Çöküş

Fotoğraf: Pixabay
Siyasilere o kadar eklemlendiler ki, adeta elektrik idaresi gibi bir kurumun yöneticileri haline geldiler. Oysa onlar en güzide federasyonun yöneticileriydi. Dokuz yıllık görev süreleri dolarken bıraktıkları enkazın dökümünü yapmanın zamanı geldi. Özet isteyen son paragrafa geçebilir.
Yasaya rağmen enerji içeceğini sponsor yapıp göz göre göre çocukların sağlığı ile oynadılar. Sporcu, hakem, antrenörlük lisanslarına yapılan zamlar döviz kurlarını böcek gibi ezdi. Oğlunu yurtdışı turnuvasına yönetici olarak gönderdiği için kendisine ‘’nepotist’’ (akrabasına ayrıcalık yapan) dediği için eski federasyon başkanına disiplin cezası verdiler. Büyük Ustalarımız rating kaybetmeleri halinde ücret kesintisine uğrayacakları için Türkiye Şampiyonalarında yarışmaz oldu. Sağlık raporu ve veli izin belgesi olmadan 10 Ocak - 1 Ekim 2018 tarihleri arasında 35 bin civarında lisansı onayladılar. 9 yıldır bırakın bir tane kadın büyük ustayı, bir tane uluslararası usta bile yetiştiremediler. Kadın satrancı, kadın başkan döneminde yok edildi.
Bitlis yöresel liginde birçok sporcu oynamadığı halde oynamış gibi gösterildi. Hakemlerin aynı anda oyuncu olduğu ortaya çıktı. Bitlis’e heyet gönderip iddiaları araştırdıklarını iddia ettiler. Sonra sorun yok diyerek Kulüpler Şampiyonasını tescil ettiler. Arkasından Bitlis temsilcisine ve bir hakeme turnuvayı talimatlara aykırı yönetmek suçundan disiplin cezası verdiler. Cezalı olan temsilci Türkiye Kupasında üç tur oynadı, ses etmediler. Bitlis takımları seçimde oy kullanacak ama dava dosyası aylardır savcılığın masasında bekletiliyor. Dava açıldığında ağır cezada yargılanacaklar.
Satranç antrenörlüğünü ‘’ev hanımlarına iş imkanı’’ olarak sunan Gülkız Tulay, kendisini antrenör zanneden zombi ordusu yarattı, zombiler gerçek antrenörleri yedi. Üniversiteler eğitmenlik sertifikası pazarladı, alkışladılar. Turistik turnuva düzenleyerek unvan pazarlayanlara, rating karaborsasına göz yumdular. Pandemi yasaklarına rağmen çalıştay yaparak halk sağlığını tehlikeye attılar. İstemedikleri kulüpleri davet etmediler, gelenlere yaklaşık 100 bin TL’lik hediye (çanta, cep telefonu ve Wi-Fi modem) dağıttılar. Üstüne hakem çalıştayı yapıp ikisine yaklaşık bir milyon TL harcadılar. Pasta ve börek yiyerek ülke satrancına büyük katkı yaptıklarını ilan ettiler.
Lisansta sağlık raporu krizini yönetemediler. Akkuyu Nükleer Santralini yapacak olan şirketin sponsor olduğu turnuvaya ev sahipliği yaparak şirketin şirin görünmesine katkı sundular. Temsilcilikler Koordinasyon Kurulu Başkanı Mustafa Eroğlu, ırkçılık yaptığı için FIDE’den ceza aldı, görev vermeye devam ettiler. Antrenörlük sınavında kopya çekildiğini ifşa ettiğim için beni disiplin kuruluna sevk ettiler, yetmedi savcılığa şikayet ettiler. Savcılıktan yüz bulamayınca disiplin soruşturmasını kapattılar. Kendilerine 95 avro, Büyük Ustaya 65 avro harcırah ödediler. 20 yıl önce ölmüş kişileri lisanslı sporcu sayıp, bir milyon sporcumuz var diyerek yalan rüzgarı estirdiler. Seçmeli ders olan satranç, ders olmaktan çıkarıldı, iş makinesi izler gibi izlediler. Federasyon binasını satın alırken kamuyu yarım milyon TL zarara uğrattılar. Yıllarca beş yıldızlı otellerde düzenledikleri turnuvalarda otel odalarını fahiş fiyatlarla sattılar. Yasal olmamasına rağmen para toplayarak turnuva yapan adamı şikayet edeceklerine canlı yayına yorumcu olarak çıkardılar iyi mi? Basın özgürlüğüne tahammülü olmayan Gülkız Tulay yazdığım köşe yazısını dahi disiplin kuruluna sevk ederken, resmi turnuvalarda hile yaptığı için turnuvadan atılan yüzlerce kişi için tek bir soruşturma açtırmadı.
Kısacası; Almanya'da olduğu için geçen hafta Diyarbakır Küçükler İl Birinciliğine ‘’katılmayan’’ sporcunun (7 yaş) ilk iki oyunu oynayarak, sonraki iki oyunu da gelmediği için kaybettiğini ilan eden hakem, federasyonun son dokuz yılının özetidir.
Evrensel'i Takip Et