06 Ağustos 2021 00:05

Yangının açığa çıkardıkları

Fotoğraf: DHA

Paylaş

İnsan eliyle yaşanan küresel ısınma ile birlikte sıcak hava dalgalarının gün sayısı ve şiddetinin arttığı konusuna uzmanlar uzun zamandır dikkat çekiyor. Bu yaz döneminde özellikle Güney Avrupa’da yaşanan bunaltıcı sıcaklarla birlikte Akdeniz’e kıyısı bulunan birçok ülkede büyük çaplı orman yangınları yaşandı. Sıcak dalgasının yangını ateşleyen ana faktör olmamakla birlikte yangının ortaya çıkış koşullarını kolaylaştıran ve yayılma hızını arttıran başlıca etken olduğu vurgulanıyor.

Orman yangınlarından en sert etkilenen ülkelerin başında ise Türkiye geliyor. Günlerdir süren ve etki alanını genişleten Manavgat ve Muğla yangınları dünya basınının gündeminde de ön sıralara taşınmış durumda. Yapılan tüm uyarılara rağmen bir hafta kadar bir sürenin sonunda Kemerköy Termik Santralinin yangına teslim olması yükselen alevler karşısında yaşanan çaresizliği ortaya koyuyor.

Bölgede yaşanan yıkımın yanı sıra kamu otoritesinin yaşanan felakete müdahale etmekteki yetersizliği, koordinasyonsuzluğu dikkat çekiyor. Özelleştirmelerden liyakatsiz kadrolaşmaya, kamu kaynaklarının kötü kullanımından merkezi otoritenin muhalif yerel yönetimlerle sürdürdüğü kavgaya kadar siyasi iktidarın tüm zaafları, yanlışları yaşanan yangınla birlikte olanca yalınlığıyla gözler önüne seriliyor. Kundakçı avına çıkan linç çeteleri yol keserek kimlik kontrolü yapıyor. Öğrencisinden memuruna hak arayan herkesin anında karşısında bulduğu devlet en büyük ihtiyaç anında ortadan kayboluveriyor.

İktidar partisi ise yükselen eleştiriler karşısında alışıldık üslubunu terk etmiyor. Muhalifleri suçluyor, yerel yönetimleri hedef gösteriyor, eksikliklerin üstüne örtüp akıl almaz başarı hikayeleri yazıyor. Halkın sesine kulağını tıkayıp, kendi çaldığını dinleyen geçmiş rejimlerin gittiği yoldan olanca hızıyla ilerliyor.

***

ERDOĞAN’IN FAİZ ÇIKIŞI

Cumhurbaşkanı Erdoğan dünyanın hayretle karşıladığı faiz-enflasyon teorisini ısrarla savunmayı sürdürüyor. Son yaptığı açıklama oldukça sakin bir ortamda bir kez daha döviz kurunun hareketlenmesine vesile oldu. Enflasyonun sadece ülkemizde değil dünyada hız kazandığı, Fed’in varlık alımlarını sınırlandırması konusunun hararetle tartışıldığı bir ortamda siyasi otoritenin para politikasına ve Merkez Bankasına yaptığı genişlemeci müdahalelerin olumsuz sonuçları olacağını pek çok kez vurgulamıştık. Bu beklentilerin şimdiden fiyatlandığını görüyoruz. Şimdi top Merkez Bankasında. Eğer Erdoğan’ın söylemleri karşılık bulursa kurda çok daha sert hareketlere hazırlıklı olmalıyız. Aksi takdirde banka yönetimine yeni bir müdahale söz konusu olabilir. Uzunca bir süredir aynı filmi tekrar tekrar izliyoruz. Farklı son bekleyenlere şaşırmamak mümkün değil.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa