28 Ağustos 2021 00:11

Utanç

satranç tahtası

Fotoğraf: Pixabay

Paylaş

Yaklaşık iki buçuk ay önce bu ülke de Arzum sponsorluğunda Türkiye Kadınlar Satranç Şampiyonası yapıldı. Şampiyon olan Uluslararası Usta Ekaterina Atalık’a 5 bin TL, dereceye giren tüm sporculara toplam 25 bin TL ödül dağıtıldı. Oysa bu yıl yapılan İstanbul Tavla Turnuvasında sadece birinciye 50 bin TL ödül verildi, yani Türkiye Kadınlar Şampiyonunun on katı fazlasını kazandı tavla şampiyonu. Ve Satranç Federasyonu yöneticileri hiç utanmadılar, sıkılmadılar bu durumdan.  Profesyonel sporculara adeta sadaka dağıtıp, kameralara nasıl poz verebiliyorlar şahsen anlayamıyorum. Satrancın tavla kadar bile değer görmemesinin sorumluları için önemli olan tek şey yönetici koltuklarında oturmaya devam etmek.

Geçen hafta sona eren ve 29 ülkeden 117 kadının yarıştığı Avrupa Kadınlar Satranç Şampiyonasında en dikkat çekici şey Türkiye’nin temsil edilmemesiydi. Oysa henüz beş ay önce Satranç Federasyonu Başkanı Gülkız Tulay, Anadolu Ajansına verdiği demeçte “Federasyonumuzun ilk kadın başkanı olarak göreve geldiğim 2012 yılından itibaren satranç sporunda kadınların daha çok var olmaları için proje ve çalışmalara imza attım” demişti. Satranç sporunda kadınların daha çok var olması ve Avrupa Şampiyonasına dahi gönderilmeyen kadın satranççılarımız! Üstelik bunu yapan da kadın bir başkan. İnsan söyleyecek söz bulamıyor. Bunun en ufak bir bahanesi olamaz, olsa olsa acı bir açıklaması olur. Hafta içinde görüştüğüm dostlarım, seçimlerin yaklaştığı bir dönemde böylesi bir gafletin ancak Gülkız Tulay’ın federasyon başkanlığına tekrar aday olmayacağının göstergesi olduğunu, artık federasyonun yönetilemediğini ve “Kendi döneminin hukuken sorgulanmaması” karşılığında daha önce birlikte çalıştığı ancak şimdi muhalif görünen başkan adaylarından birine görevini devretmek isteyebileceğini söylediler. Diğer yandan, Gülkız Tulay’ın ekip arkadaşlarından birinin de aynı pazarlık karşılığında aday olabileceği seçim kulislerinde konuşuluyor. Her durumda ortadaki somut gerçek, söz konusu kişilerin satrancın bu kabul edilemez duruma gelmesinde pay sahibi olmalarıdır. Satrancın her alanında olduğu gibi kadın satrancında da çağ dışı bir dönem yaşattıkları için kendilerine teşekkür etmeyecek, yaptıklarının hesabını hem hukuk hem de kamu önünde soracağız.

Kadın satrancı için yapılması gereken ilk şey, kadın sporcu yetiştiren kulüplerin federasyon tarafından özel ekonomik destek almasını sağlamaktır. Diğer yandan gerek il birinciliklerinde gerek Türkiye Şampiyonalarında kadınlara verilen ödüllerin satrancın saygınlığına yakışır biçimde olmasını sağlamak da federasyonun temel görevidir. Kadın sporcularımızın uluslararası arenada üst sıralarda olması için özel kamplar düzenlemek, üst düzey antrenörlerle çalışmalarını sağlamak ve Anadolu’nun her köşesindeki yetenekli genç sporcuları keşfetmek gerekir. Kadın sporcuların güçlenmesi ancak güçlü sporcular karşısında yarışmaları ile mümkündür. Tarihteki en çarpıcı örneği, hiçbir zaman Dünya Kadınlar Şampiyonasında yarışmayan ancak genel kategoride özellikle erkeklerle mücadele ederek gittikçe güçlenen ve sonunda dünyanın zirvesindeki birkaç oyuncudan biri olmayı başaran yaşayan efsane kadın Büyük Usta Judith Polgar’dır. Bu bağlamda kadın sporcularımızın genel kategoride oynamalarını teşvik edecek bir sistem kurmak yöneticilerin ana hedefi olmalıdır.

Bambaşka bir dünyayı ancak bambaşka hayalleri olanlar kurabilirler. Bilerek ve isteyerek güdük bırakılan, değersizleştirilen kadın satrancının bu makus talihi değişecek, değiştireceğiz.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa