21 Temmuz 2021 00:41

Özgürlükler, güvenlik ve aşı

Yerli aşı çalışması

Fotoğraf: DHA

Paylaş

Güvenlik ve özgürlükler dengesi siyaset bilimi literatüründe çok tartışılan bir mesele. Özellikle de “terörizm” söz konusu olduğunda. Son bir buçuk yıldır bu tartışmaya yeni bir boyut daha eklendi: Kamu sağlığı ve özgürlükler meselesi. Salgın karşısında kapatma pratikleri ve kısıtlamalar ile birlikte gündeme gelen bu konu, şu günlerde zorunlu aşı ve sağlık pasaportu (passsanitaire) çerçevesinde birçok ülkede gündemin ana maddesini oluşturuyor.

Mesela, geçtiğimiz hafta Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un yaptığı halka sesleniş konuşması da böyle bir tartışmayı körükledi. Macron, Delta varyantı ve dördüncü dalga tehlikesi karşısında, henüz aşı olmamış olanlara adeta savaş açtı. Aslında E. Macron salgının başından beri Covid-19’u bir düşman, mücadeleyi de bir savaş olarak nitelemekten geri durmamıştı. Aynı güvenlikçi söylemi bugün de devam ediyor ve aşı olmayanları adeta “düşman” ve “terörist” olarak addediyor.

Fransa’da hükümetin getirdiği yeni kısıtlamalar aşı olmayanlar için hayatı cehenneme çevirecek türden. Zira kamusal mekanların birçoğuna girmeleri çok zorlaştı. Aşı olmama konusunda ısrarcı olmak demek, birkaç günde bir test yapmak zorunda olmak demek. Üstelik de PCR testini eylülden sonra ücret karşılığında yaptırmak durumundalar. Maddi ve manevi bir yük anlayacağınız. Bu yükü yüklenmezlerse, bir kafede oturup bir kahve bile içemeyecekler. Ama daha da kötüsü var: Başta sağlık çalışanları olmak üzere bazı sektör çalışanları için aşı zorunlu hale getirildi. Bu sektörlerde çalışanlar 15 Eylül’e kadar aşılarını yaptırmazsa çalışma haklarını kaybedecekler. “Pes” dedirten bir karar. Geçtiğimiz günlerde Yunanistan’da da benzer kararlar alındı. Macron’un deyişiyle artık yeni bir döneme girdik: aşılanmayanların kapatıldığı bir dönem bu. Aşın kadar hakkın var! Hatta, aşının markası kadar hakkın var!

Aşı ve aşı pasaportu böyle neredeyse zorunlu hale getirilince Fransa’da tepkiler de gecikmedi. Geçtiğimiz cumartesi günü, İçişleri Bakanlığının verilerine göre bile 114 bin protestocu meydanlarda yerini aldı. Devlet kurumlarının eylemci sayısını her zaman çok daha az gösterdiğini biliyoruz. Üstelik yaz ortasında ve tatil döneminde olmamıza rağmen binlerce kişi sokağa çıktı. Delta varyantının en fazla etkili olduğu, İspanya sınır kenti Perpignan’da bile. Eylemciler arasında aşırı sağ da var, Sarı Yelekliler de, göçmenler de. Kimi aşı karşıtı, kimi aşı karşısında şüpheci, kimi de çocuklara Covid-19 aşısı yapılmasına karşı. Ortak paydaları elden bir bir giden özgürlüklere sahip çıkmak ve “sağlık diktatörlüğüne dur” demek. Bu anlamda, 2020 martından beri kısıtlamalara karşı sokağa çıkan kesimlerle söylemleri benzer: Özgürlükler elden gidiyor!

“Ultra liberal” olarak adlandırdıkları Macron’un özgürlükleri ortadan kaldırılması da siyasal düşünceler tarihi bakımından trajikomik bir tezata ayna tutuyor. Özgürlükleri eşitliğin bile önüne geçiren liberalizm, bugün sağlık krizi karşısında özgürlüklerin önündeki en büyük tehdit haline gelmiş durumda; hakları askıya almada, özgürlükleri sınırlamada, gözetleme ve denetlemede sınır tanımıyor. Önümüzdeki günlerde anayasalara ve veya ilgili yasalara “aşı bir hak ve ödevdir” maddesi eklenirse hiç şaşırmayalım.

Bütün bu kısıtlamalar çerçevesinde bir başka önemli nokta da, kısıtlamaların hayata geçirilebilmesi için çok sayıda polis gücünün gerekli hale gelmesi. Güvenlik özgürlükler dengesindeki tartışma bu yönüyle de kamu sağlığı-özgürlükler dengesi tartışmasına çok benziyor. Güvenlik için daha fazla güvenlik gücü, kamu sağlığı için daha fazla polis ve jandarma. Zira kısıtlamaların uygulanıp uygulanmadığını denetlemek için daha fazla güvenlik kuvveti lazım. Öyle görünüyor ki, sürecin başından beri etrafımızı giderek daha fazla kuşatan silahlı güçler, önümüzdeki günlerde de bizi cendere altına almaya devam edecek. Sağlık hakkı için daha fazla güvenlik, daha fazla polis. Anlayacağınız, Leviathan kolları ve bacakları ile bizi boğmaya devam ediyor. Nefes alamıyoruz.

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa