17 Haziran 2021 00:15

Tercüman

Tayyip Erdoğan, Joe Biden

Tayyip Erdoğan, Joe Biden | Fotoğraf: NATO/Pool

Paylaş

Biden ile Erdoğan görüşecek.

Havuz medyası teyakkuzda.

Bizimki ne diyecek? “Van minüt” der mi? Ya derse?

Ekranın sağ alt köşesinde dolar bir zıplıyor, bir iniyor. Avro da birlikte. Görüşme saat 6’da. Olmadı 7’de. Bir terslik mi var? Sarkma normal mi? Dolar bir titriyor. Piyasalar tedirgin. Alsak mı, satsak mı? Reis’in işi belli olmaz. Bakarsın, “Suriye’de, Afganistan’da bebeleri öldüren siz” der de, avronun zıplamasına ekran dayanmaz.

Der mi?

Demedi.

Sonra karşılaşma. Karşılıklı yumruklaşma. Bizim Başkanda İngilizce, “Hav ar yu”.

Karşı başkan saf Anglo. Türkçe sıfır. Nasıl anlaşacaklar?

İşte ben buraya takıldım. Ne bizim, ne onların başkanına bakıyorum. Gözüm ikisinin ortasına girmiş orta boylu sarışınımsı adamda. Tercüman. Emekçi. 1950’li yılların rakın rol (rock and roll) sanatçılarıvari kafalı. Biraz James Dean havasında.

Sanatçı. Maskeli. Yumruklaşmanın ardından sohbet. İki dünya liderinin gözü üzerinde. Surat “Binbir surat”. Gözleri gülüyor. Yalvaran bir mütevazılıkla, Başkanın söylediğini diğerine, diğerinin söylediğini Başkana aktarıyor. Hani Reisler tercümanın mimikleriyle konuşsa dünya barışı bir gecede sağlanacak. Arkada bizden biri not tutuyor. Amerikan saçlı tercüman bizden mi, bilmiyorum ama not tutan maskeli kesin bizden. Ne olur, ne olmaz. Reislerin tercümanı esaslarından çok sempatik. Olmadık bir çeviri yapar.

“Hamdolsun” yapmıyor.

Sonra masa faslı. Heyetler aralara sıkışmış. Masanın başında bizim Reis’in Sözcüsü, İbrahim Kalın. Soyadı avantajından mı, yoksa protokol hasarı mı bilmem ama hesabı ödeyecek gibi baş köşede. Konuyu bilmesek, holdingin yönetim kurulu başkanı. İki dilli olmanın avantajını kullanıyor. Solunda bizim heyet, sağında diğerleri. Aralarda tercümanlar. James yok. Demek ki James ayakta konuşulanları tercüme ediyor.

Sonra konuşmaya başlıyorlar. Her kelimenin bedeli Ortadoğu’da, Afganistan’da, dünyanın mazlum coğrafyalarında binlerce ölüm, açlık, sefalet, dünya emekçilerinin, gençlerinin, kadınlarının kaderi demek. Nereleri paylaşıyorlar şimdilik belli değil.

Ve biz. İstesek dünyayı değiştirecek güç ile biz, üreten biz, ezilen biz, savaştırılan, ölen, öldüren biz, kadınlar, gençler, ihtiyarların dünyayı paylaşmasını izliyoruz.      

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa