Muhalefet sorunu
Fotoğraf: DHA (Arşiv)
Ülke, AKP iktidarı ve onun küçük ortağı MHP tarafından içine itildiği gerici, faşist politik ortamdan çıkmayı başaracak mı, yoksa milliyetçiliğin ve politik İslam’ın yeniden harmanlandığı daha karanlık bir yöne mi savrulacak? Son günlerde kuşkusuz en dikkat çeken tartışmalardan birisi budur. Selahattin Demirtaş’ın da daha geniş ve ilkeli bir demokrasi ittifakı çağrısı da bu tartışmanın üzerine geldi. Şimdi ülkenin gidişatından endişe duyan, bu sürecin engellenmesi gerektiğini kabul eden çevreler henüz yeterli genişlikte olmasa da demokrasi için mücadele sorunlarını tartışıyorlar.
Artık şu çok iyi biliniyor: Millet İttifakı adı altında ortaklaşan CHP, İyi Parti gibi burjuva muhalefet partileri AKP iktidarının bir seçimle gideceğini, şimdi onun gerici ataklarına karşılık verilmesinin provokasyona zemin hazırlayacağını ileri sürüp vatandaşları sakin olmaya çağırıyorlar. AKP iktidarı dalında olgunlaşıp, çürümeye yüz tutan bir meyve gibi kendiliğinden düşecek ve bu iki parti kucaklarına düşen iktidarı sükunetle devralacaklar. Bundan sonra sistemin sivri yanlarını bir rötuştan geçirecekler ve “Cumhuriyeti demokrasi ile buluşturacaklar.”
Bir an için bu olasılığın gerçekleştiğini varsayalım. Bu durumda iktidar el değiştirecek ama sistemin adı demokrasi olmayacaktır. Nedeni açıktır; ülkenin parlamenter sistem konusunda küçümsenmeyecek bir deneyimi vardır ama bu deneyimde güdük bazı uygulamalar dışında demokrasi diyebileceğimiz bir tecrübesi yoktur. Sınırsız söz, basın ve örgütlenme özgürlüğü, tutarlı bir laikliğin kurulması, Kürtler üzerindeki her türlü baskı ve şiddetin sonlandırılması, onların kendi geleceklerini kendilerinin tayin etmesinin sağlanması vb. gibi temel hak ve özgürlükler bu “demokrasi” içerisinde yoktu ve hiç olmadı.
Demirtaş’ın en geniş bir ittifakı kurmayı hedefleyen son açıklaması kuşkusuz önemli. Ama muhalefetteki iki büyük partinin ne bu çağrıya olumlu bir yanıt vermesi, ne de ilkeleri belirlenmiş sınırlı da olsa bir ittifaka yanaşması olanaklı görünüyor. Onlar kendileri için ilkesiz bir destek istiyorlar, daha da kötüsü Kürt hareketinin buna mahkum olduğunu var sayıyorlar. Peki Kürt hareketinin dışlandığı, Kürt sorununun ötelendiği bir hareketten demokrasi beklenebilir mi? Deneyimler böyle bir olasılığın gerçekçi olmadığını yeterince ortaya koyuyor.
Ama buna rağmen bir emek, barış ve demokrasi ittifakı kurulamaz mı? Yine geçmişteki tecrübelere baktığımızda bunun olanaklı olduğunu görebiliyoruz. Demokrasiyi savunan bir güç merkezinin oluşması, ülkede demokrasiyi egemen kılacak bir pozisyona gelemese de, daha geriye gitmenin yolunu tıkayan bir işlev gördü ve olumlu bir rol oynadı. Ülkedeki politik gelişmeler böyle bir güç birliğinin, ittifakın bugünde zorunlu ve acil olduğunu açıkça ortaya koyuyor. Tutarlı bir demokrasi mücadelesi vermenin en etkili yollarından birisi böyle bir ittifak olacaktır.
Diğer yandan işsizliğin, yoksulluğun, pahalılığın altında ezilen halk kitlelerinin taleplerini ve çıkarlarını tutarlılıkla savunacak olan bu ittifak daha bugünden ilerleme ve güçlenme potansiyelini de elinde tutacak, demokrasi mücadelesinin halk kitleleri tarafından verilmesinin, güçlü bir halk hareketinin gelişmesine de zemin hazırlayacaktır.
Böyle bir ittifak aynı zamanda burjuva muhalefet partilerinin de daha fazla geriye savrulmalarını önleyecek bir işleve sahip olacaktır. Çünkü kendi dışlarında demokrasiyi tutarlılıkla savunacak ve onu elde etmek için mücadele edecek güçlü bir merkezin olması, CHP ve İyi Parti gibi partilerin tutarsız ve sallantılı da olsa bazı demokrasi sorunlarını ortaya atmaları gibi yan etkileri de ortaya çıkaracak, özellikle CHP içinde gerçekten demokrasi isteyen güçleri de hareketlendirecektir.
Kısacası, içinden geçilmekte olan dönem halkın en ileri güçlerinden enerjik bir tutumla, kesin bir kararlılıkla, tükenmez bir çalışma azmi ile bir araya gelebilecek güçleri toparlama yeteneği talep ediyor.
- Bir yoldaşa mektup-1 31 Ocak 2025 05:00
- Gelişmelerin kısa özeti 17 Ocak 2025 05:12
- 13 Ocak güçlendirilmeli 10 Ocak 2025 04:24
- Değişimin zorunluluğu 03 Ocak 2025 07:15
- 'Zaferden' işçiye düşen 27 Aralık 2024 05:25
- Seyredecek misiniz? 20 Aralık 2024 05:42
- Ücret asgari, yaşam sefalet 13 Aralık 2024 05:40
- Genel grev ve direnişi gerçeğe dönüştürmek için 06 Aralık 2024 06:15
- Birleşik ve genel mücadele için 29 Kasım 2024 06:55
- Siz ne diyorsunuz? 22 Kasım 2024 05:31
- Gelişmelerin anlamı üzerine 15 Kasım 2024 05:25
- Direnerek kazanmak 08 Kasım 2024 11:13