Zamlara karşı mücadelede bir eylemin bin laftan önemli olduğu bir dönem!
Fotoğraf: Halil İmrek
Emeği ile geçinen işçiler, emekçiler zamlardan, hayat pahalılığından her zaman yakınmışlardır ama bu yakınmalar hiç bu kadar yükselmemişti!
Sözcüğün gerçek anlamıyla “Bir vurulduğunda bin ahın işitildiği” günlerden geçiyoruz. İşçisi, işsizi, kamu emekçisi, esnafı, küçük üreticisi, öğrencisiyle… toplumun çok büyük çoğunluğu için zamlar, hiç bu kadar acıtıcı olmamıştı.
İktidar olup bitenle ilgili, kuraklıktan, aracılara, tüketicilere… kadar kendisi dışında herkesi suçlasa da halkın zamlardan duyduğu büyük hoşnutsuzluğu hissetmeye başlamış olmalı ki, pembe “şahlanış tabloları” çizmenin yanına “Fahiş zamlara karşı önlem almak”tan da söz etme ihtiyacını duymuştur.
Ancak iktidar eski, vatandaşın önemli bir çoğunluğunun, “Ay’a 4 şeritli otoyol yaptıracağım dese inandığı” iktidar değildir. Tersine bugün iktidar, halkın çoğunluğu indinde inandırıcılığını yitirmiş ara sıra doğru söylediğinde bile “Yok canım siz bakmayın söylenene arkasında başka dolaplar çevriliyordur” denilen bir iktidardır. Bu yüzden de tek adam yönetimi cenahından gelen “Fahiş zamları önleyeceğiz”, “Hayat pahalılığının belini kıracağız” türünden vaatler “gök kubbede hoş bir seda” bile olmamaktadır!
SAYA İŞÇİLERİ İŞ BIRAKIYOR
Önceki gün bu köşede, zamlara yönelik olarak halktan yana iktisatçılar ve muhalefetten gelen tek adam yönetiminin ekonomik politikalarına, hatta sisteme yönelik haklı ve önemli olan eleştirilere dikkat çekiliyor ama zamların gerçek muhatapları olan geniş halk yığınları “Zamlara ve hayat pahalılığına hayır” diyen bir mücadele çizgisinde harekete geçmedikçe, bütün bu doğru ve haklı eleştirilerin laf yığınından ibaret kalacağına dikkat çekiliyordu.
Öyle görünmektedir ki, doğrudan “Zamlar geri çekilsin” demeseler de zamların sonucu olan hayat pahalılığına karşı son günlerde ilk eylemli tepki Adanalı saya işçilerinden gelecektir.
Dün gazetemiz “Bu sefer iğneleri köleliğe batıracaklar” manşetiyle çıktı!
“İğneleri köleliğe batıracak” olanlar saya işçileriydi.
Gazetemizin Adana Muhabiri Volkan Pekal’a konuşan saya işçileri, her gün daha ağırlaşan çalışma ve geçim koşullarından söz ediyor, günde 13 saate varan çalışmalarına karşın geçinemediklerini söyleyen işçiler, atölye sahiplerinden ücretlerine yüzde 40 zam yapmasını istiyorlar. Eğer istekleri yerine getirilmezse bugün iş bırakacaklarını belirtiyorlar.
Adanalı saya işçilerinin girişimi ne kadar kapsayıcı olacak, diğer illere de yayılacak mı, bunu bugünden söylemek zor olsa da saya işçilerinin mücadelesinin mücadele edecek her emekçi kesime örnek olabileceği tartışmasızdır.
ZAM YAĞMURU, YENİ YAPILMIŞ TİS’LERİ DE ANLAMSIZLAŞTIRIYOR
Saya işçilerin sendikaları yok. Ama 2012’den beri mücadelelerinin de ürünü olan bir dernekleri var. Dolayısıyla işçileri yorarak, kafasını karıştırarak mücadeleden alıkoyan bir sendika bürokrasileri de olmadığı için saya işçileri talepleri etrafında birleşip atölye sahipleri ve ayakkabı üreticilerinin karşısına geçerek arkasında birleştikleri taleplerini ortaya koyuyorlar(*). İsteklerine “hayır” dendiğinde de grevden çeşitli kitlesel gösterilere çeşitli eylemlere başvuruyorlar. Tıpkı gerçek işçi sendikalarının yaptığı, bütün sendikaların da yapması gerektiği gibi!
Ne var ki, ağırlaşan hayat pahalılığının, görülmemiş biçimde halkın boğazını sıktığı, önümüzdeki aylarda daha da sıkacağının işaretlerinin hızla çoğaldığı koşullarda hayat pahalılığı ve zamlara karşı harekete geçmesi gereken sendikalardan burjuva muhalefet çevreleri kadar bile bir tepki görülmemektedir. Tersine işçilerin, kamu emekçilerinin “satış sözleşmesi” dedikleri TİS’lerin altına imza atan sendika bürokratları, bu sözleşmeleri övmekte, olmadı işçileri toplayıp Saray’a teşekkür ziyaretlerine götürerek, satış sözleşmelerini kabul edilebilir hale getirmeye çalışmaktadırlar.
İŞÇİLER ‘EK ZAM’ VE PARASAL TALEPLERİN YENİLENMESİNİ İSTİYOR
Oysa;
- 3 milyon kamu emekçisi ve 2 milyon emeklisini 700 bin dolayındaki kamu işçisini kapsayan TÜİK enflasyonuna endekslenen toplu sözleşmelerle alınan ücret ve maaş zamları daha mürekkebi kurumadan “çöp” haline gelmiştir.
- Dahası MESS’le metal iş kolundaki işçi sendikaları olan Türk Metal, Öz Çelik-İş ve Birleşik Metal-İş arasında süren TİS görüşmelerinde de işçiler parasal tekliflerinin yenilenmesini istemektedir. Özellikle genç işçilerin teklife itirazlarının olduğu haberleri gelmektedir.
- Bu yıl ve geçtiğimiz yıl içinde imzalanmış çoğu da 3 yıllık imzalanmış sözleşmelerin mağduru haline gelen işçiler, “ek zam” talep etmektedir. Ancak patronlardan önce sendika bürokrasisi işçilerin karşısına çıkmaktadır.
- Asgari Ücret Tespit Komisyonunun (AÜTK) toplanmasına yaklaşık iki ay kalmıştır. Son zamların en çok erittiği ücretin de asgari ücret olduğu dikkate alındığında; “Asgari ücret tespitinin AÜTK’nin dışında yeni bir biçim oluşturulması”, “İşçilerin grev hakkıyla donatılması”, “Asgari ücretin vergiden muafı olması”… gibi talepler etrafında mücadele için geç kalmadan adım atılması gerekmektedir.
Kısacası zamlar ve hayat pahalılığına karşı 1 eylemin 1000 laftan önemli olduğu bir dönemden geçiyoruz. Adanalı saya işçilerinin eylemi de bu açıdan ayrıca önem kazanmaktadır.
(*) Elbette burada, “İyi ki sendikaları yokmuş” denmek istenmiyor, sendikal bürokrasinin işçilerin mücadele örgütü olan sendikaları nasıl işlevsizleştirdiğine dikkat çekilmek isteniyor.
- 2025'in emek, barış ve özgürlük yılı olması dileği ile... 31 Aralık 2024 06:59
- Ülkemiz işçi emekçileri 2025'i emek yılı yapacak güce ve deneyime sahiptir! 28 Aralık 2024 06:16
- Asgari ücretli işçinin grev hakkıyla da donatılmış yeni bir mekanizma talebiyle mücadeleye! 24 Aralık 2024 16:44
- Son iki haftada oluşan Suriye haritası neyi gösteriyor? 12 Aralık 2024 04:45
- Asgari ücret miktarı, AÜTK'ye bırakılamayacak kadar ciddi ve önemli taleptir! 08 Aralık 2024 04:44
- Suriye'de çıkar peşindeki herkes operasyonun içinde ama kimse rolünü kabul etmiyor 05 Aralık 2024 06:45
- Eğer ‘Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz’se... 01 Aralık 2024 04:54
- İşçilerin özelleştirmeye karşı cepheden ‘hayır’ demekten başka bir seçeneği yok! 27 Kasım 2024 06:55
- Tek adam yönetiminin ülkeyi nereye getirdiğinin bir haftaya sığan fotoğrafıdır! 24 Kasım 2024 04:47
- Bakan Tekin ve arkasındakiler laikliğe cepheden savaş açan bir konumdadır! 21 Kasım 2024 04:52
- İktidar 'iç cepheyi güçlendirmek' istiyor, emek ve demokrasi güçleri ise 'birleşik mücadele' diyor 17 Kasım 2024 04:44
- Ülke ve halkın sorunlarını çözmeyen iktidar yeni suç ve cezalar ihdas ediyor 13 Kasım 2024 04:58