Putin-Erdoğan görüşmesi neden ‘baş başa’ yapıldı; ortak açıklama neden yapılmadı?
Fotoğraf: Mustafa Kamacı/DHA
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, Soçi’de yaptıkları görüşmenin sonuçları merakla bekleniyordu.
Erdoğan’ın New York’a kadar gidip Biden’la görüşemeden geri dönmesi, ABD-Türkiye ilişkileri konusunda yaptığı, en hafif ifadeyle yaşadığı hayal kırklığını yüksek sesle ifade etmesinin hemen arkasından Putin’e koşması, öte yanda da Rusya ile Türkiye arasında Suriye başta olmak üzere pek çok sorunun birikmiş olması dikkate alındığında Erdoğan-Putin görüşmesi, belki de Türkiye-Rusya ilişkilerinde son yılların en merak edilen görüşmesi olmuştu.
Ancak, Kremlin Sözcüsü Dimitry Peskov görüşmeden önce yaptığı açıklamada, görüşmenin başının basına açık olacağını, görüşmenin tercümanların katılımıyla “baş başa” planlandığını, görüşmeden sonra iki liderin medyaya bir açıklama yapmayacağını belirtmişti.
Peskov’un bu açıklaması; iki liderin bugüne kadar yapılan görüşmelerde, görüşmenin öncesinde olduğu gibi sonrasında da gazetecilerin karşısına çıkıp açıklama yaptıkları görüşmelerden farklı olacağını gösteriyordu. Peskov’un ikili görüşme öncesinde yaptığı bu açıklama merakları daha da artırmıştı.
Putin-Erdoğan görüşmesi üç saate yakın sürdü. Ama Putin ve Erdoğan ne ortak ne de ayrı ayrı medyaya bir açıklama yaptı. Erdoğan da görüşmeden hemen sonra Soçi’den ayrıldı.(*)
GÖRÜŞME ÖNCESİNDE NABZA ŞERBET AÇIKLAMALAR
Görüşmeden akılda kalan ise, Peskov’un görüşmenin “Basına açık olacak” dediği “başında” Putin’in, “Görüşmelerimiz her zaman sorunsuz geçmiyor ancak ilgili kurum ve kuruluşlarımız uzlaşı bulabiliyor” demesi ve Erdoğan’ın Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkilerin ne kadar mükemmel ve sorunsuz olduğuna vurgular yapan Rusya’ya ve Putin’e teşekkür mesajı verme amaçlı sözleriydi.
Kısacası baş başa görüşmeye geçilmeden önce Putin de Erdoğan da “nabza şerbet” açıklamalar yaptı.
Bir de Putin ve Erdoğan’ın “son sözleri” vardı. Erdoğan Twitter’dan yaptığı paylaşımda “Verimli bir görüşme gerçekleştirerek Soçi’den ayrıldık” derken Putin ise Erdoğan’ı uğurlarken “Görüşme çok yararlı ve kapsamlıydı, temasta kalmaya devam edeceğiz” demekle yetindi.
Putin ve Erdoğan’ın, ayrılırken her birinin “Benim antikorum seninkini döver” iddiasında bulunduğu “sohbetleri”ni de eklersek, görüşmeden medyaya doğrudan yansıyan pek bir şeyi atlamamış oluruz!
Sonuçları çok merak edilen ama iki tarafın da bugüne kadar görülmedik biçimde ketum davranmaları karşısında görüşmeyle ilgili değerlendirmeler de ister istemez, verilen kimi örtülü mesajların yorumlanması ve görüşme öncesindeki günlerde taraflardan, yetkili ağızlardan yapılan açıklamalara dayanılarak yapılmak zorunda kalınmaktadır.
ALINAN KARARLARIN AÇIKLANMAMASINI KİM İSTEMİŞ OLABİLİR?
Kremlin Sözcüsü Peskov’un Putin ve Erdoğan’ın bu görüşmesinin çok önemli olduğuna dikkat çekmekle birlikte, “Görüşmenin baş başa yapılacağı” ve “Görüşme sonrasında ortak bir açıklama yapılmayacağı” açıklandığına göre şu sonuçları çıkarabiliriz:
1) Bu görüşmeden iki taraf da kamuoyuna açıklayabilecekleri somut sonuçlar beklemediği için kamuoyuna açıklama anlamına gelecek ortak basın açıklamasını uygun görmemişlerdir!
2) Bu görüşmelerden alınacak sonuçların en azından taraflardan birisi için kamuoyuna yansıtılması sorunlar yaratabileceği için görüşme sonrasında ortak bir basın toplantısı yapılmak istenmemiştir!
Peskov’un toplantı öncesinde bu görüşmenin Putin-Erdoğan görüşmelerinin en kapsamlısı ve önemlisi olacağını söylemesi de dikkate alındığında, doğal gaz anlaşmasının yenilenmesinden, İdlib’de statükonun artık sürdürülemez hale gelmiş olmasına, son günlerde medya ve siyasette tartışma konusu olan çok sayıda önemli sorunun olduğu bir durumda yapılan görüşmenin önceden hiçbir sonuç alınamayacağı bilinerek yapılması mantıklı değildir. Ya da bu görüşmenin sadece ABD’ye nispet olsun diye yapılması da, dönüp dolaşıp bir işaretle yeniden Biden’ın masasına oturacak Erdoğan için Putin’in böyle bir görüşmeye “evet” demesi de pek beklenir bir şey değildir.
ERDOĞAN’IN KAMUOYUNA AÇIKLAMAKTA ZORLANACAĞI KARARLAR ALINMIŞ OLMA İHTİMALİ GÜÇLÜ GÖRÜNÜYOR
Bu durum, baş başa görüşme gibi, görüşmede resmi devlet görevlisinin (örneğin dışişleri bakanının) bulunmaması, bunun da Erdoğan tarafından istendiği belirtildiğine göre, özellikle de Erdoğan’ın kamuoyuna açıklamakta zorlanacağı bazı kararlar alınmış olma ihtimalini güçlendirmektedir.
Örneğin, doğal gaz anlaşması, Libya’dan askeri güçlerin çekilmesi, Kafkasya’daki sorunlar acilen gündeme alınması gibi konular kamuoyu açısından Erdoğan’ı zorlamayabilirdi. Ama Türkiye’nin İdlib’de geri adım atması; örneğin Esad rejimiyle İdlib sorununu konuşmaya razı olan bir çizgiye çekilmesi…Benzer biçimde “Kırım’ın ilhakı” ve “Ukrayna’nın toprak bütünlüğü” konusundaki iddialarından vazgeçmesi gibi!
Bu konular Cumhur İttifakı ve tabanında infialle karşılanabileceği için Erdoğan, Putin’le yaptığı baş başa görüşmede ne kararlar alındığının açıklanmamasını istemiş olabilir.
Daha fazlası mı?
Evet, bunları ve daha fazlasını, herhalde önceki gün gazetemizin internet sitesinde girilen Yusuf Karataş arkadaşımızın “Putin-Erdoğan görüşmesi: Sonuçlarını sahada göreceğiz!” başlıklı yazısında belirttiği gibi bugün açıklanmak istenmeyenleri “sahada” göreceğiz. Ki, gelişmelerin seyri dikkate alındığında bunun için çok da beklemeyeceğiz.
(*) Cumhurbaşkanı Erdoğan, Soçi’den dönüşü sırasında yaptığı açıklamalarda da topu taca atan kimi açıklamaların ötesinde Suriye ile ilgili olarak, “Türkiye olarak Suriye’de Rusya’yla birlikte kararlaştırdığımız her hususa bağlılığımızı sürdürüyoruz. Buralardan herhangi bir geri adım söz konusu değil” demenin ötesine geçmemiştir.
- Eğer ‘Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz’se... 01 Aralık 2024 04:54
- İşçilerin özelleştirmeye karşı cepheden ‘hayır’ demekten başka bir seçeneği yok! 27 Kasım 2024 06:55
- Tek adam yönetiminin ülkeyi nereye getirdiğinin bir haftaya sığan fotoğrafıdır! 24 Kasım 2024 04:47
- Bakan Tekin ve arkasındakiler laikliğe cepheden savaş açan bir konumdadır! 21 Kasım 2024 04:52
- İktidar 'iç cepheyi güçlendirmek' istiyor, emek ve demokrasi güçleri ise 'birleşik mücadele' diyor 17 Kasım 2024 04:44
- Ülke ve halkın sorunlarını çözmeyen iktidar yeni suç ve cezalar ihdas ediyor 13 Kasım 2024 04:58
- Sermaye ve emek güçleri arasında sert mücadeleler dönemi! 10 Kasım 2024 04:46
- İktidar kayyımı muhalefeti ezmenin koçbaşına dönüştürüyor 06 Kasım 2024 04:58
- Tek gerçekçi seçenek yığınların siyasete doğrudan müdahale ettiği bir mücadeledir! 03 Kasım 2024 04:47
- İnsanca yaşayacakları bir asgari ücret için işçiler kendi ölçütlerini koymalı! 31 Ekim 2024 07:58
- Sermaye tüm güçlerini emekçilere karşı seferber ederken sendikalar ne yapıyor? 27 Ekim 2024 04:45
- Erdoğan-Bahçeli ittifakı: Büyük iddialar küçük hesaplarla nereye kadar? 24 Ekim 2024 12:49