06 Ağustos 2021 00:50

İktidarın zihniyeti bu oldukça daha çoook orman yangını göreceğiz!

Aydın'da orman yangını

Aydın | Fotoğraf: Mehmet Ali Cintosun / AA

Paylaş

Türkiye 10 gündür yangınla savaşıyor. Kimi yerleşim yerlerinde halkın, evlerini bağ-bahçelerini, hayvanlarını, eşyalarını yangına terk edip tahliye operasyonlarıyla kurtarıldığı sahnelere tanıklık ediyoruz. Yangında bir ömür boyu alın terlerinin birikimleri olan evlerini, hayvanlarını bağ-bahçelerini, seralarını yitiren halkın yürek burkan feryatlarını izliyoruz.

Dün itibarıyla 6 ilde 15 bölgede yangınlar sürüyordu.

4 Ağustos’ta “a haber”e çıkan, yangınla ilgili sorulması gereken pek çok sorunun hiçbirinin sorulmadığı bir mülakatta Cumhurbaşkanı Erdoğan, yangına çeşitli ülkelerden getirilen 15 uçakla müdahale edildiğini söyledi.

Yangın söndürme işçilerinin, görevlilerin, onların gayretlerine destek veren yerli halkın ve uzak kentlerden yardım için koşup gelen itfaiyecilerin ve gönüllülerin canlarını dişlerine takarak gösterdikleri büyük mücadeleyi de izliyoruz. Onların bu büyük mücadelesi, yangının yakıp yok ettiği her şeyi yeniden yaratacak gücün canlı temsilcileri olarak, geleceğe olan inanç ve umudumuzu büyütüyor.

BİLİM İNSLARININ NE DEDİĞİNİ HİÇ UMURSAMAMIŞ

AKP’li Gündoğmuş Belediye Başkanı, “TOKİ öyle evler yapacak ki, evi yanmayanlar keşke benim evim de yansaydı diyecekler” diyerek iktidarın yangınlara karşı mücadele stratejisini veciz biçimde ifade etmişti.

Nitekim Cumhurbaşkanı Erdoğan da evleri yanan, hayvanları yok olan vatandaşların evlerini yapacaklarını, evlerin içinin döşenmesi için 50 bin TL’ye varan yardım yapacaklarını söyleyerek, “Vatandaş, evimiz yandıysa da yerine yenisi kondu, diyerek teselli olacak” diyor.

Erdoğan’ın bu yaklaşımı, Gündoğmuş Belediye Başkanı gibi, tamamen yangının yok ettiği ormanların fidan dikilerek, yanan evlerin, yok olan evcil hayvanların yerine yenileri konularak yangının yol açtığı yıkımın telafi edileceği üstüne kurulu bir yangına karşı mücadele anlayışında ısrar edildiğini gösteriyor.

Oysa, bilim insanlarının açıkça ifade ettikleri gibi, orman yangınlarına karşı mücadelede asıl olan; yangınların çıkmadan önlenmesi, çıktığında ise hızlı ve etkin bir müdahalenin merkezinde bir strateji oluşturmaktır. Hele de bilim insanlarının “küresel ısınma”nın orman yangınlarında da kendisini göstereceğine dair yıllardır yaptıkları uyarılar dikkate alındığında böyle bir stratejinin oluşturulması belirleyici önemde olmaktadır.

Nitekim konunun uzmanları, yeni başladığında yangına hızlı ve etkili bir müdahale olmazsa yangınların; rüzgarın hızı ve yönüyle bağlantılı bir biçimde yanacak ağaç kalmayıncaya kadar süreceği anlamına geldiğine dikkat çekiyor. Bunu Manavgat’ta, Milas’ta ve Marmaris’teki yangınlarda açıkça gördük.

YANGINLARA KARŞI HİÇBİR HAZIRLIK YOKMUŞ!

İktidarın orman yangınlarına karşı mücadele anlayışı;

  • Aptalca bir liberal anlayış ve elbette ki yandaşa “yangından rant sağlama”nın yön verdiği “hizmet alımına” dayadığı,
  • Yangın söndürme uçakları ve helikopterlerin Orman Bakanlığının envanterinde bulunmadığı,
  • Yangınlara müdahale için sürekli ve yeter sayıda yer personelinin olmadığı,
  • Bölge halkının yangına karşı mücadelede seferber edilmesini içeremeyen,Yerel yönetimler yangınlara karşı mücadelenin dışında tutulurken, aynı zamanda ormandan yerleşim yerlerine sıçrayan yangınlara karşı mücadelede yerel yönetimleri sorumlu tutarken onları yangınla mücadele koordinasyon kurullarına almayan, partizanca, yangınları muhalefeti itibarsızlaştırma ve ezmenin fırsatına dönüştürmeyi amaçlayan bir anlayış üstünde şekillendirilmiştir.

İktidar bugüne kadarki yangınlardan ders almadığı gibi, bilim insanlarının küresel ısınmayla ilgili uyarılarını da umursamayan tutumda ısrar etmektedir. Bu yüzden “ormanlar yandı” dendiğinde yerine “fidan dikme”, yerleşim yerleri yandığında “TOKİ’nin yeni inşaatlar yapması”, hayvanlar yanıyor dendiğinde “yeni hayvanlar verilmesi” gibi tamamen maddiyata dökülmüş yardımlardan söz edilmektedir.

Bu vaatlerin ne kadarının yerine getirileceği de tartışmalıdır.

İKTİDAR BÜYÜK YANGINDAN HANGİ SONUÇLARI ÇIKARDI?

İktidardan beklenen bu yangından yeni yangınların çıkmasını engellemesi ya da hızla müdahale etmek için gerçekçi bir yangına karşı mücadele stratejisi oluşturmasıdır.

İktidarın yaptığı ise;

  • RTÜK’ün devreye sokularak, yangınla ilgili haberlerin sansürlenmesini istenmesi,
  • “Help Türkiye” kampanyasıyla ilgili Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, “hükümeti acz içinde gösterdiği” gerekçesiyle soruşturma açtırması
  • ,Daha ilk günlerde İbrahim Karagül önderliğinde yandaş medya tarafından gündeme atılan yangınları PKK’nin çıkardığı ve CHP’nin de onları koruduğuna dair iddiaların önceki geceki Cumhurbaşkanı tarafından farklı bir biçimde de olsa dillendirilmesi...

Bunlar açıkça gösteriyor ki, diğer alanlarda olduğu gibi iktidarın yangınlarla ilgili de kendisinde bir kusur bulmadığı anlaşılmaktadır.

Bu yüzden önümüzdeki günlerde ve iktidarda kalmaya devam ederse önümüzdeki yıllarda ormanlar, orman içindeki ve ormanlara yakın yerlerdeki yerleşim yerleri ne yazık ki yanmaya devam edecektir.

Tabii faturası da halka çıkarılmaya devam edecektir!

Ötesi lafı güzaftır!

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa