politikada sıkışan Saray iktidarı, toplumu yönetebilmek için yasaklara, gözaltılara ve tutuklamalarla sarılıyor.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
'Heybeden’ her gün yeni bir soruşturma çıkıyor. Yargı sopasıyla topluma gözdağı verilmek isteniyor.

Evrensel'i Takip Et