30 Temmuz 2021 00:18

Afgan göçü ile, okulların kapatılması ile LGS-YKS ilişkisi nedir?

Afgan mülteciler (solda) ve sınava giren öğrenciler

Fotoğraflar: DHA | Kolaj: Evrensel

Paylaş

Bugün Türkiye’ye Afgan göçü ile LGS ve YKS arasında ilişki kurulup kurulamayacağını, nitelik-nicelik ilişkilerinin neler olduğunu sormaya çalışacağım.

LGS-YKS VE GÖÇMENLİK: NİTELİK (YAŞAM) VE NİCELİK (EŞİTSİZLİK) SORUNU

Öncelikle “yoksullukla göçmenlik, yoksullukla çatışmalarda kullanılma, yoksullukla gidilebilecek okul arasında, okunacak program arasında nasıl bir bağ var; hatta yoksullukla korona arasında, okulların açık veya kapalı kalması arasında nasıl bir bağ var acaba?​” diye sorarak nitelik nicelik ilişkisine geçelim.

Nitelikle nicelik, içerikle büyüklük arasındaki bağ nedir acaba?

Hak, özgürlük ve adalet ilişkisi; tüm bunlarla etik, ahlâk, insanlık ilişkisi nedir acaba?

Haksız kazanç elde etme, liyakatsizlik yapma, haksızlık yapma, özgürlükleri sınırlama, görevi ihmal veya suiistimal, rüşvet, şiddet, sömürü, insanlıktan çıkma durumları, bunların niteliği ve oranı nedir acaba?

Niteliği unutup niceliklere takılma durumu nedir? Pozitivizme yönelik en ciddi eleştirilerden biri nicelikle mi ilgilidir? Materyalizm ve realizm nitelik sorununu ne kadar çözebiliyor? Örneğin fizikte bir sayı atanamıyorsa öyle bir boyut yok mudur?

Her nitel olanın bir niceliği zorunlu mudur?

Her hak ve özgürlüğün bir miktarı, orantısı var mıdır?

Ontolojiye, bilgi kuramlarına, etiğe estetiğe dair çok soru çıkar da bu hafta bir yandan LGS yerleştirmeleri açıklandı, YKS (TYT ve AYT) sonuçları açıklandı, bir yandan da Afganistan meselesi bambaşka bir hal aldı, Afgan göçü meselesine dönüşmeye başladı. Türkiye ta ilk başından beri kültürel-etnik bağlar da dahil zaten Afgan göçünün hedef ülkesi idi, şimdi daha da açık hale geldi.

Niteliksiz bir nicelik söz konusu olamaz sanki. O halde, önce niteliğe sonra niceliğe bakmak gerekiyor. Okulların niteliği bozuldukça nicelik bambaşka haller aldı.

AFGAN GÖÇÜNÜN, KORONANIN YAYILMASININ SEBEBİ İLE LGS-YKS’NİN GÖNDERİMİ AYNI MI?

Her şeyi ilişkisiz ilişkilendirmek veya sebepsiz aynı sebeplere bağlamak değil derdim; bu hatalı bir yaklaşım olur. Ama bu yaşananların gerçekten iliştiği, ortaklaştığı hususlar var mı, onu kaçırmamız gerekiyor.

LGS gösterdi ki; 1-İmam Hatip Ortaokulları başarısız okullar, 2-Sadece İmam Hatip değil genel ortaokulların da aralarında çok büyük başarı farkları var, 4-İller arasında çok büyük başarı farkları var, 5-Mahalleler arasında çok büyük başarı farkları var, 6-Aileler arasında çok büyük başarı farkları var, 7-Varlık grupları arasında çok büyük başarı ve gidilen okul farkları var, 8-Okullar kapatılınca akademik başarı düşmüş, 9-On üç-on dört yaşındaki öğrencilerin yüzde 93’ü ve hatta daha fazlası bilimsel eğitimi asgarileri karşılamayan niteliksiz okula kaydedilmiş, 10-Yerel yerleştirmede zaten sınırlı zorunlu tercih yapılabilmesine rağmen yüzde 50’si bu ilk tercihine de yerleştirilmemiş, aslında mecburiyetten istemediği bir liseye gitmek zorunda kalmış…. MEB çok ayrıntı vermiyor ama daha çok fark var.

Hem nitel farklar hem de nicel büyüklükleri maalesef o çocukların ve ülkenin kaderini değiştiriyor.

YKS sonuçları gösterdi ki okulları açmamak büyük bir insanlık suçuna dönüşmüş durumda. YKS’deki akademik başarısızlık LGS’den de büyük gibi. Örneğin 2020 yılında TYT’de 400 ve üstü 42.803 öğrenci puan alırken bu yıl sadece 12.291 öğrenci 400 üstü puan alabilmiş. Sayısal ve eşit ağırlık daha da kötüleşmiş. Sayısalda 400 ve üstü 2020 yılında 51.511 kişi puan alırken bu yıl sadece 9.729 kişi 400 ve üstü bir puan alabilmiş bulunuyor. Eşit ağırlıkta 400 ve üstü 2020 yılında 5.870 kişi puan alırken bu yıl sadece 856 kişi 400 ve üstü bir puan alabilmiş.

Afganlılar günlük 1500-2000 civarında, Türkiye sınırlarından geçiyor.

Nitel-nicel ilişki ne, bunların sebepleri ne?

NİTEL-NİCEL SEBEP, SONUÇ, ÇÖZÜMLER

Pandemi fırın veya tarlanın, hatta fabrikanın kapanmasına yol açmıyorsa, tüm bunlar salgını yönetme kalitesi ve tercihlerine bağlı bulunuyorsa, okulları kapatmak, hele de okul öncesi, ilkokul ve ortaokulları kapatmak hiçbir ciddi niteliğe veya gerekçeye dayanmıyordu. Lise ve üniversiteler de bazı koşullara, bazı seyreltmelere, bazı farklı bina-derslik imkânları yaratarak, yerleşkeye açık çadırla bile kurarak devam edebilirdi. Devam etmedi, uzaktan öğretimcilik oynandı. Okulöncesinden lisansa 17 yıllık kuşak önemli oranda nitel ve nicel kayba uğradı, hayat boyu hem bu çocuk ve gençlerimiz hem de ülke bunun ağır sonuçlarını yaşamaya devam edecek.

Afganlılar, Afganistan’dan niye göç ediyor? Okula izin verilmediğinden, barışçıl ortamda yaşayacağı işi gücü olmadığından mı? Afganistan’ın bu halinden Afganlılar kadar daha kimler sorumlu?

Afganistan kimler göç ediyor, önce varlıklılar sonra daha genç ve fakir olanlar mı?

Türkiye’de LGS ve YKS’de kimler alt sıralarda yer alıyor; fakiri, ailesinin varlığı az olanı mı? Koronaya maalesef kendi odası olmayan gençler daha çok mu yakalanıyor?

Afganistan’da veya Türkiye’de nitelikli eğitim şart. Sağlıklı ortam, geçimini huzurla sağlayacağı iş güç şart. Eşitlik adalet şart.

Kapitalizm ve emperyalizm, sömürü ve eşitsizlikler, cehalet ve cinsiyetçilikler, dışlama ve çatışmalar dünyanın her yerinde sorunun ana kaynağını oluşturuyor. Müsebbibi kimler acaba? Önce zengini gidiyor, bu sorun sayılmıyor da fakir göç etmeyip ne yapsın? Uluslararası göçü tek başına Türkiye nasıl karşılasın?

Afganistan’da barış ortamı, eğitim ve okullar açılmalı. Türkiye’de okullar açık tutulmalı, herkes kaynaklardan eşit şekilde yararlanabilmeli.

Türkiye Afganistan’dan derhal çekilmeli, AB ile yaptığı “geri kabul” antlaşmasından derhal çekilmeli. Dünyanın ortak sorunları ortak çözülmeli. Hem sınavda hem göçte sorunların mağdurları suçlu haline getirilmemeli, soruna yol açanlar cezalandırılmalı, bedeli ödetilmeli.

Afganistan ve daha pek çok yerde devrim şart.

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa