20 Haziran 2021

Dış göç ve sinema (4); Almanya Acı Vatan, Gül Hasan, Sarı Mercedes, Sahte Cennete Veda…

"Gurbetçi Şaban" ve "Almanya Acı Vatan" filmleri afişi

“Davulla zurnayla yola çıkmış

Bandoyla karşılanmıştık

İş gücümüzdü sattığımız

Ter olup çarklara aktığımız

Servete servet kattığımız

Gurbet el şimdi bize dön geri diyor

Aman amman aman amman Almancılar

Bebeler doğurduk gurbet ellere

Büyüdüler verdik taş mekteplere

Dilleri dönmez ki bizim dillere

Merhabayı bilmez guten tag diyor

Aman amman aman amman Almancılar

Yılda bir kere izindir deyip

Bulgarın Yugoslavın yolunu tepip

Edirne Ardahan gözümde tüten

Canım memleket bize Almancı diyor

Aman amman aman amman Almancılar”

Yukarıdaki sözler kendisi de 12 Eylül darbecilerinin yurttaşlıktan çıkarıldıktan sonra zorunlu sürgün, göçmen, (konumuzla ilgili tanımla söylersek “Alamancı”) olan ve uzun süre zor koşullarda Almanya’da, sürgünde “vatansız” olarak yaşamak zorunda kalan Cem Karaca’nın yaptığı “Almancılar” şarkısının sözleri… Cem Karaca ayrıca konuyla ilgili başka şarkılar da yapar.

“Alamanya Berbadı” adlı şarkısında da şöyle der:

“Hisar suyu buz kesmiş diş vurmadayım

Diş vurmadayım da babooy, berbat haldayım

Bizim elin boranına selamım söyle

Alamanya soğuğunda berbat haldayım

(…)

Döner durur nar tavuklar yutkunmadayım

Yutkunmadayım da babooy, berbat haldayım

Bizim elin açlığına selamım söyle

Alamanya gurbetinde berbat haldayım

Ulaaan, ulaaaan, kahpe felek ulaaan ulaan hey

Ne anan bellidir senin ne de baban hey

Aldın ağa kapısından aldın da attın

Mercedes’li bir adamın kapısına hey”

Şarkılara, filmlere yansıyan iş-ekmek için, “bir ev, bir traktör” için gurbet ellerde, el kapılarında yaşanan göçmenlik hep “bir an önce dönmek” üzere başlar, yıllarca sürer. Gittikleri gurbet elde dön geri denilen yabancı, memleketlerinde “Alamancı”dır onlar. Tatile geldiklerinde getirdikleri hediyeler, çikolatalar için yolları gözlenir, geldiklerinde giysilerinden bozulan dillerine kadar alay konusu olur.

ALMANYA ACI VATAN

Şerif Gören 1979 yapımı başrollerinde Hülya Koçyiğit ve Rahmi Saltuk’un yer aldığı, “Almanya Acı Vatan” filminde, Almanya’da bir fabrikada çalışan Türkiyeli Güldane ve anlaşmalı evlilik yoluyla evlendiği işçi Mahmut arasında yaşanan problemler üzerinden göç-gurbet temasını ele alır. Bu tema içinde gurbette sıradan, tekdüze bir hayatın göçmen bir kadın işçi üzerindeki psikolojik etkilerini de gösterir.

Güldane, Almanya'da göçmen işçi olarak çalışan binlerce gurbetçi Türkiyeli kadın işçiden biridir. Almanya'da tek derdi çok çalışıp, para biriktirmek olan güzel Güldane memlekete izne geldiğinde bir başka “Almancı”nın anlattıklarından özenen köylüsü işsiz Mahmut ona para ve tarla karşılığında evlenme teklif eder. Mahmut'un tek derdi Almanya'ya bir şekilde kapağı atmaktır.

Formalite icabı teklifi kabul eden ve Mahmut'a Almanya'nın kapısını açan Güldane, Almanya'ya döndüklerinde Mahmut'u terk eder. Yapayalnız, işsiz ve yabancı dili de olmadan Almanya'da tek başına kalan Mahmut sokaklarda aylak aylak dolaşan bir serseriye döner. Çalıştığı fabrikada giderek robotlaşır.

Muammer Özer 1984 yapımı “Kardeş Kanı” adlı filmde İsveç’te yaşayan Karadenizli bir ailenin iki çocuğunun, İsveçlilerle gönül ilişkisi kurması sonucu yaşanan aile problemleri ve ailenin yok oluşunu anlatır.

Yusuf Kurçenli de Ölmez Ağacı (1984) adlı filminde Almanya’da yaşayan Türkiyeli bir kız ile bir Yunan genç arasındaki gönül ilişkinin Türkiyeli aile tarafından reddi ile gelişen olaylar zincirini yansıtır.

Tuncel Kurtiz’in 1979’da ilk kez yönetmen koltuğuna oturduğu uzun metraj filmi Gül Hasan bir “sinema sinemaya bakıyor” örneği. Bir dolandırıcı şebekenin başında olan üçkâğıtçı yönetmenin, çekeceği filmde rol verme vaadiyle Avrupa’da çalışan vatandaşlarımızı dolandırmasını, sömürmesini aktaran film, Kurtiz’in daha önce çalıştığı kimi yönetmenlere yönelik eleştirisini, tepkisini de yansıttığı söylenebilir. Film, gurbetçi işçilerimizin sorunlarına sınıfsal açıdan yaklaşmasıyla da önemli bir yere sahip.

Korhan Yurtsever, Almanya’da işçi olarak çalışan Cafer adlı Türkiyeli işçinin, karısı ve çocuklarını Almanya’ya getirmesi sonrası karısı Hacer ve çocuklarının Almanya’daki yaşamı sorgulaması karşısında yaşadığı çaresizliğini kapitalist sistemin birey üzerindeki baskısı üzerinden anlattığı filmi “Kara Kafa” 1979 tarihlidir.

Korhan Yurtsever’in, 1977 yapımı ödüllü filmi “Fırat’ın Cinleri”nin ardından çektiği, senaryosunu usta senarist Bülent Oran ile birlikte yazdığı filmi Kara Kafa’nın Türkiye’de gösterimi ve yurt dışına çıkışı 1980’de sansür kurulu tarafından yasaklanır.

Cafer, kendi bulduğu çözümlerle Alman hükümetiyle baş etmeye çalışacağını düşünürken. Hacer iş arkadaşlarının önerileriyle toplantılara katılır. Bu toplantılarda işçi hakları ve kadın hakları konularında bilinçlendirme yapılmaktadır. Cafer, bu toplantıları gereksiz bulur. Hem oğlu Kerem’in okulda yaşadığı sorunlar hem de sebepsiz yere işten çıkarılması Cafer’i zor durumda bırakır.

İşsiz kalınca bunalıma giren Cafer, kendini içki ve kumara verir. Fabrikada çalışan eşi siyasal örgütlerle ilişkiye girer, "bilinçlenir"; eşiyle çatışmaya girer.

Başrollerinde, Betül Aşçıoğlu, Savaş Yurttaş, Macit Flordun, Bülent Oran, Cüneyt Kaymak ve Özlem Güler’nin oynadığı film yıllar sonra İlk defa 08 – 14 Ekim 2011 tarihleri arasında düzenlenen 48. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali kapsamında gösterilir.

ŞABAN’LI GURBET

Kartal Tibet 1985 yapımı Kemal Sunal’lı “Gurbetçi Şaban” filminde, Almanya’ya kaçak olarak giden Türkiyeli işçisinin başarılı olma mücadelesini ve Almanya'da işçi olarak çalışan Türkiyelilerin yaşam koşullarını ele alır. Şaban saf görünümlü bir garibandır, ancak kurnazlık yapmaktan geri durmaz. İşçi olarak gittiği Almanya'da başından geçen trajikomik olaylar anlatılır filmde.

Haftaya; 40 Metrekare Almanya, Polizei,  Sahte Cennete Veda, Sarı Mercedes ve Berlin in Berlin

Evrensel'i Takip Et