07 Haziran 2021 00:20

Peru'da kader anı

Pedro Castillo

Pedro Castillo | Fotoğraf: Wikimedia Commons

Paylaş

Meksikalı Tarihçi Enrique Krauze, Peru’yu ‘seven’ bir dost olarak geçen hafta kaleme aldığı ‘Bir Peruluya Mektup’ adlı yazısında, Perululara açık bir çağrıda bulundu. Keiko Fujimori’nin ideal bir aday olmaktan milyonlarca ışık yılı uzakta olduğunu en başta belirten yazar buna rağmen eski diktatörün yolsuzluğa batmış kızına oy vermeleri gerektiğini söylüyordu. Yazıda ilk olarak artık Latin Amerika’da kanıksanmış bir argüman karşımıza çıkıyor; Venezuela’ya dönüş(me)mek. Krauze, Perululara oy vermeden önce ülkedeki Venezuelalı göçmenlerle konuşmalarını salık veriyor, onlara Pedro Castillo’nun, Chavez’den farklı olup olmadığını sormalarını istiyor. Krauze’nin ikinci argümanı ise her ne kadar Alberto Fujimori diktatörlüğünün ülkeye yolsuzluk, kan ve göz yaşı getirmiş, demokrasiyi ve hukuk devletini askıya almış olsa da en azından ekonomik büyümeyi sağlamış istikrar getirmiş olması. Tüm bunlar göz önüne alındığında, yazara göre 6 Haziran’da komünist Pedro Castillo’ya değil Keiko’ya oy verilmesi gerekiyor.

Krauze’nin bu çağrısını şaşırtıcı bulmak mümkün değil. Meksika sağının en önemli isimlerinden olan yazar, daha 1-2 ay önce New York Times’ta yayımladığı bir makalede ABD’nin yeni yönetimine Meksika’da yaşanan ‘demokrasi’ krizine tarafsız kalmama çağrısında bulunuyordu. López Obrador’un hukuk devletine saygı duymadığı, 2024 ve 2030 seçimlerine yönelik olarak kurumları zayıflatmaya çalıştığını, ülkeyi kutuplaştırdığını belirten Krauze bu yönüyle Trump’a benzediğini bile söylemekteydi. Krauze, Obrador’u bir nevi Biden’a şikayet ediyordu ve açıkça ABD’nin ülkeye müdahale etmesini istiyordu.

Krauze’nin kendi ülkesini ABD’ye şikayet etiği yazısının temel amaçlarından biri de rastlantıya bakın ki Meksika’da 6 Haziran’da gerçekleşecek olan seçimlere doğru bir etki oluşturmaktı. Peru’daki başkanlık seçimleri ile aynı gün Meksika’da da Kongre ve yerel seçimler ile birlikte 15 eyalet valisi seçimleri gerçekleşti. Krauze’nin ve Meksika sağının en büyük korkusu Obrador’un Kongredeki mutlak çoğunluğunu devam ettirmesi ve hatta partisinin eyalet valiliklerinde güç kazanması. Bu meşgul gündemde Perululara yaptığı çağrı ise belki de bir ahde vefa örneği. Çünkü Nobelli Ünlü Yazar Mario Vargas Llosa daha 2019’da Meksika’nın Obrador yönetimi ile birlikte geriye gideceğinden korktuğunu ilan etmişti. Vargas Llosa, Obrador’un popülist retoriğinin, aslında büyük bir potansiyele sahip ülkeyi politik ve ekonomik yönden tehlikeye attığını iddia etmişti. Aynı Vargas Llosa aynı argümanı şimdi Peru için savunuyor ve iki kötünün en iyisi olarak Keiko Fujimori’ye oy verilmesi çağrısı yapıyor. Latin Amerika’nın sağ ideologları ortak bir cephe oluşturmayı başarmış gözüküyorlar. Fujimori ise komünizme karşı Llosa’nın bu desteğine ne kadar minnettar olduğunu saklamadı, çünkü Llosa’nın ülkede yadsınamaz bir ağırlığı bulunmakta.

Peru’da ise anketler özellikle son terör eylemlerinden sonra Keiko Fujimori’nin oy oranının arttığını ve seçimlerin muhtemelen bir foto-finish ile biteceğini gösteriyor. Pedro Castillo, Lima dışındaki her yerde seçimleri önde götürürken, Keiko Fujimori ise Lima’da güçlü durumda. Seçimin sonucunu da büyük ihtimal kentli orta sınıfların seçime giderek boş oy atıp atmamaları belirleyecek. Castillo’ya karşı yürütülen propaganda ve ülkenin ‘Venezuela tipi bir komünizme’ gideceği kampanyası başarılı olmuş ve Keiko’nun açığı kapatmasına yardım etmiş gibi gözüküyor. Ama bu artışın onu iktidara taşıyıp taşımayacağını ancak seçimlerden sonra bilmek mümkün olacak. Keiko’nun bu sefer iktidara gelmeyi başarmasının ise ülkeyi daha fazla eşitsizlik, daha fazla yoksulluk ve daha fazla şiddet sarmalına sokacağını tahmin etmek ise zor değil.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa