27 Haziran 2021

Dış göç ve sinema (5); sahte ve yanlış cennetler…

Polizei ve Sarı Mercedes Film afişleri

Tevfik Başer ilk sinema filmi olan 40 Metrekare Almanya’yı 1986 yılında çeker. Mezuniyet projesi olarak yazdığı senaryodan çekilen bu film, farklı festivallerde birden fazla ödül alarak yönetmenin isminin bir anda duyulmasını sağlar. 1989 yılında çektiği “Sahte Cennete Veda” ve 1991 yılında çektiği “Elveda Yabancı” ile Başer Türk ve Avrupa sinemasındaki yerini alır. Almanya’da yaşayan yabancıların, özelinde Türklerin iki ayrı kültür arasında yaşadığı çatışmaları ve yaşamdan yalıtılmalarını konu alan filmleri oldukça özgün ve farklıdır.

40 METREKARE ALMANYA

Film, Afyon’a bağlı köyünden hiç dışarı çıkmamış Turna’nın, günün birinde babası tarafından 500 lira başlık parası karşılığı, Almanya’da çalışan İşçi Dursun ile evlendirilerek Hamburg’un orta mahallerinden olan St. George’daki evine getirilmesini ve orada yaşadıklarını anlatır.

Kocasının, Alman toplumunun kötülüklerinden korumak amacıyla, işe giderken üzerine kilitlediği 40 metrekarelik evin içinde, Turna’nın yaşadığı yalnızlık ve iletişimsizlik gün geçtikçe artar. Turna için Almanya, evin penceresinden görebildiği iç avlu, karşı pencerede işaretleştiği sakat kız çocuğu ve akşamları eve gelen kocasından başka bir şey değildir. Hamile kalan Turna’nın, kocasının erkek çocuk istemesi karşısında ruhsal durumu günden güne daha kötüye gider. Tüm bu ruhsal sorunlarla yaşamaya çalışan Turna, kocasının ani ölümüyle açılan 40 metrekarelik evinin kapısından hiç bilmediği Almanya’ya doğru adım atacaktır.

Turna’yı eve kapatan Dursun, namuslu bir kadının, egoizm, lüks ve sapkınlıklarla dolu böyle bir dünyada yeri olmadığını düşünür.

Başrollerinde Özay Fecht, Yaman Okay ve         Demir Gökgöl’ün yer aldığı film Almanya’ya göç edenlerin yaşadıkları sıkışmışlıkları, yaşadıkları boğucu yaşamları, yalnızlıklarını, yabancılaşmalarını yalın, abartısız ve son derece gerçekçi bir biçimde yansıtır.

SAHTE CENNETE VEDA

Film Türkiye’de evlenerek Almanya’ya gelin olarak gelen, kocasının baskılarına dayanamayarak onu öldürmek zorunda kalan ve ceza olarak 6 yıla mahkum olmuş bir kadınını anlatır. Dilini ve kültürünü bilmediği bir ülkenin hapishanesine düşen Elif için yeni bir yaşamdır bu. Önce Almanca öğrenmeye başlar, sonra dış görünümünü değiştirir ve gün geçtikçe dışarıdayken uyum sağlayamadığı Alman toplumuna hapishanede uyum sağlamaya başlar. Ne var ki, Türkiye’ye iade edilmesi gerekmektedir. Bu durum onu mutsuzluğa itse de, yine de mücadeleyi bırakmaz. Umutsuzluğa kapıldığı bir anda intihar etmeyi dener, ama başaramaz. Hapishaneden çıkışı yapılır ve yeni bir yaşama doğru ilk adımını atar.

POLIZEI

Şerif Gören’in “Almanya Acı Vatan” filmi Almanya’da yaşamanın da dönüş hayalinin de hiç de öyle kolay olmadığını, dönüşün neredeyse imkansız olduğunu anlatıyordu. Almanya kalanlar için artık “Acı vatan”dı.

“Polizei, Almanya’ya yerleşmiş, kurulu bir düzene geçmiş, Alman yaşam koşullarına ayak uydurmuş ve kendine bir yaşam alanı yaratmış kuşakları anlatır.”

Ali Ekber (Kemal Sunal) Berlin’de çöpçülük yapmaktadır ve çevresindeki Almanlar tarafından da sevilir. Almanya’ya çocukken gelmiş, orada büyümüş ve oradaki hayata ayak uydurmuştur. Ailesinden ayrı yaşamaktadır. Ali Ekber, Babett adlı bir Alman kızına aşık olur. Artık tek hayali kıza ulaşmaktır. Kıza açılmakta zorlanan Ali Ekber, Türk arkadaşlarından yardım ister. Sürekli Ali Ekber’le dalga geçen arkadaşları, bu süreçte de Ali Ekber’in hayallerini yıkar.

Gündüzleri çöpçülük yaparken akşamları bir tiyatro topluluğunda temizlikçi olarak çalışır, aynı zamanda da ufak da olsa bir rol kapmak için çaba sarf etmektedir. Tiyatroda kendisine ütülemesi için verilen polis kostümü, onun bir anda toplumsal konumunun değişmesine neden olur. Kendisini Alman polisi zanneden, polis kostümüyle dolaşarak Türklerden rüşvet toplayan Ali Ekber bir tür çevresinden intikam alır.

SARI MERCEDES

Tunç Okan’ın yönettiği 1992 yapımı İlyas Salman’lı Fikrimin İnce Gülü - Sarı Mercedes filmini “bir yol filmi olarak kabul etmek mümkün iken; bir geri dönüş filmi olarak değerlendirmek anlamlı durmamaktadır.”

Almanya’nın Münih şehrinde başlayan ve Ankara’nın Polatlı ilçesinde son bulan film, göçmen bir işçinin yol hikayesini anlatır. Hayallerini metalaştırıp bir Mercedes’e yükleyen Bayram, uzun yıllar çöpçülük yaparak kazandığı parayla satın aldığı bal rengi Mercedes’iyle köyüne doğru yola çıkar. Bayram’ın zenginleşme veya sınıf atlama yöntemi olarak gördüğü süreç, bu yolculukla tamamlanacaktır. Bayramın Münih’ten başlayan yolculuğu, Sarı Mercedes’i ile yaşadığı onlarca trajik olayla süslenir. Bayram, bu dönüşte, Türkiye’de ölmek üzere olan amcasına ve sevdiği kadın Kezban’a ulaşmaya çalışmaktadır. Yolculukta birçok badire ve kaza atlatıp, hayallerini yüklediği arabayı hurdaya çevirir. Köyüne ulaştığında sadece arabasının değil, tüm hayallerinin aslında yok olduğunu anlar. Amcası ölmüş, Kezban evlenmiş ve köy, antik bir şehrin kalıntılarının bulunması nedeniyle boşaltılmıştır. (Mustafa Demir)

BERLIN IN BERLIN

Sinan Çetin tarafından 1993 yılında çekilen Berlin in Berlin’de Alman bir mühendisin Türk toplumunun içine istem dışı girmesiyle gelişen olaylar örgüsünü anlatmaktadır.

Almanya’nın Berlin şehrinde inşaat işçisi olarak çalışan Mehmet’in karısı Dilber, her gün sefer tasıyla kocasına yemek getirmektedir. Dilber ve Mehmet, üç kuşak göçmenin bir arada yaşadığı tipik bir Türk ailesinin fertleridir. Dilber’i saplantı derecesinde içselleştiren ve sürekli fotoğraflarını çeken Alman Mühendis Thomas, şantiyedeki odasına bu resimleri asmaktadır. Bu resimleri fark eden Mehmet çılgına döner ve inşaatın ortasında Dilber’i döver.

 Thomas, Dilber’in suçsuz olduğunu anlatmaya çalışırken, çıkan arbedede Mehmet hayatını kaybeder. Mehmet’in kardeşi Mürtüz, Thomas’ın peşine düşer. Thomas, Mehmet’in evine sığınmak zorunda kalır. Sığındığı evde Thomas’ı misafir olarak gören anne ve baba, Mürtüz’ün Thomas’a dokunmasına izin vermez.

KAYNAKÇA

  • Ayşe Toy Par, El Kapılarında Yeşilçam: 1970-1990 Arası Türkiye’de Dış Göç-Sinema İlişkisi. Doktora Tezi, İstanbul, 2009
  • Nesrin Kula, İhsan Koluaçık. Sinema Ve Toplumsal Bellek: Türk Sinemasında Almanya’ya Dış-Göç Olgusu. OÜSOBİAD-Temmuz 2016
  • Mustafa Demir, Perdeye Yansıyan Gurbet, Türk Dış Göçü ve Sinema: 1971-1994 Yılları Arası Dış Göç Temalı Filmlerin Analizi Doktora Tezi, 2016

Evrensel'i Takip Et