03 Haziran 2021 00:51

Erdoğan konuştu: Muhalefetsiz demokrasi, Kürt’süz anayasa, ucube iktisat anlayışı

Recep Tayyip Erdoğan'ın TRT canlı yayınına katıldığı programdan bir fotoğraf.

Fotoğraf: Murat Kula/AA

Paylaş

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, önceki gece çıktığı “TRT özel yayınında”, gazetecilerin sorduğu soruları yanıtladı!

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TRT ve yandaş TV’lerdeki benzer programlarda olduğu gibi, “çok gazeteci”nin ıkına sıkına sorduğu soruları yanıtladı!

Hani, Cumhurbaşkanına soru sormak adına soru sormamakla görevlendirilen gazetecilere kalsa, Cumhurbaşkanı bir şey söylemeden çıkacaktı.

Aslına bakılırsa, Cumhurbaşkanının böyle bir zamanda TV’ye çıktığında, kamuoyunun kendisine sorulmasını en çok beklediği sorular;

* Soylu ve Peker arasında süren kavga ve bu kavga etrafında AKP ve kabineye yansıyan gelişmelerle ilgili nasıl bir değerlendirme yaptığı,

* Peker’in el Nusra’ya SADAT’ın organizasyonu olarak gösterilen silah sevkiyatının geçekte ne olduğu,

* Soylu’nun “Peker’den 10 bin dolar aylık alan siyasetçi var” iddiası ile ilgili ne yapıldığı,

* Erkam Yıldırım’ın “velisi” Binali Yıldırım’ın, oğlunun Venezuela ziyaretinin gerekçesi olarak gösterdiği “Test kiti ve maske götürmek” savunmasının çökmesinden sonra ne yapıldığı/yapılacağı... gibi konularda savcıların “derin sessizlik” içinde olması ve Meclisin de AKP ve MHP’li vekiller tarafından tıkanmasının karşısında ne yapılacağına dair sorulardı.

Ama bu sorulara elbette ki hiç yaklaşılamadı!

Ama TRT’deki bu tartışma, görevli gazetecilerin gayretsizliklerine karşın “faydalı” olmuştur.

Çünkü bu söyleşide Cumhurbaşkanı Erdoğan, prompterdan okuyarak konuşmadığı için, iç ve dış politikada, anayasa, demokrasi, özgürlükler, muhalefet, iktidar... gibi başlıca konularda nasıl bir zihniyete sahip olduğunu ilk ağızdan, bir kez daha da olsa öğrenmiş olduk.

Tabii hayvan hakları konusunda sorulan soru karşısında gazeteciye, “Senin hayvanın mı var. Öldürdün mü?​” gibi sorularla karşılık vermesiyle, hayvan hakları yasasının yıllardır neden çıkarılamadığının arkasındaki zihniyeti görmüş olduk.

TEK ADAM YÖNETİMİNİN ZİHNİYETİNİ AÇIKLADI

Önceki gece TRT’deki söyleşide açıkça gördük ki, Erdoğan’ın politika anlayışında kendisinden az çok farklı bir programa sahip bir muhalefete yer yoktur.

Bunu “128 milyar dolar nerede?​” ile ilgili soruya verdiği yanıtta açıkça gördük.

“128 milyar dolar nerede diye soruyorlar, MB’nin parasının nereye gittiği sorulur mu? Bunların hesabı kitabı yok aslında. Bunlar ne hesaptan ne kitaptan anlarlar” diyen Erdoğan böylece, bugüne kadar kendisinin ve öteki etkili yetkili makamda oturan zevatın “128 milyar nerede?​” sorusuna verdiği tüm yanıtların kimseyi tatmin etmediği gibi, verdikleri yanıtların gerçeği yansıtmadığını kabul etmiş olmaktadır. Ki, aynı zihniyet Anayasa konusunda muhalefetin anayasa taslağı hazırlıklarını, “PKK’nın uzantılarıyla mı kalkıp anayasa metni hazırlayacaksınız? Anayasa dediğimiz zaman milli ve yerli olması şart” diyerek, hazırlayacakları anayasanın, Kürtleri elbette ki, bugünkünden farklı bir Türkiye’de yaşamak isteyen herkesin taleplerini kapsamayacağını ilan etmiş bulunmaktadır. Dolayısıyla Erdoğan, bu açıklamalarıyla, muhalefetin en doğal hakkı olan hazine ve MB’deki paranın nasıl harcandığı sorusunu bile soramayacaksa, iktidarın istemediği yasalar ve anayasa hazırlamayacaksa ne yapacaktır?

Erdoğan bu tutumuyla açıkça, iktidara karşı seçenek olmayan bir muhalefet istemekte, böyle olmayan muhalefeti de meşru olmayan bir muhalefet olarak görmektedir.

İKİ CÜMLELİK AÇIKLAMANIN ÜLKEYE MALİYETİ: 76 MİLYAR TL!

Cumhurbaşkanı Erdoğan iktisatçıların “ucube” dediği, iktisat görüşünü önceki gece de; “Bizim bir defa faizleri düşürmemiz şart. Çünkü faiz yükünü yatırımların, maliyetlerin üzerinden kaldırırsak, maliyet enflasyonunu tetikleyen faiz olduğu için, orada da bir rahatlama dönemine girmiş olacağız” diye tekrarladı. Bu değerlendirmenin hemen arkasından dolar 8.80’i aştı. Dün bu yazının yazıldığı saatlerde dolar 8.63’tü. Ama yönü de yukarı doğruydu.

İktisatçılar, Erdoğan’ın TRT’ye çıkıp bu değerlendirmeyi yapmasının ülkeye getirdiği yeni yükü 76 miyar TL olarak hesaplıyor.

Cumhurbaşkanının bu değerlendirmeyi yapacağını hesaplayan spekülatörlerin milyarlık servetlerine kaç milyar daha eklediğini önümüzdeki günlerde daha iyi göreceğiz.

NATO ZİRVESİNDE BIDEN’LA GÖRÜŞME DIŞINDA BİR SEÇENEĞİ YOK

Dış politikada ise bilinmeyen bir şey söylemedi.

ABD ile ilişkilerdeki sorunların tartışılmasını hazirandaki NATO zirvesinde Biden’la yapacağı görüşmeye erteleyen Erdoğan, NATO’ya verdikleri önemden söz ederek, sorunların Türkiye-NATO ilişkilerinde eski günlere dönülmesiyle çözüleceğini öne sürdü. “Gerilimin sebebi ne? Bu da sözde Ermeni soykırımı... (Biden’a) Bütün işin bitti de Ermenilerin avukatlığına sen mi soyunuyorsun?​” derken, S-400’ler, “F-35 projesinden çıkarılma”, Türkiye’ye uygulanan CAATSA yaptırımları gibi sorunların pek de önemli olmadığı imajı veren Erdoğan’ın NATO zirvesinde istediğini alamazsa bir başka seçeneğinin olmadığı da anlaşılıyor.

Ortadoğu politikasında ise, “Türkiye ve Mısır halklarının tarihten gelen bir birlikteliği var. İlişkilerimiz bu temelde ilerliyor. Arzumuz iş birliğimizi, münasebetlerimizi kazan-kazan temelinde devam ettirmek. Körfez ülkeleri için de bu geçerli” diyen Erdoğan, 8-10 yıldır uyguladıkları yeni Osmanlıcı dış politikanın Türkiye’yi sürüklediği badiredeki büyük sorunlardan hiç söz etmemeyi tercih etti.

***

Kısacası Erdoğan konuştu; günün gerçeklerinden ekonomi ve siyasetteki ağır sorunların nasıl çözeceğine dair açıkça bir şey söylemedi. Ama bu sorunların kaynağının arkasındaki zihniyeti ortaya koymuş oldu.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa