17 Ağustos 2021 21:03

Nihai adalet: Çiçek aşısı

Çiçek hastası bir kadının tablosu

Fotoğraf: Flickr

Paylaş

İnsanlık tarihinde evrensel akılla üstesinden gelinmiş belki de tek mutlak başarı öyküsü çiçek hastalığının yeryüzünden silinmesidir. Oda TV editöründen Taliban’ına, Sibiryalıdan Güney Kutbu sakinlerine artık kimse ölümcül çiçek hastalığına yakalanmıyor. Nedeni çok basit: Bilim, evrensel akıl, dayanışmanın aşı ile hayat bulması.

Sevinç kadar hüznü de paylaşırız. Ama hüznün dönüştürücü yönü daha baskın. Misal, tüm dünya dillerinde ortak olan sözcüklerin ekseriyeti hastalıklara dair.

Pandemi artık tüm dillerde? Ya ‘eradikasyon’? Eğer koronavirüs dünyanın tamamında kalıcı olarak yok edilirse bir sözcük daha evrenselleşecek: ‘Eradikasyon’. Zor, ama imkansız değil.

Korona pandemisinin henüz başlarında Dünya Sağlık Örgütü, çiçek hastalığının dünyadan eradike edilmesine dair bir paylaşımda bulunmuştu. Eradikasyon, bir hastalığın dünya genelinde tamamen ve kalıcı olarak “silinmesi” anlamına geliyor.

Çiçek hastalığı, bırakın evveliyatını sırf benim de yaşama merhaba dediğim 20. yüzyılda 300 milyon kişinin ölümüne neden olmuştu. DSÖ’nün bir daha hatırlattığı üzere “Hastalığa yakalanan her 10 kişiden üçü ölüyor, hayatta kalanlarda ise sekel kalıyordu.

 Adaletin de halleri var. Paul Eluard’ın güzel şiir başlığının bize öğrettiği üzere en güzeli ‘Asıl Adalet’ olsa gerek…

Çiçek hastalığının yerküreden aşı, yani bilim ve evrensel dayanışma marifeti ile silinme öyküsü ise nihai bir adalet. Dünyada en son çiçek vakaları Kuzey Amerika’da 1952’de görülürken hemen yanı başındaki Güney Amerika’da ise 1971’de görüldü. Son vaka ise tahmin edeceğiniz üzere 1977’de Afrika’daydı.

Çocukların ana babaları üzerindeki haklarından birisi yaşama ‘güzel’ bir isim ile merhaba demeleridir. Güzel ama kime göre?

 Ebeveyn için yitip giden bir ana babanın, evladın ismi hiç çirkin ya da yakışıksız olur mu? Milyonlar COVID-19 ile ansızın yaşama veda etti. O isimler yeni çocuklara isim olmaya başladı bile.

Aşı karşıtlarına sormak gerekir: Sizin hiç aşı ile önlenebilir çocukluk hastalıklardan, misal kızamıktan kardeşiniz öldü mü? İleride COVID-19 ölümlerinden bakiye insan isimleri size ne hatırlatacak? Siz hiç Ceyhun Atuf Kansu’nun “Kızamuk Ağıdı” şiirini okudunuz mu?

“Ben, bir günde yirmi üç küçük ölünün,
Gömüldüğünü gördüm bu köyde kızamuktan
Ya siz ne gördünüz, söyleyin, söyleyin,
Bir şey söyleyin, bir şey söyleyin uzaktan.”

Sağlıcakla kalın.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa