22 Ağustos 2021 01:07

Kamu emekçileri, toplusözleşmeyi ‘orta oyunu’ olmaktan çıkarabilir!

Ulus meydanında eylem yapan KESK üyeleri

Fotoğraf: KESK

Paylaş

Hükümetle 3.5 milyon kamu emekçisi ve 2 milyon emekli adına yapılan toplusözleşme görüşmeleri son aşamasına geldi.Hükümetin 2022 için “yüzde 5 + yüzde 6 (+ enflasyon farkı)”, 2023 için “yüzde 6 + yüzde 6 (+ enflasyon farkı)” biçimindeki teklifini “kabul edilemez düzeyde” diye geri çeviren Memur Sen ve Kamu Sen teklifin revize edilmesini bekliyor. KESK ise, Hükümetin teklifini reddederken, Batman’dan ve Edirne’den Ankara’ya iki koldan başlattığı yürüyüşü cuma günü akşam saatlerinde Ankara’da bir basın açıklamasıyla sonlandırdı.Yürüyüş kollarının Ankara’da buluşmasından sonra yapılan basın açıklamasında konuşan KESK Eş Genel Başkanı Şükran Kablan Yeşil, “Hükümetin teklifinin ‘sefalet, yoksulluk, güvencesizlik’ teklifi olduğunu” söyleyerek KESK tarafından belirlenen taleplerini yineledi.Kamu emekçilerinin toplusözleşmesinde yetkili konfederasyon olan Memur Sen de cuma günü Ankara’da Tandoğan Meydanında, Hükümetin teklifini kabul etmediklerini belirten bir miting düzenledi. Mitingde konuşan Memur Sen Genel Başkan Ali Yalçın, “Ey Hükümet bize güçlü Türkiye’nin haklarıyla donanmış bir teklifle gelin” diyerek, sitemle karıştırılıp sulandırılsa da kamu emekçilerinin taleplerini yineledi.

ŞİMDİ NE OLACAK?

Hükümetin, krizin ve pandeminin yükünü işçilere, emekçilere yıkma stratejisini büyük bir kararlılıkla sürdürdüğü dikkate alındığında, “revize edilmiş” teklifin Memur Sen ve Kamu Sen’in 600 TL seyyanen zam, iki yıl için toplam “yüzde 38 zam + enflasyon farkı” ya da KESK’in birinci yıl “yüzde 42.5 zam”, ikinci yıl “enflasyon + yüzde 3 refah payı” biçimindeki taleplerine yaklaşması beklenmiyor. Tersine, beklenen Hükümetin önceki teklifine 1-2 puanlık bir artırma yapacağı biçimindedir.Oysa, son yıllarda gerçek enflasyonun TÜİK enflasyonunu katladığı ve yüzde 40’lara dayandığı koşullarda kamu emekçileri büyük bir gelir kaybına uğramış, geçim koşulları olağanüstü ağırlaşmıştır. Hükümetin teklifine imza atılmasının kamu emekçilerinin geniş kesimi tarafından kabul edilmeyeceğinin farkında olan Memur Sen ve Kamu Sen yöneticileri, Hükümeti memnun etmeyi çok isteseler de teklife imza atmaya cesaret etmeleri beklenmiyor. Bu yüzden de kamu emekçileri sözleşmesinin Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’na gitmesi bekleniyor. Tabi, sendika temsilcilerinin “muhalefet şerhleri”yle. Bunun anlamı ise, sendikaların teklifleri ve muhalefet şerhlerindeki haklılıkları umursanmadan Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’nun, Hükümetin teklifini “2022-2023 yıllarında geçerli toplusözleşme” olarak ilan etmesidir!

SENDİKALAR BİR TUTUM ALACAKSA 10 GÜN AZ BİR ZAMAN DEĞİLDİR

Bu bir önyargı değil. Tersine bunu;- Kamu emekçilerinin 2020-2021 yıllarını kapsayan toplusözleşmenin, sendikalar imzalamadığı halde Hakem Kurulunun Hükümetin teklifini virgülüne dokunmadan yürürlüğe soktuğunu,

- Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’nun Hükümet temsilcilerinin çoğunlukta olduğu “şikeci bir kurul” oluğunu,

- Tek adam yönetiminin, krizin ve pandeminin yükünü işçi sınıfına ve emekçilere yıkma stratejisini tavizsiz bir biçimde uygulamada gösterdiği kararlılığı dikkate alarak söylüyoruz.Kamu emekçilerinin toplusözleşmesini düzenleyen yasaya göre, Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’nun, ağustos ayının sonuna kadar “görevini tamamlaması” gerekiyor. Bu da; KESK’in de, Kamu Sen ve Memur Sen’in de (öteki konfederasyonların da) kamu emekçilerinin taleplerine yakın bir toplusözleşmede ısrarlı olmak için önlerinde 10 günün olduğunu gösteriyor. Konfederasyonlar, söylediklerinin arkasında samimi olarak durduklarını, hiç olmazsa bu 10 günde göstermek durumundadırlar.

SENDİKAL TALEPLERİN ARKASINDA
DURDUKLARINDA ÇOK ŞEY DEĞİŞEBİLİR  

Eğer sözleşme masasında oturan konfederasyonlar, Hükümetin teklifinin (ya da birkaç puanla revize edilen teklifin) altına imza atarlarsa, herhalde sendika olmaya dair iddialarını bütünüyle yitirirler. Ya da sundukları talepler dikkate alınmayan kamu emekçileri konfederasyonları, taleplerinin arkasında durmakta samimilerse; “Ey kamu emekçileri, sizlerin adına sunduğumuz talepler Hükümet tarafından umursanmadı. Size ‘sefalet, yoksulluk, güvencesiz bir yaşam’ layık görüldü. Bizim söylediklerimizi umursamadan devreden çıkardılar. Taleplerinize sahip çıkarak sahaya çıkın!..” demeleri gerekir.KESK Eş Başkanı Kablan Yeşil’in cuma günü Ankara-Ulus’ta, yaptığı basın açıklamasında her kamu emekçisinin altına imza atacağı saptamaların ve taleplerin ya da Memur Sen’in Başkanı Yalçın’ın aynı gün yaptıkları mitingde konuşmasında sıraladığı taleplerin arkasında durduğunu göstermesinin ölçütü de budur.Bugün sendika olmanın gerek ve şartı da budur! Eğer konfederasyonlar ve sendikalar bu tutumu alabilirse, 10 günde somut bir sonuç almasa da sendikal hareket mücadeleci bir hatta girerek, hem yaşama ve çalışma koşullarıyla ilgili talepler hem de “grevli toplu özleşmeli sendika hakkı” mücadelesinde önemli bir adım atmış, yıllardır süren ‘orta oyununu bozmuş olacaklardır. Aksi halde kamu emekçisi toplusözleşmeleri, yıllardır yaşandığı gibi, kamu emekçilerinin taleplerinin alt alta sıralanmasının serbest olduğu ama Hükümetin ilk söylediği teklifin kabul edildiği bir “orta oyunu” olmayı aşamayacaktır.Seçim, kamu emekçilerinin konfederasyonları ve sendikalarınındır.

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa