Fetva bekliyoruz
İstanbul Üniversitesi | Fotoğraf: DHA
Hollanda’ya 6-1 yenilmiştik. Değerli bir akademisyen arkadaşım mesaj attı.
“Hollanda’nın 13 tane araştırma üniversitesi var, hepsi de dünyanın en iyi üniversiteleri listesinin ilk 250’si arasında. Hatta 7’si ilk 100 içerisinde. Güzel ülkemde 205 üniversite var, 2 özel üniversite 400-500 arasında, diğerleri ilk 500 dışında. Çalıştığım kurumda profesör olma şartlarının 5 katını karşılıyorum ama ‘Kadro yok’ diye 2 yıldır bekliyorum.”
H-faktörüne (yaptığı yayınlar ve yayınlarının kullanılma sayısı) baktım internetten. 205 üniversitenin rektörünün neredeyse tamamından yüksek. Ben de cevap verdim.
“Sen böyle mesajlar atarsan daha çoook 2 yıllar beklersin kadro için. “
O da karşı cevap yazdı.
“Sen bu kafada olursan daha çook 16-0 yeniliriz.”
Güzel ülkemde üniversite deyince muktedirin aklına rektör, rektörün yardımcıları, dekanlar, taşeron işçiler benden mi değil mi sorusu geliyor. Tepedekiler için en iyi rektör en çok inşaat yapan rektör. Gözlerini beton ve betondan beslenen yandaş bürümüş. Bakmayın siz ara sıra bilim, teknoloji filan demelerine. Gerçek kaygıları bu olsa en önemli üniversitelerimizden olan Boğaziçi Üniversitesini bu duruma getirirler miydi?
Hele ara sıra çıkıp 12 Eylül karşıtıymış gibi gevelemezler mi? 12 Eylül’ün en acımasız sopası “Yüksek Öğretim Kanunu” ufak tefek değişiklikler dışında orta yerde duruyor.
Amaç bölümünün değiştirilemez(?) maddelerinden bazıları zaten üniversitelerin “Bizim” olduğunu gösteriyor. Bizim öğrencileri anladık da mesela Erasmus programı ile gelen Alman’ı, parayı denkleştirip bizi tercih eden Ugandalıyı, Kenyalıyı, Kazakistanlıyı, 2. maddedeki “… Türk olmanın şeref ve mutluluğunu duyan…” mühendis, doktor, sosyolog, öğretmen olarak nasıl yetiştireceğiz? Mezuniyet töreninde es kaza İsveçli birinci olup, “İsveçli olmanın şerefi ve mutluluğunu duyuyorum” dese kanun ne olacak? Hadi Türkiyeli öğrenciyi anladık da, ya henüz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına alınma sırası gelmemiş Iraklı, Suriyeli (şimdi bolca var) öğrenci 4. maddedeki “Türkiye Cumhuriyeti devletine karşı görev ve sorumluluklarını bilen ve bunları davranış haline getiren” şartına uymayıp kanunu çiğnerse ne yapacağız? Kendi gençlerimizin yurt dışına kaçmasını önleyemezken, bizim üniversitemizden mezun Tunuslu öğrenciye, “Türk devletinin ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütün olarak, refah ve mutluluğunu artırmak amacıyla…” diye başlayan maddeye uyması için yurt dışına çıkış yasağı mı koyacağız?
Her yeni gelen yönetici kendisinden öncekini “Geri zekalı”, kendisini “Einstein” sananlar arasından seçilmek zorunda mı? Hadi bırakın IQ testini, en azından neden bir KPSS bile istemiyoruz?
Avrupa’da nal toplamak istemiyorsak, Edirnespor, Kırklarelispor, Tekirdağspor, Geliboluspor, Beşiktaş ve Galatasaray ile yeni bir Avrupa ligi kurup YÖK’ün amaç maddesini en azından futbolda gerçekleştirebiliriz.
Bunun için Erbaş’tan fetva bekliyoruz.
- Esaaad 12 Aralık 2024 05:18
- Zekai Çıngıllıoğlu 05 Aralık 2024 04:49
- Niye dövüyoruz? 28 Kasım 2024 04:37
- Kanal İstanbul 21 Kasım 2024 04:54
- Ormanlarımız için direneceğiz 14 Kasım 2024 04:31
- Zııt Erenköy 07 Kasım 2024 04:22
- BARIŞ 31 Ekim 2024 04:21
- Bölünmez bütün 24 Ekim 2024 04:41
- Martı başı 1 buçuk 17 Ekim 2024 04:28
- Öcü 10 Ekim 2024 04:50
- Siyaseten palavra 03 Ekim 2024 04:38
- Gömün 26 Eylül 2024 04:16