ABD ve AKP: Bilimi, okulları, kadınları kapatın, geriye Afganistan kalır
Fotoğraf: Pixabay
Taliban’ı, Ruslara karşı CIA (ABD) Pakistan üzerinden oluşturdu. Afgan ordusunu ABD ve müttefikleri arasındaki Türkiye birlikte oluşturdu. ABD ve Türkiye, daha doğrusu derin NATO ve uşaklık durumuna düşürülenler, Batı emperyalistleri ve yardakçıları Afganistan’ı, Irak’ı, Libya’yı, Yemen’i, Suriye’yi, Balkanları bu duruma getirdi: Kocaman bir bölgesel insan bataklığı.
Batı emperyalizminin yardakçıları Pakistan veya Türkiye, sadece bölgeyi istikrarsızlaştırmakta maşa olarak kullanılmıyor, aynı zamanda kendileri de istikrarsızlaşıyor. Batı emperyalizmi bir taşla üç beş sekiz kuşu birden avlıyor.
Kendini kölelik, cariyelik veya ölümle baş başa getiren aynı ABD’nin donanma uçaklarının tekerlerine sarılıyor zavallı Afganlı, çaresiz, yaşama tutunmaya çalışırken yine ölüme mahkum oluyor. Tavuğun tüylerini yolan, kanatlarını kıran sahibine sığınması gibi bir sonuç çıkıyor ortaya.
İnsanın Afganlılar ve bütün ezilen halklar adına içi burkuluyor.
BİDEN: ULUS YARATMAYA GELMEDİK, AFGANLILAR İÇİN SAVAŞMAYIZ
ABD donanma uçağının tekerleri arasında kendi iş birlikçisi Afganlılar can verince ABD Başkanı tatilden dönüp basın toplantısı yapıyor. Özetle “Afganistan’a ulus kurmaya gitmedik.” “Afganlılar adına savaşmayız.” “Afganlılar için para harcamayız.” “İş birlikçi güçlerimize de Taliban’la masaya oturun dedik”. “Afganistan artık bize pahalıya mal oluyor.” gibi laflar etti. Yaptıklarından, bir ülkeyi veya halkı düşürdükleri durumdan dolayı insan en azından bir özür bekliyor. İnsan en azından mendil gibi kendi kullanıp attığı Afganlılardan özrü dilemesini bekliyor. Tabii ki sermayeye bir faydası olmayacaksa bir özür bile gelmiyor. Özür yerine “Taliban’la anlaşırız.” diyor.
Durum tespitleri durumu kurtarmıyor, bunların sebeplerini bulmamız gerekiyor ki çaresini üretebilelim. Afganistan ve Afgan halkları neden bu duruma düştü, nasıl bu bataklıktan çıkabilir?
OKULLARI, ÇAĞDAŞ EĞİTİMİ BİLİMİ BİTİRİN, AFGANİSTAN OLURSUNUZ
Sözü lafı uzatmaya gerek yok. Bilimi çıkarsanız bilgi imkanı körelir, bilgiyi çıkarsanız bilinç körelir, bilinci çıkarsanız sağduyu ve öngörü kalmaz, doğru düzgün önünüzü göremezsiniz, dolayısıyla doğru düzgün karar alamazsınız, doğru düzgün karar alamazsanız doğru düzgün davranışta, eylemde bulunamazsınız.
Bilimsel çağdaş eleştirel düşünceye açık okul ve araştırmacı üniversiteleriniz yoksa bilim yapma şansınız yoktur.
Kadını ikinci sınıf gören durumda akıl, bilgi, bilim imkanı zayıflar, böyle bir anlayış oluşmaz.
Özetle dincileşme arttıkça, çağdaş okul ve üniversitelerden uzaklaşıldıkça, kadınları dahil eden medeni bir hukuk oluşturulamazsa, eşitlikçi özgürlükçü değilse, bunların derecesi kadar yaya kalınır, geriye düşülür, kardeş savaşları çıkar, Afganistanlaşılır.
AKLA BİLİME UZAKLIK VE CİNSİYET AYRIMCILIĞI NEYE İŞARET?
Akılla, bilimle uzaklık, demokrasiyle, uygarlıkla uzaklık maalesef hemen tüm dinci ve faşist eğilimlerde ortaklaşıyor gibi. Aynı zamanda kadını ikinci sınıf görme veya patriarkal bir eğilim de paralel gidiyor.
Adorno ve arkadaşları Almanya ve II. Dünya Savaşı esnasında faşizmin bu kadar insanı nasıl mobilize ettiğini araştırdıkları “Otoriteryen Karakter” araştırmasında bilim düşmanlığı ile kadın düşmanlığının faşist kişiliğin ortak özelliği veya propaganda aracı olduğunu ifade ediyorlardı.
MEB VE YÖK TÜRKİYE’Yİ AFGANİSTANLAŞTIRIYOR: OKULLARI KAPALI TUTMA POLİTİKASI
20 Ağustos’a geldik. Akıl ve bilim dışı eğilimler, kadını erkeğin emri altında gören eğilimler pandemiyi fırsata çevirip okulları üniversiteleri 1.5 yıldır neredeyse tümden kapalı tuttular. 15 gün sonra güz dönemi başlayacak ve ortada okulları tam zamanlı ve kesintisiz açmaya yönelik yine ciddi bir hazırlık yok. Hatta tersine YÖK, istiyorsanız, üniversiteleri yine kapalı tutabilirsiniz, dersleri uzaktan da yapabilirsiniz diye basın duyurusunda bulundu. MEB açacağız diyor ama bir yandan da hibritleme şart, yarım yamalak açacağız, kapalı olsa da çok dert değil havasında.
AFGANİSTANLAŞMA BİLGİYLE, BİLİNÇLE ,BİLİMLE, KADINLA, ÖZGÜRLÜKLE AŞILACAK
Afganistanlaşmak istemiyorsak, birbirimizi kırmak istemiyorsak, ABD veya Taliban’a köle veya cariye olunmayacaksa, mutlu, ferah, özgür bir toplum olunacaksa, kadınlar ve yoksullar başta olmak üzere herkese nitelikli eğitim bilgi bilim hakkı, okul ve üniversitelerin tam zamanlı kesintisiz açık tutulması şart.
- İsrail ve Suriye örneğinde bilimin ve bilimsel eğitimin anlamı ve önemi üzerine 13 Aralık 2024 04:40
- MEB açık öğretim okulları istatistiklerinde bir gariplik mi var? 29 Kasım 2024 04:15
- AKP'nin eğitim ve bütçeleme anlayışı: Lime lime ayrıştırmanın, imam hatipleştirmenin, metalaştırmanın, peşkeş çekmenin binbir türü 15 Kasım 2024 04:43
- Cumhuriyetin 101. yılında rüya, yurttaşlık ve ana dillerinde eğitim meselesi 01 Kasım 2024 04:26
- Üniversite nedir? Araştırma ve bilgi nedir? Kariyer yapmaktan/ uzmanlık bilgisinden farkı nedir? 18 Ekim 2024 04:42
- Akademinin yeri ve değeri: 207 üniversite bir 'muhabir Rüya' eder mi? 11 Ekim 2024 04:43
- MEB istatistiklerinin gör dediği açlık, dayatma ve niteliksizlik 04 Ekim 2024 04:50
- Türk Psikologlar Derneğinin Türkiye Yüzyılı Maarif Modeline dair görüşü: Eğitim değil eğitimi ihlal modeli 27 Eylül 2024 04:42
- AKP ve MEB’in büyük mahareti: Bağnazlığı ve emek sömürüsünü sürdürmeye diplomalı çözüm 20 Eylül 2024 04:15
- Aileler çocuklarını MEB’den kurtarmaya çalışıyor: MEB eğitime, çocuklara, topluma zararlı hale mi geldi? 13 Eylül 2024 04:42
- Eğitimin sorunlarından öğretmenler ve müdür yardımcıları da mağdur 06 Eylül 2024 04:41
- Atamaların değeri değersizleştirilmesi üzerine 30 Ağustos 2024 04:44