10 Haziran 2021 00:42

Kulleteyn

Marmara Denizi'nden müsilaj görüntüsü..

Fotoğraf: Fatih Polat/Evrensel

Paylaş

Şimdi Marmaray’ın olduğu yerde o zamanlar banliyö treni vardı. Bakırköy sahilindeki kayalıklarda yüzmekten sıkıldığımızda Menekşe kumsalına giderdik. Bilet kontrolü yapan düşmanımızla “vagon kapmaca” oynayarak yaptığımız yolculuğun en püf noktası vagona son anda binmekti. Kontrol memuru bizi gözüne kestirmiş Serengeti aslanı gibi sinsi sinsi bizim vagona yaklaşır ama vagonlar 2 kapılı olduğundan genellikle sadece düdük çalarak intikamını almak durumunda kalırdı.

Yakalanmamak için vagon kapısının dışına tutunarak gitmek dahil her yolu denesek de bazen yakalandığımız da olurdu. İstasyondaki müdüriyet binasında gözaltına alınır, hareket memurunun nasihatinden sonra gelecek trene atlamak üzere serbest bırakılırdık.

Kibrit kutusu kapağından biraz dar karton biletimiz olmadığından istasyondan raylara atlar, bizim gibi yolculuk yapan diğerlerinin aralayıp yol yaptığı dikenli teller arasından geçip Menekşe kumsalına varırdık.

Posta müdürü eniştem sayesinde kumsaldaki ağaçların arasındaki PTT kampının en güzel çadırı halamın 2 oda, 1 balkon çadırıydı. Kıyıdaki 2 kayıktan birinin bizim olması sayesinde yüzmeyi mecburen öğrenmiştik. Uzun sığ Menekşe kumsalında gümüş balığı yavruları arasında yürümek, göbeklerine kadar suya batmış abilerin ablalarla yaptıkları deve güreşinin arasında çırpınmak yerine istavrit avlamak için açıldığımız ötelerde sandaldan atlamak, berrak derinlerde dalarak kum çıkarmak daha heyecanlı gelirdi bize.

O yıllarda okumuştum Turan Dursun’un güzel kitabını. Doğu’da bir yerlerde geçiyordu çocukluğu. Yokluktan yaratılan kurallar, uyulsun diye inanca dönüşmüştü köyde. 2 kulleteyn su asla kirlenmezdi. Rivayete göre hadis bile vardı. Temiz olmanın ölçüsü abdest almanın mümkün olmasıydı. Suyun üzerindeki pislikler elle itelendikten sonra üçer kez olmak üzere kulak arkamız, ensemiz suyla sıvazlanır, burnumuzun, ağzımızın içi çalkalanır, ayak parmaklarımız güzelce temizlenir ve bu işi bütün köy 2 kulleteyn havuzun başında 1000 yıl da yapsa havuzun suyu kirlenmezdi.

2 kulleteyn dediğin yarım tanker su. Yarım tanker su kirlenmezken koca Marmara Denizi mi kirlenecek. Yok salyaymış, musilajmış, 30 milyon kişinin dışkısıymış. Münafıklara bak, itelersin pisliği öteye sonra ister yüz ister dibe dal.

Olmadı, Karadeniz’i de bağla, eder 4 kulleteynden fazla.

Çim çimebildiğin kadar.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa