15 Eylül 2021 00:21

Demokrasi ve özgürlük ittifakı

Fotoğraf: MA

Paylaş

Selahattin Demirtaş’ın t24’ de seçim ittifaklarına ilişkin bir makalesi yayımlandı. Demirtaş “AKP iktidarı, eski vesayetçi rejimin artıklarından da yararlanarak yeni bir otoriter rejimi kalıcı ve kurumsal hale getirmeye çalışıyor. Milliyetçi ve dinci referansları esas alan bu yeni otoriterizm, toplumsal direniş karşısında henüz kendini kurumsallaştırmayı başaramadı. Ancak bir seçim daha kazanır ve halk desteğiyle kendisine meşruiyet sağlamayı başarırsa otoriter rejimin kurumsallaşması tehlikesi güçlenmiş olur. Bu durumda Türkiye, önümüzdeki onlarca yılı daha karanlık bir mecraya sürüklenerek geçirir” diyor. Kurumsallaştırılmak istenen bir faşist diktatörlük tehlikesine dikkat çekiyor. Buradan da dolaylı bir anlatımla Millet İttifakına bir çağrı yapıyor.  “…Seçimi demokrasi güçleri kazanırsa demokrasiyi kurumsallaştırma ve cumhuriyetin yüzyıllık birikmiş sorunlarını demokrasi içerisinde çözme imkanı ortaya çıkabilir. Sanırım tarihimizdeki hiçbir seçim, bağrında bunca ciddi tehlikeyi ve fırsatı bir arada taşımamıştır.” diyerek, Millet İttifakını tarihi bir görev yapmaya çağırıyor. Demirtaş sağdan ve soldan gelebilecek itirazlara karşı da “…Bir süre sonra devleti ele geçirip kendisinden başka tüm kesimleri yok saymayacağını, ezmeyeceğini kesin olarak güvence altına alan bir program açıklamalı, gerekirse kamuoyu huzurunda ilkesel protokol imzalamalıdır” diyerek önerdiği seçim ittifakının bir programa dayanması ve bu programın bir protokolle ilan edilmesini öneriyor.

Demirtaş’ın önerisi elbette iyi niyetli ve mevcut otoriter rejimden kurtulmayı hedefleyen bir seçenek. Demirtaş, daha önceki seçimlerde ve belli başlı demokrasi ve özgürlük taleplerini elde etme mücadelesinde hep en geniş demokrasi, emek ve barış güçlerinin birliğini savunan bir çizgi izledi.

Fakat bu son önerisinin Millet İttifakı tarafından kabul edilmesi zor görünüyor. İttifak içindeki hemen hemen tüm partiler HDP ile açıktan ittifak yapmak istemiyor. HDP’nin Millet İttifakını gizli olarak desteklemesini istiyorlar.

Aslında Demirtaş’ın önerdiği ittifak Millet İttifakı dışında gerçekleşebilir. Daha da doğru olur. Artık seçim yasaları ittifaka izin veriyor.  Cumhur ve Millet İttifakları dışında bir ittifak kurulabilir. Adına da demokrasi ve özgürlük ittifakı dersiniz. En acil demokrasi ve özgürlük taleplerini alt alta sıralar halka ilan edersiniz. Protokol da yaparsınız. Oy pusulasına seçime katılma yeterliliği olan HDP, EMEP, TKP, SOL Parti ve varsa diğer partilerin ismi yazılır. Seçime katılma yeterliliği olmayan parti ve örgütler de bu ittifakın içinde yer alır. Böyle bir ittifak içine daha önceki pratiklerden bildiğimiz gibi tek tek demokrasi, emek, barış yanlısı kişiler, aydınlar, sanatçılar vd. de katılacaktır. Böyle bir ittifak seçimlerde daha önceki demokrasi ittifaklarından daha fazla kapsayıcı olacak, daha fazla oy alacaktır. Herkes kendi programının propagandasını yapar, seçime katılabilen partiler partilerine oy ister, parti olarak katılamayanlar ya da bir örgüte üye olmayanlar ittifaka çağrı yapar. İttifak barajı geçtiğinde ittifak partileri de barajı geçmiş sayılacağından HDP dışındaki partiler milletvekili çıkarabilecek sayıya ulaştıkları yerlerde kendi milletvekillerini çıkarır. Böyle bir ittifak olduğunda daha önceki ittifaklardaki birçok pürüz söz konusu olmayacaktır. Bu ittifak cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turunda  kendi adayını çıkarır. İlk turda adayı seçilemezse, ikinci tur için tutumunu o zaman belirler. Böyle bir ittifak Cumhur İttifakı karşısındaki güçleri zayıflatmaz, aksine daha da güçlendirir. Cumhur İttifakının dışındaki ittifakların aldığı toplam oy, HDP- Millet İttifakının alacağı oy sayısından fazla olur. Halk kırk katır mı, kırk satır mı ikileminden kurtulur. Demokrasi ve Özgürlük İttifakı yüzde on barajını kesin aşar. Baraj yüzde yediye inerse zaten barajı aşma konusu konuşulmaz bile.

Bu öneriyi de düşünmek lazım.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa