“Emrindeyiz”!
Twitter mesajı S. Soylu’nun: “Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın emrinde olduk, emrindeyiz, emrinde olacağız...”
Nereden icabetti bu açıklama? Zaten öyleyse, neden yinelenme ihtiyacı doğdu?
Bir kez geç saatte açıkladığı sokağa çıkma yasağı öncesi halk sokaklarla marketleri lebalep doldurup korona ciddi bir atağa kalkınca istifa etmek zorunda kalmıştı Beyefendi. Erdoğan “Gerek yok, yerinde kal” demişti.
O zaman ama hem durum farklıydı, hem de köprülerin altından çok sular aktığı anlaşılıyor. Şimdilerde ortalık hakkında söylenti de değil mahkemelik iddialarla doluyken hiç mi hiç istifaya niyeti olmadığı gibi, beyefendi atak üstüne atak tazelemekten geri durmuyor.
Ama önce, iddialar ve sahibiyle ilgili olarak, herkesin gözlerinin önüne serilen memleketin durumuna ilişkin birkaç söz: İfşaatı, “suç örgütü mensubu” olduğunu kabul etmeyen faşist mafyacının, siyaseten nasıl hemen her işe koşturulmuş olduğunu ortaya koyuyor. Adam, “suç” olduğu iddia edilen işleri taa tepelerden başlayarak yapmayan ya da içinde yer almayan olmadığını ve tümünün olağan sayıldığını bilerek konuşuyor. Milletvekilleri ve bakanların yap dediklerini yaptığım için neden suçlu olayım, neden çetem suç örgütü olsun diye düşünüyor. Haksız da değil. Suriye ile ticareti anlatıyor örneğin. Başdanışman “olur” veriyor. Artık ünlenmiş “yakin” kapitalistler oturup HTŞ’nin “iktisat sorumlusu” ile anlaşıyorlar. Düzen böyle. Suç olmayan yanı var mı -yok! Eee, neden benimki suç olsun diyor.
Hep beraber “milli çıkarlar” üzerinde hemfikirler. “Suriye’ye girilmeli mi girilmeli. Kalınmalı mı kalınmalı” diyor. Türkmenlere tırlar dolusu silah gönderiyor. Gerisi kendi üzerinden gönderiliyor dediğine göre. Birlikte yaptıklarımız suç değil, ben niçin suç örgütü olayım hesabında. Suça batan sadece kendisi değil, düzen oysa. Memleketin hali bu. Bir mafyacı çıkıp konuşunca neredeyse bir aydır, herkes yatıp kalkıp iddialarını tartışıyor. Söylendiğine göre videoları yüz milyondan fazla kişi tarafından seyredilerek izlenme rekorları kırıyor. Bakan TV programları düzenliyor. Erdoğan Mecliste açıklama yapıyor.
Ne demek bu? “Yalan”, “iftira”, “Suç örgütü mensubunun sözüne inanılmaz” deniyor ama, kimse dönüp arkasını gidemiyor. Yönetenler bir ucundan ilgili ve söyledikleri milyonların aklına yatıyor. ÇÜRÜME hali!
Bu tür ifşalar tam çürüme dönemlerinde patlak verir. Paylaşılacak pasta küçüldüğünde, o zamana kadar iyi giden işler bozulmaya, çıkmayan sorunlar çıkmaya başlar. Bir vesile bulunur. Ya kamyon Mercedes’e çarpar ya ortaklık bozulur, kimse kimseyi tutamaz olur. Şimdiyse pasta küçük mü küçük. Paylaşmak zorlaşmış. Bazıları dışlanıyor. Sorun çıkıyor. Alın işte. Adam, Ağar’dan başlayıp Soylu’ya geldi. Şimdi Erdoğan’ı hedefe koyup “Ağabey kardeş konuşacağız” diyor. Anlaşılıyor ki herkesle düşüp kalkmışlığı ve haklarında anlatacak şeyleri var. Sonra da “mafya parçası” diyeceksiniz!
Anlaşılıyor ki, en üstlerdeki hesaplaşmaların içinde olmuş. “Senin için kimlerle kötü olduk” diyor. Soylu itiraz etmeyip onaylayarak, Davutoğlu’nu nasıl devreden çıkardığını anlatıyor detay vererek. Adama ihtiyaç duyulmuş. Hesabının kesilmesine itiraz ediyor.
İlginci, savunmadaki Soylu’nun “En iyi savunma taarruzdur” deyip, “Oğulların evlerindeki para makineleri”nden söz açarak önceki bakanlara benzemediğini söylemesi. Sözünü ettiği, bir şey yoktu denip kapatılmış 17-25 Aralık. Ve bakanlar, başkasının değil, Erdoğan’ın bakanları. İstifa niyeti olmadığı gibi tehdide yöneliyor. Destekçisi de koalisyon ortağı.
Sıkışma. Erdoğan başka şey yapamayıp desteğini açıklıyor. Belli ki gönülsüz. O, her zaman kükremesine alıştığımız kişi bir-iki sönük lafla tamam, sorun yok diyor sadece.
Bir mafyacının getirdiği yere ya da görünür olmasına vesile olduğu sorunun büyüklüğüne bakın. İçişleri Bakanıyla Cumhurbaşkanının ilişkisi sorunlu. “Emrinde olduk, emrindeyiz, emrinde olacağız” diyor aldığı “destek” sonrası, ama böyle sürmesine katlanması, Erdoğan’ın “tek adam”lığını tartıştırması olur.
Halka düşense, izleyici olmaktan çıkıp “yeter” diyerek müdahil olmak ve düzeni değiştirmeye girişmektir.
Evrensel'i Takip Et