1 Temmuz 2021

Hırsız

DİĞER YAZILARI
Rüyada diploma 13 Mart 2025
Kaybettiniz 6 Mart 2025
Örgüt 27 Şubat 2025
Mehmet Türkmen 20 Şubat 2025
Güç bende artık 13 Şubat 2025
Hadi yine iyiyiz 6 Şubat 2025
Sorun modelde 30 Ocak 2025
Tan ile Bulu 23 Ocak 2025
İkinci çocuk 16 Ocak 2025
Pislik 9 Ocak 2025
YAZI ARŞİVİ

Yıl 1980. ’80’in 13 Eylül’ü. Kenan Evren’in sabahın köründe “Ordu yönetime el koymuştur” açıklamasının ve bu sesi duyar duymaz tecrübeli annesinin “Fırına koş, ekmek al. Darbe oldu” feryadının üzerinden henüz 2 gün bile geçmemiştir. Önce karakol, sonra hakim derken kendini Sağmalcılar Cezaevinin kapısının önünde bulmuştur. Beyaz Toros yavaşça açılan demir kapıdan içeri süzülür. Sağmalcılar’da hakimiyet kayıtsız şartsız askerin elindedir. Önde bir, arkada iki sivil polisin arasında, elleri önden kelepçeli teslim edilir bodrum katındaki karantinaya.

Diğer toplananlarla birlikte karantinanın demir parmaklıkları önünde dizilirler. Karşıda camlı ofisin önünde berber ve fotoğrafçı beklemektedir. Yeni gelenlerle 13 kişi olmuşlardır. Gelenlerin bazıları “hep” gelenlerdendir. Koğuşlardan direniş sesleri gelmektedir. Tıraş ve fotoğraf işi tamamlandıktan sonra karantinanın demir parmaklıklı kapısı açılır. 13 kişi tek sıra içeri girer. Gelenleri içeride ikinci bir kontrol beklemektedir. Yine duvarın önüne dizilirler. İri yarı, çirkin suratlı bir mahkum, yanında biraz daha çelimsiz olanla birlikte elleri arkada yeni gelenlerin ifadelerini almaya başlar.

Adın ne?

Cevdet.

Suçun?

Suçsuzum abi.

Suçun ne lan?

Hırsızlık abi.

Utanmıyor musun ulan çalmaya.

“Çat” bir tokat. Ses yok. Diğerlerini de aynı akıbet beklemektedir. Kimi gaspçıdır, kimi araba hırsızı. Tokadı yiyen hırsız, çok kişilik, kötü kokulu, kanlı çarşaflı, ranzalı odada kendine bir yer aramak için odaya kaçar.

Senin suçun?

Ben devrimciyim.

O siyasidir. Tokat yemez. 2 ranzalı 4 kişilik küçük odadan biri çıkar ve “Gel yoldaş” diyerek onu içeri çeker. Boş olan ranzanın üst katına yerleşir.

Burası karantinadır. Arınıp, temizlenmek için konulduğu bu bölümden bitlenmeden koğuşa çıkarılacağı günü bekler. Gelenler çoğalmıştır. “Hırsızım” diyen tokadı yiyip pis koğuşta ranza kavgasına başlamaktadır. Hepsi hırsızdır ama nedense bazı hırsızlar diğerlerine çok kızmaktadır.

50 kişilik koğuş 150 hırsızla dolmuştur. Faruk ranzanın alt katında yatmaktadır ve üst kat hep boştur. Bu işin raconu budur. Tüm hırsızlar, 150 kişi, anlaşsa Faruk’u bir güzel döveceklerine bir tokat yiyerek işi geçiştirmeyi uygun bulmaktadır.

İki gün sonra Faruk’u köşeye çeker.

İsmin ne?

Faruk, ama bana Bahçekapılı derler.

Suçun ne Bahçekapılı?

Hırsızlık. Ama ben büyük çalarım. Tüm hırsızlar beni tanır ve korkar.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Vergide sahte sefer

Vergide sahte sefer

Maliye Bakanı Şimşek’in servet sahiplerinin vergi ödememesine tepkiler üzerine ilan ettiği “vergi denetimi seferberliği”nden koca bir hiç çıktı. Müfettiş yetersizliği nedeniyle şirketlerin sadece yüzde 2’si denetlendi. Sınırlı denetimde bile kaçırıldığı tespit edilen vergi tüm şirketlerin ödediği kurumlar vergisinin yarısına erişti. Vergi yükü her zaman olduğu gibi bordro mahkumu emekçinin sırtında kaldı.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Suriye’de Aleviler hem katledildiler hem de “Esed artığı”, “mezhepçi fitne”, “provokatör” gibi suçlamalara maruz kaldılar.

Evrensel'i Takip Et