İki önemli kitap
Görseller: Kitap kapağı
İnsanlık tarihinin en büyük karantinasına karşın, yaşam devam ediyor ürünleri ile. İnsanlık tarihinin en büyük belalarından biri de “kıyım”. Keşke bu illete karşı da bir aşı bulunabilse!
Evrensel karantinaya karşı devam eden en önemli çabalardan biri de, hakikatleri, fenomenleri araştırma inadı; bunların derinleşmesi ve birbirine eklemlenmesi.
Geçtiğimiz günlerde peş peşe iki kitap yayımlandı, gerçekliğin daha kapsamlı anlaşılmasına yardımcı olan.
2021 yılının ilk yarısında çıkan bu iki önemli kitaptan birincisi, Uluslararası Soykırım Araştırmacıları Birliğinin kurucularından ve ilk başkanı olan Israel W. Charny’nin “Israel’s Failed Response to the Armenian Genocide/ Denial, State Deception, Truth versus Politiciation of History” , Academic Studies Press, Boston 2021 (İsrail’in Ermeni Soykırımı Karşısında Arızalı Yanıtı/İnkar, Devlet Kardırmacası ve Tarihin Siyasallaşması karşında Hakikat.) “Üç Çağdaş Güncelleme” başlıklı bölümde ise, “Bir Türk, Bir Ermeni, Bir Yahudi’nin, RZ, Richard Hovannesian ve Michael Barenbaum”, kendi deneyim ve çabalarının anlatımı yer almakta.
İkinci Dünya Savaşı sonrasında insanlığa karşı işlenen suçlar tanımlanırken, fail “Almanlıktan” “Naziliğe” indirgenmişti. Mesela Ehrenburg’dan savaş gazeteciliğinde kullandığı “Alman” tanımlamasını, “Nazi” tanımlanmasına çevirmesi istenmişti.
Ama peki Alman topluluğunun hiç mi payı yoktu bunda? Bu konu 1980’lerde tartışma konusu olmuştu.
İşte Stephan Astourian ve Raymond Kevorkian’ın yeni çıkan, “Collective&State Violence in Turkey/The Construction of a National Identity from Empire to Nation-State” (Türkiye’de Kolektif ve Devlet Şiddeti/İmparatorluktan Ulus-Devlete Ulusal Kimliğin İnşası), Berghahn Books, New York 2021 başlıklı yeni derlemesi de, “kolektif” sorumluluk konusunu tartışmaya açıyor. Onu bir başka yazıda ele alalım.
Israel Charny de, ülkesinin Ermeni Soykırımı ve diğer soykırımları inkar ve es geçme politikasını eleştiren en önemli isimlerden biri, diğer bir Araştırmacı, Yair Aron ile birlikte.
Yahudi ve Filistinlilerin birlikte olduğu ender köylerden birinde yaşayan Yair Aron’un “İnkarın Sıradanlığı/İsrail ve Ermeni Soykırımı” adlı kitabı, Ali Çakıroğlu’nun tercümesi ile Belge Yayınları tarafından yayımlanacak.
Her ikisi, 1915’in 100’cü yılında, Ermeni Soykırımı’na ilişkin uluslararası bir konferans düzenlemeyi başardı, Tel Aviv’deki Açık Üniversitede. “Neler çektiğimizi biz biliriz” demişlerdi. “Bir daha yapabilir miyiz, bilmem” diye devam etmişlerdi.
İyi ki o zaman bizimki ile onlarınki dalaşma halindeydiler.
Konferanstan sonra, şimdi görevi yeni devretmiş olan Devlet Başkanı Rivlin bizi kabul etmişti mütevazı başkanlık mekanında, normal bir Kudüs sokağında. Amerikan başkanları gibi, Rivlin de, parlamento başkanı iken dile getirdiği kabulü, başkan olunca dillendirememişti. Devletlerarası “hassas ilişkiler” gereği.
Şimdi İsrail’de İşçi Partili bir başkan var yeniden. Natanyahu’ya karşı oluşan geniş cepheye İslamcı Arap partilerinden biri de destek verdi. Bir başka olgu: Biz parlamentoda Kürtlerin varlığına tahammül edemiyoruz ama “Beğenmediğimiz” İsrail’de parlamentoda Arap üyeler var. Ve varlıkları, HDP’nin 2015’deki durumu gibi, Natanyahu’yu zora soktu.
Israel Charny de, tam da “tarihin siyasallaştırılmasına”, onun siyasetin, ideolojinin bir aracına dönüştürülmesine karşı çıkıyor. Kitabın en ilginç bölümlerinden biri de 1982 yılında İsrail’de düzenlenen ilk holokost/soykırım konferansında Ermeni Soykırımı’nın Kenan Evren cuntası tarafından nasıl engellendiğinin öyküsü. Amerika’daki Yahudi toplumu temsilcilerinin, buna gerekçe olarak, Türkiye’deki Yahudi toplumunun tehdit altında olduğunu savunması. Maalesef bu, bir çeşit “şantaj” politikası, başka örnekler üzerinden ha bire yinelenip duruyor. Bunda sorumluluk sadece Türkiye’nin mi?
Ulus devlet oluşumunda, Filistinlileri, “Kaç kaç!”a zorlayan Nakba Kıyımı’nı da mercek altına alma cesareti gösterenlerden. Ama Charny ne hapis oldu, ne işinden atıldı. Bu da “demokrasilerimiz” arasındaki kalite farkı! Diyelim.
- Vatansızlığı vatan eylemek 05 Aralık 2023 04:29
- Uzun mesafe koşucusuydu Osman 04 Kasım 2023 03:50
- Kitap yakmanın dayanılmaz ayıbı 02 Temmuz 2023 03:14
- İsveç’in de ATY’si var artık! 05 Mayıs 2023 04:14
- İhsan Doğan (Sinan Oza) ve Niyazi Dalyancı için 11 Nisan 2023 04:00
- Dünya Anadil Günü vesilesiyle 09 Mart 2023 04:15
- Soykırımı tartışmak 19 Ocak 2023 03:19
- Mahmut Baksi anısına 14 Aralık 2022 04:32
- Kendi kutsalına bomba koyan 06 Aralık 2022 04:10
- Yorum yetmez! 28 Kasım 2022 04:00
- Kesişen yollar 15 Kasım 2022 04:16
- Seyfo ya da kılıçtan geçirilmek 08 Kasım 2022 04:10