Kuyruksuz Uçurtma

’80’li yıllardı. Henüz genç bir akademisyendim. Afganistan’dan gelen insanlara evler yapılıyor, mahalleler kuruluyordu. Bir gün odama bir genç geldi. İngilizce biliyordu. 

“Ben Afganistan’dan yeni geldim. Orada elektrik mühendisliği okuyordum. İkinci sınıfa geçmiştim. Burada öğrenimime devam etmek istiyorum” deyince o günkü şartlar uygun olduğu için, söylediklerini esas alarak kaydını yaptık. Çok başarılıydı. Kalan 3 sınıfını 3 senede bitirdi. Mühendis oldu. Uzun yıllar telekomünikasyon sektöründe çalıştı. Çoluk çocuk sahibi oldu. Bana “kuyruksuz Afgan uçurtması” yapmayı öğretti. “Uçurtma, Afgan çocuğu için hayatın ta kendisi” demişti bir keresinde.  Şimdi emekli.

Mehmet Akif Ersoy’un kamerasından Afganistan sokaklarına bakıyorum. Taliban’ın en büyük korkusu ülkenin içinin boşalması. Yönetimi ele geçirdikleri ülkede mühendis, doktor, hemşire (erkek), sosyolog, akademisyen, psikolog kalmayacak. Batılı uçaklar, okumuş, yazmış Afganlılar öncelikli olarak ülkenin içini boşaltıyor. Herkesin eli silahlı asker olduğu bir ülkede neyi yöneteceksin.

Afganistan en yoksul ülkelerden biri. Yıllık kişi başı gelir 500 dolar. Taliban askeri yılda en düşük 2 bin 500 dolar alıyor. Savaş bir “iş” olmuş. Değirmenin suyu nereden geliyor. Taliban ne satıp, doları nereden buluyor. Hele sokaklarda sapasağlam Amerikan savaş araçlarını kullanan Taliban askerlerini görünce insan şüphelenmiyor değil. Siz hiç cepheyi terk ederken götüremediği mühimmatı imha etmeyen bir ordu gördünüz mü?

Bugün batılı bir ülke “Tüm Afganlara sığınma hakkı vereceğiz” dese, Afganistan’da Taliban da dahil bir kişi kalmaz.

Hele basın yayın dünyası yok mu? Daha düne kadar eski devlet başkanı için övgüler düzen, Taliban’a ağzına geleni söyleyen Afgan medyası ve mensupları devir değişince hep birlikte Taliban’a övgüler düzmeye başlamış. Hem de aynı adamlar. Medyaya güvenenlere ders olsun.     

40 yıl önce odama gelen gence soruyorum. İlerlemiş yaşına rağmen Afganistan’da yaşamak istiyor. En büyük hayali bir gün torunları ile birlikte Afganistan yaylalarında uçurtma uçurmak, göklerle buluşmak.