Yangının açığa çıkardıkları
Fotoğraf: DHA
İnsan eliyle yaşanan küresel ısınma ile birlikte sıcak hava dalgalarının gün sayısı ve şiddetinin arttığı konusuna uzmanlar uzun zamandır dikkat çekiyor. Bu yaz döneminde özellikle Güney Avrupa’da yaşanan bunaltıcı sıcaklarla birlikte Akdeniz’e kıyısı bulunan birçok ülkede büyük çaplı orman yangınları yaşandı. Sıcak dalgasının yangını ateşleyen ana faktör olmamakla birlikte yangının ortaya çıkış koşullarını kolaylaştıran ve yayılma hızını arttıran başlıca etken olduğu vurgulanıyor.
Orman yangınlarından en sert etkilenen ülkelerin başında ise Türkiye geliyor. Günlerdir süren ve etki alanını genişleten Manavgat ve Muğla yangınları dünya basınının gündeminde de ön sıralara taşınmış durumda. Yapılan tüm uyarılara rağmen bir hafta kadar bir sürenin sonunda Kemerköy Termik Santralinin yangına teslim olması yükselen alevler karşısında yaşanan çaresizliği ortaya koyuyor.
Bölgede yaşanan yıkımın yanı sıra kamu otoritesinin yaşanan felakete müdahale etmekteki yetersizliği, koordinasyonsuzluğu dikkat çekiyor. Özelleştirmelerden liyakatsiz kadrolaşmaya, kamu kaynaklarının kötü kullanımından merkezi otoritenin muhalif yerel yönetimlerle sürdürdüğü kavgaya kadar siyasi iktidarın tüm zaafları, yanlışları yaşanan yangınla birlikte olanca yalınlığıyla gözler önüne seriliyor. Kundakçı avına çıkan linç çeteleri yol keserek kimlik kontrolü yapıyor. Öğrencisinden memuruna hak arayan herkesin anında karşısında bulduğu devlet en büyük ihtiyaç anında ortadan kayboluveriyor.
İktidar partisi ise yükselen eleştiriler karşısında alışıldık üslubunu terk etmiyor. Muhalifleri suçluyor, yerel yönetimleri hedef gösteriyor, eksikliklerin üstüne örtüp akıl almaz başarı hikayeleri yazıyor. Halkın sesine kulağını tıkayıp, kendi çaldığını dinleyen geçmiş rejimlerin gittiği yoldan olanca hızıyla ilerliyor.
***
ERDOĞAN’IN FAİZ ÇIKIŞI
Cumhurbaşkanı Erdoğan dünyanın hayretle karşıladığı faiz-enflasyon teorisini ısrarla savunmayı sürdürüyor. Son yaptığı açıklama oldukça sakin bir ortamda bir kez daha döviz kurunun hareketlenmesine vesile oldu. Enflasyonun sadece ülkemizde değil dünyada hız kazandığı, Fed’in varlık alımlarını sınırlandırması konusunun hararetle tartışıldığı bir ortamda siyasi otoritenin para politikasına ve Merkez Bankasına yaptığı genişlemeci müdahalelerin olumsuz sonuçları olacağını pek çok kez vurgulamıştık. Bu beklentilerin şimdiden fiyatlandığını görüyoruz. Şimdi top Merkez Bankasında. Eğer Erdoğan’ın söylemleri karşılık bulursa kurda çok daha sert hareketlere hazırlıklı olmalıyız. Aksi takdirde banka yönetimine yeni bir müdahale söz konusu olabilir. Uzunca bir süredir aynı filmi tekrar tekrar izliyoruz. Farklı son bekleyenlere şaşırmamak mümkün değil.
- Kurtarıcı mı, yoksa yeni günah keçisi mi? 09 Haziran 2023 04:18
- Seçim senaryoları ve ekonomiye dönük beklentiler 12 Mayıs 2023 04:19
- Kurda istikrar illüzyonu 28 Nisan 2023 04:21
- SVB krizinin arka planı ve düşündürdükleri 17 Mart 2023 04:52
- Para politikasındaki ayrışma belirginleşiyor 24 Eylül 2022 04:50
- Şimdi solun tam zamanı 12 Ağustos 2022 04:26
- Enflasyon gelir dağılımını bozuyor 08 Temmuz 2022 04:47
- Merkez Bankası şaşırtmadı 27 Mayıs 2022 01:12
- Kehanet çöktüğünde 22 Nisan 2022 00:37
- Enflasyon doludizgin 08 Nisan 2022 00:40
- Faiz politikasının bilançosu 10 Mart 2022 23:31
- Enflasyon geriler mi? 10 Şubat 2022 23:18