18 Ağustos 2021 00:34

Taliban'ı kim yarattı?

Taliban üyeleri Kabil Havalimanı önünde

Taliban üyeleri Kabil Havalimanı önünde | Fotoğraf: Haroon Sabawoon/AA

Paylaş

Sosyal medyada iktidar yandaşları Taliban’ı SSCB’nin Afganistan’ı işgal etmesi yarattı diyorlar. Onlara göre SSCB’nin işgaline karşı direnen Afganlar giderek Taliban Örgütü etrafında toplanmışlar. Eğer SSCB işgali olmasaymış Afganlar da daha ılımlı bir İslam ile gül gibi geçinip gideceklermiş.

Öyle mi?

Geçmiş yıllara kısaca bir göz atmak gerekiyor.

Aslında yüzyılın başında Afganistan ve Türkiye’deki gelişmeler birbirine benziyor. 1919 yılında Türkiye işgal altında. Afganistan da İngiliz sömürgesi. 1919 mayısında Türkiye’de Kurtuluş Savaşı başlatılıyor. Aynı tarihte de Afganistan’da Emanullah Han İngilizlere karşı bağımsızlık savaşı başlatıyor. Aşağı yukarı her iki ülkede de aynı zamanlarda bağımsız devletler kuruluyor. O sırada Rusya’da da işçi sınıfı iktidarı ele geçiriyor. Rusya, Türkiye ve Afganistan hareketleri birbirini destekliyor. Rusya, Türkiye ve Afganistan’ a silah ve para yardımı yapıyor. Askeri danışmanlar gönderiyor. Lenin’ in Emanullah Han’ a yazdığı mektuplar ve Afganistan ile Türkiye’deki bağımsızlık mücadelelerinin değerlendirilmesi Marksist-Leninist külliyatta önemli yer tutar. Afganistan Türkiye Sovyet Rusya’dan askerlik, eğitim ve tıp alanında eğitimciler talep ediyor. Rusya ve Türkiye buraya eğitimciler ve uzmanlar gönderiyor. Türkiye’nin bu ilişkisi 40’lara kadar devam ediyor. Bu arada Afganistan’da darbeler, iktidarların değişmesi, iktidar kavgaları devam ediyor. Afganistan’da da Türkiye gibi tam bağımsızlık sağlanamıyor, feodalizm tasfiye edilemiyor. Bir tarafta Batı’ya özenen ve Batılılaşmaya çalışan yöneticiler diğer tarafta feodal ağalık sisteminin kırsal alana hakimiyeti ve feodalizmin din propagandası ile merkezi iktidara karşı yerel iktidarını korumaya çalışması, iktidara ortak olması, hatta iktidarı tek başına ele geçirme mücadelesi sürüyor.

Sonra ABD’nin Yeşil Kuşak Projesi.  ABD’nin bu projesini Enver Altaylı ‘Ruzi Nazar: CIA’in Türk Casusu’ kitabında çok güzel anlatıyor. Aslında Enver Altaylı da Ruzi Nazar’ın öğrencisi. Onun desteği ile MHP’nin önemli yöneticilerinden biri oluyor. Daha sonra Almanya’daki Türkleri örgütleme ve oradaki solcularla mücadelede görevlendiriliyor. Şimdi hapishanede. CIA casusu ve FETÖ üyesi olmakla suçlanıyor.

Enver Altaylı Ruzi Nazar’ın izni ve onayı ile bu kitabı yazmış. Kitap bir nevi Ruzi Nazar’ın resmi biyografisi.

Kitapta anlatıldığına göre: Ruzi Nazar 1917 tarihinde devrim günlerinde doğmuş. Babası zengin bir tüccar. Ruzi iyi bir eğitim alıyor. Komünist partisinin gençlik örgütüne katılıyor. Daha sonra parti üyesi oluyor. İkinci Dünya Savaşı’nda Ukrayna’da Alman ordusuna esir düşüyor. Almanlara onlar için çalışmayı öneriyor. Almanlara esir düşmüş Orta Asya kökenli SSCB askerlerini örgütleyerek askeri birlikler oluşturuyor ve SSCB’ye karşı savaşıyor. Almanlar yenilip SSCB Almanya’nın başkentine yürürken Amerikalılarla anlaşıyor. Onlara teslim oluyor. Ve aynı işi ABD adına yürütmek üzere proje oluşturuyor. Yıllarca Özbek, Tacik, Türkmen SSCB vatanları ile ilişkiler kurup, onları Sovyet iktidarına karşı örgütlemeye çalışıyor. SSCB’nin ülke dışında katıldığı bütün etkinliklere (olimpiyat oyunları, müzik ve bale gösterileri, uluslararası gençlik kampları vb.) katılarak oralardan SSCB aleyhine çalışacak memnuniyetsizleri örgütlemeye çalışıyor. Daha sora Müslümanlık üzerinden benzer çalışmaya geçiyorlar. Bunun için hac etkinliğinden yararlanıyorlar. Hacca gelmiş Orta Asyalı vatandaşları örgütlemeye çalışıyorlar. Daha sonra da SSCB’nin Güney Komşularını (Türkiye, İran, Afganistan, Pakistan) ele alıyorlar. Örneğin Türkiye’de MHP ve Milli Nizam Partisi gibi partiler kurduruyorlar. ABD’ye eğitime giden subaylarla ilişki kuruyorlar. Mesela Ruzi Nazar ile Türkeş yakın arkadaş. Fethullah Gülen gibi din adamlarına ve dinci akademisyen ve üniversite öğrencilerine komünizmle mücadele dernekleri kurduruyorlar. Komanda kampları kurarak işçi ve devrimci gençlere karşı milis güçleri oluşturuyorlar. Benzer çaba ve çalışmalar İran, Afganistan ve Pakistan’da da oluyor. 1980’de Türkiye ve Pakistan’da ABD yanlıları darbe yapıyor ve bu ülkelerde sol ezilerek İslamcıların önü açılıyor. ’79’da İran’da İslam Devrimi oluyor. Afganistan’da İslamcıların adım adım iktidara yönelmesine karşı askerler darbe yapıyor ve SSCB’yi yardıma çağırıyor. SSCB Afganistan’ı işgal ettikten sonra birkaç kere daha iktidar değişiyor ama ABD tarafından örgütlenen ve para ve silah verilerek desteklenen dinci gruplar, feodal toprak ağaları SSCB’yi Afganistan’da barındırmıyor. SSCB Afganistan’dan çekiliyor ve dağılıyor. ABD’nin Yeşil Kuşak Projesi başarılı oluyor.

Öğrencilik günlerinde Türkiye üniversitelerinde okumaya gelmiş Afganistanlı öğrencileri tanıdık. Çoğu devrimci idi. Aynı örgütte mücadele ettiğimiz Afgan arkadaşlarımız vardı. Afganistan’ın kentlerindeki yaşam Türkiye’den çok da farklı değildi. Kırlar feodal ağaların ve dinci tarikatların egemenliğindeydi.

Aslında Erdoğan’ın dediği gibi Taliban ile AKP arasında ideolojik olarak fark yok. Erdoğan’ın Hikmetyar’ın dizinin dibinde diz çökmüş oturan fotoğrafı hâlâ belleklerde. Afganistan’da Taliban’ın uygulamaya çalıştığı sistemi savunan ülkemizde binlerce din adamı, gazeteci, akademisyen ve siyasetçi var. Bunlar fikirlerini sık sık açıklıyorlar. Kılıçla kürsülere çıkıyorlar. Afganistan ile Türkiye  1920’lerde nasıl paralel yürüdülerse, 1960’lardan sonra da paralel yürüdüler. O zaman nasıl nicelik fakları vardı ise şimdi de iki ülke arasında nicelik farkları var. Her iki ülkeyi de şimdi nihai hedefi dünyada bir şeriat düzeni kurmak olan kafalar yönetiyor. Türkiye şimdilik Afganistan gibi olmamak için direniyor. Bakalım hangi taraf galip çıkacak.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa