Bir Yılport çalışanından mektup var
Yılport Bolivar Limanı | Fotoğraf: Yılport basın bülteni
Kısa bir süre içinde dev bir ekonomik güce ulaşan Yılport’un limanlarının uyuşturucu trafiğine dair haberlerle gündeme gelmesi üzerine bu köşede 10 Mayıs 2021 günü ‘Yılport ve muz kutularındaki kokain’ başlıklı bir yazı yazmış ve bazı sorular sormuştuk.
Yılport da konunun birçok farklı haber mecrasında konu edilmesi üzerine aynı gün yaptığı açıklamada, Yılport Holdingin dünyanın 10 ülkesinde, 22 adet limanın işletmeciliğini yaptığını belirtilerek şöyle devam etti: “Çalıştığımız limanların bazılarında, bilhassa Latin Amerika’daki limanlarımızda, maalesef kaçakçılık girişimleriyle karşılaşmaktayız. Limanlarımızı en üst seviyede kaçakçılığa karşı mücadele ekipmanlarıyla donatsak dahi, yasa dışı örgütler, farklı yöntemler deneyerek kaçakçılık faaliyetleri denemektedirler. Buna karşılık biz de kolluk kuvvetleriyle eş güdüm içinde çalışarak, her yıl tonlarca kaçak mal yakalıyoruz ve yerel güvenlik birimlerine teslim ediyoruz.”
Bir hafta sonraki yazımızda Yılport’un açıklamasına yer vererek, sorularımızın ortada durmaya devam ettiğini belirtmiştik.
Geçtiğimiz günlerde, Yılport’un Gebze Limanındaki bir çalışan bu konuda bir elektronik posta gönderdi.
Sorularımın yanıt bulmasına katkı sunan ve aynı zamanda firmadan da yanıtlar bekleyen bu mektubu aynen yayımlıyorum:
“Sayın Fatih Bey merhaba,
Bir konuda sizi bilgilendirmek istiyorum. Gazeteciliğinizi takdir edip, severek takip ediyorum.
Yılport Gebze Konteyner Limanı hakkında size kısa bir bilgi vermek istiyorum. Bilindiği üzere limanların girişinde ve çıkışında gümrük muhafaza memurları bulunur. Bu memurların görevi limana girecek olan her konteyneri bakanlığın sisteminden kendi açmış olduğu sisteminden giriş ve çıkışını yaparlar. Yılport Gebze Limanında ne zaman başlandığı bilinmediği fakat 2019 yılının sonlarına kadar bu gümrük muhafaza memurlarının işini, Yılport kendi çalışanlarına zorla yaptırmıştır.
Yani limana giriş ve çıkış yapan her konteyneri Yılport’un çalışanları her hangi bir kontrol yapmadan sadece sistemden düşerek içeri almış dışarı çıkarmıştır. Çalışanların zaten bu konuda pek bir bilgisi yoktur. Bu işi özellikle de gece vardiyalarında yaptırmışlardır. Gümrük muhafaza memurları ise gece uyumaya gönderilirdi. Bu düzen uzun bir süre devam etti. Ta ki bir arkadaşımız bu iş bizim işimiz değil ben devletin kolluk kuvvet memurunun işini bilgim olmadan yapmak istemiyorum diyerek CİMER’e şikayette bulunmuştur. CİMER olayı dikkate alarak gerekli yerlere bildirmiş, arkadaşımızın şikayetinin doğruluğu elindeki belge ve videolar ile kanıtlanmıştır. Üstüne üstlük yine gümrük memurlarının işini Yılport çalışanı yaparken, baskına gelen memurlar tarafından doğruluğu kanıtlanmıştır. Bunun üzerine gümrük muhafaza memurları başka yerlere sürülmüştür. Yılport ise şikayet eden arkadaşımızı işten çıkarmak için ona bir seçenek sunmuştur. Gel sen işten çık, sana her türlü hakkını verelim şeklinde. Arkadaşımız da ileriye dönük bu işte mobbing olacağını düşünerek haklarını alıp çıkmıştır. Yılport işten çıkardığı çalışan ile ilerleyen zamanlarda hiçbir hak talep edemeyeceğine dair sözleşme imzalamıştır. Yılport’un adının gerek yurt dışında gerekse yurt içinde sürekli uyuşturucu operasyonları ile anılması ve çalışanlarına zorla bu iş sizin işiniz diyerek bu işi bilgisi olmayan çalışanlarına yaptırması olayları şaibeli bir ortama dönüştürmüştür. Siz usta bir gazetecisiniz. Olayı araştırdığınızda doğruluğunu anlayacaksınız. Yılport burada kendini, işler çok yoğun, bizim çalışanlar gümrük memurlarına sadece yardım ediyor diye savunacaktır. Yardım etmek için bir işin ucundan kendin tutarsın anladığın işte yardımcı olursun. Fakat burada bu memurların işini çalışanlara zorla yaptırmışlardır. Onlar ise her gece uyumaya giderdi. Biz de içeriye giriş çıkış yapan her konteyneri bakmadan, kontrol yapmadan içeri alır dışarı çıkartırdık. Çalışanlar bu iş bizim işimiz sanıyordu. Taaki arkadaş şikayet edene kadar… Şirketi kesinlikle bir şeylerle suçlama ya da iftira atma gibi bir olayım olamaz. Sadece gündemden düşmeyen bu olaylar limanda, akıllarda soru işareti bırakıyor. Şaibeli bir ortam oluşturmuştur.”
Spekülasyondan uzak bir dille yazılmış bu mektuptaki bilgileri teyit için sahadaki ilişkilerimize sordum. Evrensel’in Türkiye’nin liman, tersane ve fabrikalarında uzun yıllara dayalı ilişkileri var. Bilgiyi aldığım kişinin ismini, işini kaybetme riski oluşmaması için açıklamayacağım.
Dilovası’daki Yılport Limanının kokain ele geçirildiği haberleriyle gündem olmasının ardından denetimlerin sıkılaştırıldığı belirtildi. Daha önce, yer verdiğimiz bu mektupta dile getirildiği biçimde olduğu belirtildi. Son dönemde, gümrük muhafaza memurları denetimi sıkı tutarken, sivil giyimli kişilerin de sahada denetimleri takip ettiği dile getirildi. Sivil giyimli kişilerin, Gümrük Muhafaza Kaçakçılık ve İstihbarat Müdürlüğü personeli ya da sivil polis olabileceği düşünülüyor.
Konuyu takip etmeye devam edeceğiz.
- Kürt meselesinde bir ihtimal daha olmalı 13 Aralık 2024 04:57
- Sınırımızdaki yeni Afganistan ve kaostan rant devşirmek 09 Aralık 2024 07:00
- Geniş atılan ağda çıkışı aramak... 02 Aralık 2024 06:55
- Türkiye zor bir değişimin ağır sancılarını yaşıyor 25 Kasım 2024 06:35
- Ebedi barış mümkün mü? 18 Kasım 2024 04:23
- İki güncel rapor eşliğinde Kürt meselesini tartışmaya devam 11 Kasım 2024 04:47
- 'Çöle çevirdikleri yere barış geldiğini söylüyorlar' 06 Kasım 2024 05:33
- Bir siyaset olarak 'terörle mücadele' 04 Kasım 2024 07:07
- Erdoğan’ın Mevlana vurgusunun hikmeti ne olabilir? 31 Ekim 2024 08:07
- Mayınlı bir süreç 28 Ekim 2024 05:10
- Yenidoğan çetesi: Çürümenin ekonomi politiği 21 Ekim 2024 05:00
- Barışa kapı açmak mı, süreci yönetmek mi? 14 Ekim 2024 05:00