05 Eylül 2021 00:27

Afganistan’ın işgali ve sayılar

Savaş uçakları

Fotoğraf: Wikimedia Commons 

Paylaş

Afganistan’ın işgalinden kimlerin büyük kazanç sağladığına ışık tutan yeni yayımlar çok önemli gerçekleri gözler önüne seriyor. Geçtiğimiz ay içerisinde yapılan bu yayımlar, hem işgalin başlangıcından sonuna dek yapılan harcamaların ne kadar büyük olduğunu, hem de ABD savaş endüstrisi şirketlerindeki üst yöneticilerin Afganistan’ın işgalinden milyonlar kazandığını gösteriyor. Haberlerde yer alan milyon dolarlar ve milyar dolarlar, ABD savaş endüstrisinin büyüklüğü yanında, korkunç bir güç ve etkiye sahip olduğuna da ilişkin fikir veriyor.

Afganistan’a gönderilen her askerden, askerlere verilen silahlar ve donanımdan, her uçak, her helikopter, her bombadan kazanç sağlayan büyük şirketlere yakından bakıldığında, savaş endüstrisinin son 20 yıl içerisinde büyüdüğü ve hisselerinin büyük değer kazandığı da anlaşılıyor.

Bu artışın ne kadar olduğuna ilişkin kaba bir gösterge, ABD savaş endüstrisinin en büyük beş şirketinin hisselerine bakılarak elde edilebilir. Dönemin ABD Başkanı George W. Bush büyük savaş harcamalarının önünü eylül 2001’de açtığı için, o tarihte alınan hisselerin 20 yıl içerisinde ne kadar değer kazandığı hesaplandığında, bu artışın neredeyse 10 kat olduğu görülüyor. Aynı tarihte alınan ve yüksek getirili hisselerden oluşan bir karma fon ise yaklaşık 6 kat değer kazanmış.

Bu hesap şirketler için ayrı ayrı yapıldığında, en büyük getirisi olan şirketlerin Lockheed Martin ve Northrop Grumman olduğu görülüyor. Yıkım, acı ve ölümden elde edilen bu korkunç artış, bu şirketlerin savaş mekanizmasıyla olan yakın ilişkileriyle doğrudan ilişkili. Bir diğer deyişle, savaş endüstrisi savaşlara ilişkin karar alma ve uygulama yetkisine sahip kişilerle çok yakın ilişkide. Bu kişiler hükümet, devlet veya ordu içerisindeki görevlerini bıraktıklarında savaş endüstrisi şirketlerinin yönetim kurullarında görev alıyorlar.

Bu bir varsayım değil. ABD savaş endüstrisinin en büyük beş şirketinin yönetim kurullarına bakıldığında bu ilişki kolayca görülebilir. Hisseleri büyük değer kazanan iki şirketten biri olan Lockheed Martin’de iki emekli general var. Diğer şirket Northrop Grumman’da ise iki emekli general var. General Dynamics daha da iddialı: Listede daha önce Savunma Bakanlığı yapmış bir general, yine Savunma Bakanlığında önemli bir görevde bulunmuş bir kişi ve biri ABD, biri Britanya Silahlı Kuvvetlerinden iki emekli general var. Raytheon’da daha önce Savunma Bakanlığında önemli bir görev yapmış bir kişi ve iki emekli general var. Boeing’de daha önce genelkurmay, hava kuvvetleri ve donanmada önemli görevler almış üç kişi var.

Bu ilişkiler yeni değil. Savaş endüstrisi hem ABD’de hem de başka yerlerde tamı tamına böyle işliyor. Generaller ileride kimin onları besleyeceğini, kimlerin destekçisi veya gözdesi olmaları gerektiğini çok iyi biliyorlar. Savaş endüstrisi büyüdükçe göbekten bağlı olduğu devlet içinde devlet olmak ve militarizmi tüm topluma yaymak dışında başka bir yol izlemiyor.

Geçen hafta Brown Üniversitesi Watson Enstitüsündeki araştırmacılar, eylül 2001 sonrasında ABD tarafından başlatılan işgal ve savaşlarda asgari 900 bin kişinin yaşamını yitirmiş olduğunu ve gerçek sayının bunun çok üstünde olduğunu açıkladılar. Acılar sayılamaz ama bu tahminler savaşların ve militarizmin korkunç bir çıkmaz ve insanlık adına çok büyük ve çok acı bir yara olduğunu gösteriyor. Militarizm ve militarizmi besleyen ideolojiler, savaş çığlıkları atan medya kuruluşları bu gerçekleri ancak bir süre gizleyebilir. Türkiye’de savaş endüstrisini, savaş ve işgalleri alkışlayanlar da bu gerçekleri gizleyemezler. Türkiye halkları için tek seçenek var: Yurtta barış, bölgede barış.

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa