20 Ağustos 2021

Bir hayalim var

DİĞER YAZILARI
Prestij 27 Temmuz 2024
Adalet 20 Temmuz 2024
Ayın karanlık yüzü 13 Temmuz 2024
Şampiyonun düşüşü 8 Haziran 2024
Kim bu Gukesh 27 Nisan 2024
Gordion Düğümü 20 Nisan 2024
YAZI ARŞİVİ

16 yaşındayken stajyer olduğum fabrikada satranç oynayan mühendislere, öğrenmek için sorular sorduğum ve bu sebeple odaya girişimin yasaklandığı gün başladı her şey. Babamın satranç takımını beşinci kattan atması ve benim öğrenme hırsımın alevlenmesi ile devam etti. O günkü öğrenme arzum kısa süre sonra -öğrenmeye devam ederken- öğretme arzusuna dönüştü. Satranç öğrenen çocukların gözlerindeki ışıltının küçük bir parçası olmak inanılmaz bir duygu olarak yerleşti göğsüme. Satrancın büyüsüne kapılıp mesleki kariyerimi hiç düşünmeden üniversiteyi bırakarak satranç eğitmeni olmaya karar verdiğim günden hiç pişman olmadım o ışıltı sayesinde.

Oyunculuk, hakemlik, kulüp yöneticiliği yaptım, birçok güzel insan kattım bu sayede ömrüme. Onlar ki destekleriyle hep yanımda oldular. Gün geldi ömrümü adadığım bu sporun içine düşürüldüğü durum dert oldu içime. Zeka ve akıl ile planlama ve düşünme ile bu kadar özdeşleşen satrancın satranççılar tarafından yönetilmiyor oluşu kozmik bir şaka gibiydi adeta. Çareler aradım, çırpındım, hatalar yaptım, kalp kırdım, kırıldım. Hamdım, yandım, pişmeye devam ediyorum.

Otuz yılı aşkın süredir bu ülkeden çıkacak bir Dünya Şampiyonu hayal ettim. İstedim ki çocuklar hayallerin gerçeğe dönüştüğünü yaşayarak görsünler, istedim ki ülkenin tüm kahvehanelerinde satranç oynansın. Televizyonda bir satranç kanalı olsun mesela, geliri ile satranç kulüpleri finanse edilsin, satranç oscarlarını izlesin insanlar heyecanla. Belediyeler yer tahsis etsin, satranç kulübü çalıştıran emekçi insanlar ay sonu kirayı düşünmesin. Satranca saygınlığın “Milyonlarca sporcumuz var” yalanıyla değil, satrancın tarihine ve kültürüne sahip çıkılmasıyla olduğunu anlasın sömürenler ve utansın. Türkiye şampiyonluklarının isimleri şampiyonların adıyla anılsın ki satranca gönül veren çocuklar da bir gün unutulmayacaklarını bilsin. Ülke şampiyonluklarında tüm ustaları görebilme şansımız olsun, olsun ki onlar da birbirleriyle mücadele ederek daha güçlü olsun. Kazandıkları ödüller alay konusu olmasın, saygın birer sporcu olarak yer etsinler toplumun hafızasında. Kadın sporcularımızdan korksun masada diğerleri, karşı cinse saygı duymayı öğrensinler. Körlerin bir satranç kütüphanesi olsun, kör bir satrançseverin tahtayı nasıl görebildiğini görsün gözleriyle insanlar, gözlerine inanamasınlar. Kulüpler turnuva düzenlerken, federasyon onları sömürmesin, her yıl lisans ücreti ödemesin sporcular, kulüpler. Satranç insana kattığı değerler ve saygınlığı sayesinde okullarda standart ders olsun ki düşünen, sorgulayan ve özgürce karar veren nesiller yetişsin. Satranç eğitmenlerinin sosyal hakları olsun, yıl sonu kapının önüne konulmasınlar. Yöneticiler kafalarını emme basma tulumba gibi sallamasın, satranç lisansında sağlık raporu istenmesi gibi saçma bürokrasilerle uğraşmasın insanlar. Dünyaya entegre olsun ülkemin sporcuları, tüm turnuvalar gelişmiş ülkelerde olduğu gibi ELO sistemine dahil olsun, fast food turnuvalardan kurtulsun çocuklar. Bu köhnemiş düzen değişsin, değiştirmesi gerekenler uyansın artık.

Kaç gece uykumu kaçırıp, güneşin ilk ışıklarına kadar aklımdan çıkmayan düşünceler yıllar geçtikçe berraklaştı zihnimde. Bilgilerimi, deneyimlerimi, mücadele gücümü aktaracağım bir amaç edindim nihayetinde. Aşkla bağlı olduğum satrancın reforma değil devrime ihtiyacı olduğu bugünlerde elimi taşın altına koymaktan çekinmeden, çekinmeyen dostlarımın da benimle olduğunu bilerek Türkiye Satranç Federasyonu Başkanlık seçimlerinde aday olacak ve “satrançseverler” adına buradayız diyeceğim.

Evrensel'i Takip Et