Ballı Tatil

Fotoğraf: Pixabay
Türkiye Satranç Federasyonu Başkanı ve yöneticileri bugünlerde huzursuz, mutsuz ve kara kara düşünüyorlar. Yo hayır yanlış anladınız. Dünya Kupasındaki başarısızlıkları için değil, tatil bitti o yüzden. Daha yazın ortasındayız tatil yapmak için çok zaman var elbette. Ancak bu sizin bildiğiniz tatillerden değil, bu federasyon yöneticilerinin ballı tatili. Yönetim Kurulu başta olmak üzere federasyonun içindeki işlevsiz kurulların üyeleri de genellikle Antalya ve çevresindeki beş yıldızlı otellerde düzenlenen turnuvalara katılırlar. Bu kişiler günlük harcırah alır, bedava konaklar, yer, içer, eğlenir sonra en önemli görevleri olan ödül törenlerinde fotoğraf çektirme ritüelini tamamladıktan sonra görevlerini yapmış olmanın huzuru içinde bir sonraki turnuvayı ellerini ovuşturarak beklerlerdi.
Ancak, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Türkiye şampiyonaları, ulusal turnuvalar ile ulusal takım sporcularının belirlenmesine yönelik uluslararası turnuvaların otellerde yapılmasını yasaklayan bir genelge yayımladı. Tüm federasyonlara gönderilen genelgede, “Bu yarışmaların bakanlığımıza veya kamu kurum ve kuruluşlarına ait tesislerde yapılması gerekmektedir” denildi. Genelgede ayrıca, turnuvalara katılan kafilelerin kalacak yer için belirli otellere yönlendirilmemesi de vurgulanırken, daha önce otellerde yapılacağı ilan edilmiş bu tür faaliyetlerin iptal edilmesi istendi.
26 Temmuz’da basına düşen bu haber, kış ortasında iş yapmayan otelleri ve ortakları olan Satranç Federasyonu yönetimini adeta yasa boğdu. Federasyon otele nasıl ortak olur diye düşünüyorsunuz doğal olarak, anlatayım. Satranç Federasyonu, yıllardır düzenlenen turnuvalar için otel odalarını düşük fiyata kapatıp, sporculara fahiş fiyatlarla pazarlayarak adeta bir turizm acentesi gibi çalışıyordu. İşin güzel tarafı ise otellerle yapılan ihale şartlarının kamuyla paylaşılmamasıydı. Federasyon yönetimi ile oteller arasındaki ticari ilişki adeta sır gibi saklanıyordu. Sporcu ya da velisi otelden fatura istediğinde otel görevlisi federasyona yönlendiriyor, federasyon yetkilisi sorumluluğu otele atıyor, pinpon topuna dönen sporcu ya da veli lanet olsun diye işin peşini bırakıyor, nadiren de olsa yapılan şikâyetler ise Bakanlık tarafından geçiştiriliyordu. Federasyon, odaları bire alıyorsa belki üçe satıyordu. Bu da yetmiyor, sporcuları kendi kiraladığı otelde konaklamaya zorunlu tutuyor, başka otelde kalmak isteyen sporcu ya da velilerden de ekstra katılım payı alıyordu. Başka otelde kalan sporcuların velileri turnuvanın yapıldığı otele geldiklerinde içeri alınmıyor otel kapılarında mülteci muamelesi görüyor, oturacak yer bile bulamıyorlardı.
Türkiye Küçükler Şampiyonasına katılan bir sporcunun ailesiyle birlikte gitmek zorunda olduğu düşünüldüğünde bir haftalık turnuva, aile için yaklaşık beş ila on bin TL gibi bir rakama mal oluyordu. Öyle ki, yetenekli birçok çocuğun ailesi sırf çocukları ulusal takıma girebilsin diye bankadan kredi çekmek zorunda kalıyor, buna gücü yetmeyen birçok başarılı sporcu bu yarışmalardan mahrum kalıyordu. Ama varsın olsundu. Önemli olan yöneticilerin beş bin kişilik turnuva yaptık diye hava atmaları, sahte gülücüklerle başarı fotoğrafları çektirmeleriydi.
Bu genelgenin kalıcı olması halinde bedava tatil hesapları suya düşen mevcut yöneticilerin satrancın gelişimini düşünmediklerini de göz önüne alırsak görevi bırakmamak için hiçbir nedenleri kalmamıştır. Federasyon seçimleri yaklaştığına göre artık önemli olan, bu yönetim tarafından yapılan otel ihalelerinin ve varsa kamu zararının yeni yönetim tarafından halka açıklanmasıdır.
Evrensel'i Takip Et