‘Ek zam’, TİS taleplerini yenileme ihtiyacı ve ‘Asgari ücreti tespit’ günleri yaklaşırken...
Fotoğraf: Dilek Omaklılar / Evrensel
Dün gazetemizin manşetinde, Murat Uysal ve Eren Ergine’nin İstanbul-Kıraç‘ta, İnşaat İşçisi Hakan Taşkesen’le konuşarak yaptıkları haber yayımlandı.
Haberde Taşkesen’in “Yaşam çalışmaktan ibaret” sözleri manşete çıkarılmıştı.
Manşete öylesine bakıldığında, 10 milyona dayanan işsizlik, İŞKUR önünde uzayan işsiz kuyrukları, amele pazarlarında giderek artan kalabalıkları, kahvehaneleri dolduran, artık her emekçi evinde gördüğümüz üniversite diplomalı genç işsizleri pençesine almış işsizlik belası karşısında Taşkesen için “İş bulmuş da bunuyor” denebilir. Ama haberi okuyunca görüyoruz ki, Taşkesen çalışmaktan değil, sürekli bir işi olmamasından, olduğu kadarıyla da çok ağır çalışma koşullarından, çalışma dışında ailesiyle vakit geçirme, çocukların eğitim giderlerini karşılayamama… gibi en temel ihtiyaçlarını bile yerine getirmekten uzak kalması, nihayet bütün yaşamının oturmadığı ve kapitalizm koşullarında oturması çok zor olan binalar yapmaktan ibaret olmasından yakınmaktadır.
İŞÇİLER, EMEKÇİLER ‘EK ZAM’, METAL İŞÇİSİ TALEPLERİNİN YENİLENMESİNİ İSTİYOR
İnşaat İşçisi Taşkesen’in “Çalışmaktan ibaret olan yaşamı”; gerek şöyle bir etrafımıza baktığımızda gördüğümüz gerçeklerden, gerekse gazetemize gelen işçi mektupları ve işçiler arasından yapılın haberlerden açıkça anlıyoruz ki şahsına münhasır bir yaşam değildir. Tersine, çalışma koşullarının ağırlığı, asgari ücret ya da biraz üstüne endekslenmiş ücretler, asgari ücretin en az yarısını alıp götüren ev kiraları, ücretlerin azlığı, hızla büyüyen hayat pahalılığı, çocukların ihtiyaçlarını karşılayamama, fırsat bulursa yılık izin, pazar, bayram tatili demeden çalışma, güvenceli bir iş ve gelecek güvencesi yokluğu tüm işçilerin, emekçilerin ortak sorunudur.
Nitekim nerede bir şu ya da bu büyüklükte bir toplantı olsa, nerede derdini anlatacağı bir fırsat bulsa işçiler, ücretlerinin hızla eridiğinden, yapılmış TİS’lerde alınan ücret-maaş artışlarının, enerji, gıda başta olmak üzere başlıca tüketim mallarına yapılan zamlarla alınıp götürüldüğünü, bu yüzden kayıplarını karşılayacak bir “ek zam” yapılması gerektiğini belirtiyorlar. Dahası, 150 bin metal işçisi de; MESS’le Türk Metal, Birleşik Metal-İş ve Öz Çelik-İş arasında süren TİS görüşmelerinde parasal taleplerin yenilenmesi gerektiğini belirtiyorlar. “Çünkü” diyor metal işçileri; “Biz taleplerimizi mayıs ayında hatta mayıs ayından da önce belirledik. O günden beri başlıca tüketim mallarına yapılan zamlar ve fiyat artışları, talep ettiğimiz ücret ve sosyal haklarla ilgili zam taleplerimizin önemli bir bölümünü alıp götürdü. Bu yüzden parasal taleplerimizi yeniden belirlemeliyiz!”
‘EK ZAM’ TALEBİ KARŞISINDA SENDİKALAR DERİN SESSİZLİK İÇİNDE!
İşçiler böyle diyor da, işçilerin örgütü olması gereken sendika ve konfederasyonlar, “ek zam” konusunda derin sessizliğini korurken, metal iş kolundaki sendikalar da işçilerin “Parasal taleplerimiz yenilenmeli” istekleri karşısındaki sessizliklerini sürdürüyor.
Metal işçilerinin “Parasal taleplerimiz yenilensin” talebinin muhatabı doğrudan Türk Metal, Birleşik Metal-İş ve Öz Çelik-İş sendikalarıdır.
“Ek zam” talebi öne süren işçilerin muhatapları ise;
1) İş kollarındaki sendikalar,
2) Tüm iş kollarındaki sendikaların da üst örgütü olan konfederasyonlar,
3) Birer birer işyerlerinde ise patronlardır.
Ancak sendikaların bağlı oldukları konfederasyonların bırakalım başka konuları, “ek zam” konusunu hiç gündeme almadıkları ve gündeme almak için hiç niyetlerinin olmadığı da dikkate alındığında, “ek zam” talebinin gerçek sahibi olan işçilerin, birer birer işyerlerinde, taleplerinin arkasına işçilerin çoğunluğunu alarak doğrudan patronun karşısına çıkarak talebini savunması, en gerçekçi ve doğru olan yol olarak gündemdedir.
Çünkü bugüne kadar bu tür beklentilerin hiçbirinden bir sonuç alınamamıştır. (*)
EMEKTEN YANA TÜM GÜÇLERE DUYURULUR!
Sekiz milyondan fazla işçiyi doğrudan ve tüm emekçileri de dolaylı olarak etkileyecek, dolayısıyla Türkiye’deki en büyük toplu sözleşme olan asgari ücretin tespiti için yapılacak hazırlıklar için sadece 2 ay kalmıştır.
Bu yüzden de ileri işçiler ve mücadeleci sendikacıların, emek örgütlerinin, emekten yana bütün güçlerin son yıllarda üstünde anlaşılan taleplerin hayata geçmesi için;
- Asgari Ücret Tespit Komisyonu (AÜTK) üstünden bir asgari ücret tespitine son verilmesi ve asgari ücretin toplu sözleme oluşturulacak bir toplu sözleşme mekanizması üstünden bu amaçla seçilmiş işçi temsilcileri ile hükümet arasında yapılacak görüşmelerle çözülmesi,
- Asgari ücretin insanca yaşayacak bir düzeyde belirlenmesi,
- Asgari ücretin ve tüm emekçilerin ücret ve maaşlarının asgari ücret kadarlık bölümünün vergi dışı bırakılması… talepleri etrafında bir mücadele için daha geç kalınmamalıdır.
Sendikalara, emek örgütlerine, emekçilerin ileri kesimlerine, mücadeleci sendikalara, emekten yana tüm güçlere duyurulur!
İnşaat İşçisi Hakan Taşkesen’in ve onun statüsünde çalışanların yakınmalarının, mücadelenin bir dayanağına dönüşmesi de işçi sınıfı ve emek mücadelesine, sınıfın ana kitlesini içine çeken mücadelenin ilerlemesiyle olanaklı olacaktır.
(*) Kimi sendika merkezlerinin ya da kimi şubelerin, işyeri sendika temsilciliklerinin “ek zam” talebiyle harekete geçmesi, elbette ki mücadeleyi daha da ilerletici olacaktır. Bu yüzden de önemlidir.
- Yığınların siyasete müdahalesi için... 19 Ocak 2025 04:46
- 2025 yılı emek yılı olacağını gösteren önemli işaretlerle başladı 12 Ocak 2025 04:53
- Tartışmalar "Sadece Türkiye’nin Kürt sorununun demokratik çözümü" kapsamını aşıyor 05 Ocak 2025 04:58
- 2025'in emek, barış ve özgürlük yılı olması dileği ile... 31 Aralık 2024 06:59
- Ülkemiz işçi emekçileri 2025'i emek yılı yapacak güce ve deneyime sahiptir! 28 Aralık 2024 06:16
- Asgari ücretli işçinin grev hakkıyla da donatılmış yeni bir mekanizma talebiyle mücadeleye! 24 Aralık 2024 16:44
- Son iki haftada oluşan Suriye haritası neyi gösteriyor? 12 Aralık 2024 04:45
- Asgari ücret miktarı, AÜTK'ye bırakılamayacak kadar ciddi ve önemli taleptir! 08 Aralık 2024 04:44
- Suriye'de çıkar peşindeki herkes operasyonun içinde ama kimse rolünü kabul etmiyor 05 Aralık 2024 06:45
- Eğer ‘Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz’se... 01 Aralık 2024 04:54
- İşçilerin özelleştirmeye karşı cepheden ‘hayır’ demekten başka bir seçeneği yok! 27 Kasım 2024 06:55
- Tek adam yönetiminin ülkeyi nereye getirdiğinin bir haftaya sığan fotoğrafıdır! 24 Kasım 2024 04:47