Güvenlik/Özgürlük: Son aşamalara doğru
Fotoğraf: Birkan Bulut/Evrensel
Güvenlik/Özgürlük çatışmasında kapitalist sosyo-ekonomik oluşumun tuzaklarındankurtulmamış, aksine kapitalist sistemin ürettiği olanaklardan yararlanarak yaratılan ve farklıymış gibi görünen bir toplumsal yapılanmanın etkilerini ve bu yapılanmanın siyasal örgütlenme açısından sürdürebilirliğini sağlamaya yönelik şiddete dayalı hareketliliğini yaşıyoruz.
Özgürlüklerin ancak iktidar odaklarının uygun gördüğü ölçüyü milim aşmadan kullanılabilmesi farklı toplumsal yapının değer ölçüsü ilan edildi, bu ölçüyü koruyup kollayacak araçlar, yollar, yapılanmalar, örgütlenmeler geliştirildi, siyasi hareketlilik bu gelişmelerin sürdürebilirliğini sağlayacak mekanizmaların inşasına dayandırılır oldu.
Örneğin yargı açısından suç saptamasının savcı tarafından yapılıp soruşturmanın onun talimatı, gözetimi ve denetimi altında adli polis tarafından yapılmasındaki yanlışları tartışırken kendimizi suç saptamasının güvenlik güçleri tarafından yapılıp soruşturmanın ve kovuşturmanın onların denetimi, gözetimi, yönlendirmesi altında savcı ve yargıç tarafından yapıldığı bir aşamada bulduk. Şimdi bir adım daha ilerlendi, suç saptaması suça bulaşmış, örgütlü şiddet kullanmaları en azından engellenmeyen kişilerce yapılmaya ve onlar tarafından suç kararı verilip infazın gerçekleştirileceği sürece girdik.
Bu durum sisteme aykırı düşmeyen, sistem içi farklı bir toplumsal yapılanma ve bu yapılanmanın siyasi örgütlenme harekatıdır. Şiddet kullanmalarına en azından sessiz kalınan şimdilik gayri resmi infaz yapıları bu harekatın sürdürebilirliğini sağlamak üzere örgütlendirilmektedirler.
Geldiğimiz son aşamaları toplumsal yapılanma ve onun siyasal örgütlenmesi açısından tahlil etmeyi, hangi ve ne tip gerekli önlemlerin nasıl alınması gerektiğini tartışmayı şu ya da bu siyasi anlayışın değerlendirmesiyle göz ardı edenler “muhalefet kahramanları” sayılıyorlar. Ve bu durum bana 1960’lı yıllarda Fransa’da polis şiddeti karşısında direnemeyenlerin en son aşamada kaçarken sığındıkları şu sloganı anımsatıyor:
“Sauve qui peut!../Canını kurtarabilmeye bak!..”
- Yücel Sayman'ın eşinden veda notu 17 Aralık 2021 04:40
- Taburcu olmak/tezkere bırakmak 30 Ekim 2021 23:16
- YAE atışması üzerine 17 Ekim 2021 00:14
- Gülünç bile olmayan bilinçli davranışlar 12 Eylül 2021 00:12
- Makul ve makbul olmayan dilin yakın tarih serüveni 05 Eylül 2021 00:12
- Yıllara meydan okuyan kitap 22 Ağustos 2021 00:13
- Sınırları aşan kitlesel hareketlilik 01 Ağustos 2021 00:12
- Yansımalar 27 Haziran 2021 00:30
- Yeşiller Partisi 13 Haziran 2021 00:15
- Yetilerimi kamulaştırmışlar!.. 06 Haziran 2021 00:50
- Şaşırtabildiklerimizden misiniz?.. 09 Mayıs 2021 00:02
- Şimdiden tartışalım (mı?)... 02 Mayıs 2021 00:30