Boğaziçi direnişinin öğrettikleri
Fotoğraf: Eylem Nazlıer/Evrensel
Boğaziçi Üniversitesine dışarıdan atanan Rektör Melih Bulu 6 ay gibi bir sürenin sonunda görevden alındı. Bu süreçte mezunundan öğrencisine, akademisyenine üniversitenin tüm bileşenleri büyük bir kararlılık ve dayanışma içerisinde siyasi iktidarın bu dayatmasına karşı koydular.
Birçok öğrenci şiddete maruz kaldı, gözaltına alındı; hatta tutuklandı. Akademisyenler senatoda ve üniversite yönetim kurulunda idarenin keyfi uygulamalarına karşı üniversitenin kurumsal yapısını ısrarla savundu, her gün düzenli olarak gerçekleştirdikleri protesto ve haftalık basın açıklamalarıyla kararlılıklarını kamuoyuna taşıdı.
Melih Bulu’nun görevden alınması elbette mücadelenin amacına ulaştığı anlamına gelmiyor. Ancak bu zorlu dönemde direnişin attırdığı bir geri adım olarak tarihe not düşülecek. Ülkede hak ihlallerinin en üst seviyeye ulaştığı, hükümetin züccaciye dükkanındaki fil misali elinin değdiği yeri dümdüz ettiği bir akademik iklimde Boğaziçi bileşenlerinin bu mücadelesi kuşkusuz büyük önem taşıyor.
15 Temmuz tarihi ülke siyaseti açısından olduğu gibi üniversitelerimiz açısından da önemli bir dönüm noktası oldu. FETÖ ile mücadele adı altında yüzlerce sol görüşlü muhalif akademisyen terör örgütleriyle iltisaklı oldukları bahanesiyle (hangi örgütler ile iltisaklı olduklarının belirtilmesine dahi gerek duyulmaksızın) üniversitelerden ihraç edildi. Mesleklerini sürdürmeleri bir yana sigortalı çalışmaları, pasaport almaları dahi engellendi. Bu yaşananlar akademinin geneline siyasi iradeye itaat yönünde güçlü bir mesaj verdi. Aykırı sesler böylece büyük oranda susturuldu, hızlı kadrolaşmayla birlikte hükümet “kendi üniversitelerini” yarattı.
İşte böylesi bir ortamda başlayan Boğaziçi direnişi özerk demokratik üniversite mücadelesinde bir kıvılcım oldu. İktidara ters düştüğü noktada susmayı tercih eden, toplumsal konularda derin bir sessizliğe gömülen akademisyenlere bir kez daha varlık amaçlarını hatırlattı. Sırf bu haliyle dahi Boğaziçi bileşenlerinin ısrarlı mücadelesinin kazanımları küçümsenmemelidir. Özerk, demokratik üniversite mücadelesinin ise henüz çok başlarındayız.
- Kurtarıcı mı, yoksa yeni günah keçisi mi? 09 Haziran 2023 04:18
- Seçim senaryoları ve ekonomiye dönük beklentiler 12 Mayıs 2023 04:19
- Kurda istikrar illüzyonu 28 Nisan 2023 04:21
- SVB krizinin arka planı ve düşündürdükleri 17 Mart 2023 04:52
- Para politikasındaki ayrışma belirginleşiyor 24 Eylül 2022 04:50
- Şimdi solun tam zamanı 12 Ağustos 2022 04:26
- Enflasyon gelir dağılımını bozuyor 08 Temmuz 2022 04:47
- Merkez Bankası şaşırtmadı 27 Mayıs 2022 01:12
- Kehanet çöktüğünde 22 Nisan 2022 00:37
- Enflasyon doludizgin 08 Nisan 2022 00:40
- Faiz politikasının bilançosu 10 Mart 2022 23:31
- Enflasyon geriler mi? 10 Şubat 2022 23:18